23 Kasım 2011 Çarşamba

KÜÇÜKDOĞANCA’YI KÖY HALKININ

13 Ağustos 2011 Cumartesi günü atalarının doğduğu ve yaşadığı toprakları görmek üzere Yunanistan’ın Gümülcine’ye bağlı Şapçı kasabasının Sapes köyünden 2 otobüsle 90 kişilik bir grup Küçükdoğanca köyünü ziyaret etti.
Ben de saat 09.30 sıralarında haber yapmak üzere köyün yolunu tuttum. Ancak ana yoldan köy yoluna saptıktan 1 kilometre sonra, yoldaki çukurlara bakarak, devam edip etmemekte kararsızlık yaşadım. Birden aklıma daha önce kaza yaptığım an geldi ve arabayı kenara park edip dua ettim. Şaka falan değil, ciddi ciddi duaya ihtiyaç olduğunu gördüm. Ancak haberi kaçırmamak adına da ikinci viteste yavaş yavaş köyün yolunu tuttum. Yolda giderken de ‘Acaba Yunanistanlılar yolu bu halde görüp devam ederler mi?’, ‘Beklersem bana başka haber çıkar mı?’ diye düşündüm… Hatta kendimce ‘Yunanistan-Küçükdoğanca dostluğuna yol engeli’ başlıklı bir haberin de senaryosunu yazdım…
Bunları hayal ederken de 12 kilometrelik yolu, yarım saatten fazla sürede ancak aldım…
Köy halkı kahvehanede konukları bekliyor, köylü bayanlar misafirleri en iyi şekilde ağırlamak için oradan oraya koşuşturuyordu.
Gazeteci olduğumu anlayan köylü vatandaşım da hemen ‘Yolların fotoğrafını çektiniz mi?’ diye sordu.
‘Evet. Çok kötü, zor geldim’ diye yanıt verdim. Köylü vatandaşım bir ağızdan ‘Misafir gelecek diye dün dozerler düzledi, bu düzlenmiş hali. Asfaltı 3 santim yaparlarsa köy yolu bu hale gelir. Yoksa yapılsın bakalım adamakıllı, ne ağır tonajlı vasıtalar bozar, ne de sel felaketi’ şeklinde cevap verdi.
1 saat köylü vatandaşımla sohbet ettim, sohbet ederken de içimden ‘Boşuna mı bekliyoruz acaba’ diye düşündüm. Ancak Yunanistanlı misafirler gelmişti… Aralarında Türkçe bilen de vardı ama ‘Yollar nasıl, rahatsız oldunuz mu?’ diye sormayı unuttum.
Çünkü köyümün vatandaşı o kadar sıcakkanlı ve samimi bir şekilde karşılamış ve ağırlamıştı ki konukları, o manzara karşısında bozuk yolu unutuverdim. Ancak dönüş zamanı arabaya bindiğimde aklıma geldi yolun bozukluğu.
Ancak bu ziyaret bana köy muhtarlarının ne denli haklı olduğunu da göstermiş oldu. Yetkililer, köy yollarının bozuk olduğunu ve asfaltlanmasını isteyen muhtarlarımızın çağrısına bir an önce kulak versinler. Köy halkının misafirperverliği onları kurtarır da, yetkilileri ne kurtaracak…
Gelen konuklar memleketlerinde ancak şunu anlatırlar: “Edirne’nin Keşan ilçesinin köylerinin yolları Tanrı’ya emanet(!) Bu memlekette bürokrasi, idareci, yönetici kalmamış(!) Zavallı insanlar kimlerin eline düşmüş de bu çileyi çekerler(!) Arabalar boşuna, onlara eşek yeter… Bu yolu ancak atlar ve eşekler teper…”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder