23 Kasım 2011 Çarşamba

DUYANLAR, DUYMAYANLARA SÖYLESİN…

Sevgili Keşan halkı… Öncelikle bu yazımı okuyan tüm hemşehrilerimin, okumayanlara duyurmasını istiyorum…
Keşan’ın gündemini tutan ve herkesin merakla beklediği TOKİ Konutları, her gün yeni gelişmelere gebe oluyor… TOKİ Konutlarındaki başvuruların gecikmesi, hiçbir açıklama yapılmaması, başta basın mensupları olarak bizleri ve vatandaşları araştırmaya itiyor…
Yaptığım detaylı bir araştırmada, Keşan’ın 2023’e değil, 2020’ye hazırlandığını öğrendim… 2020’de hedef; Keşan’ın nüfusunu 110 binlere ulaştırmak…
Peki bu nasıl sağlanacak? Şöyle bir geriye dönük baktığımızda ve bugünü dikkate aldığımızda doğurganlığın gittikçe azaldığını görüyoruz… Eğitimden ve işsizlikten dolayı da bir göç yaşanıyor… Eeee… Keşan’a gökten zembille mi insan yağdırılacak? 9 yılda nasıl bir planlama düşünülüyor ki mevcut nüfusun iki katı bir nüfusa ulaşacağız…
Ancak planlamalar yapılmış… 2020’ye kadar Keşan’ın iki beldesi daha olacakmış… TOKİ, Keşan'ımızda büyük bir yatırım planlıyormuş… Şu anda yapılan ve daha sonra da devamı gelecek olan konutların büyük çoğunluğuna demiyorum, ‘TAMAMINA’ Anadolu’dan gelen vatandaşlarımız yerleştirilecekmiş… Bunu daha önce de dile getirmiştim ama sadece varsayımlar üzerinden hareketle ulaştığım sonuçtu… Şimdi mi? Şimdi; istemeyerek kulak misafiri olduğum bazı konuşmalar(!) sayesinde öğrendim.
Keşan’ın şu anda merkez nüfusu 56 binlerde… 9 yıl sonra iki katı bir nüfusla 110 binlere ulaşacağız ve Trakya-Anadolu karışımı bir topluluk karşımıza çıkacak… Peki, Trakya’nın ne önemi kalacak… Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ya da Doğu Anadolu bölgelerinde böyle bir planlama söz konusu mu? Biz Trakya topraklarında yaşıyorsak, “Trakyalıysak”, bu bölgede çoğunlukta olmamız kadar doğal başka bir şey var mı?
Yine söylüyorum… Bu bölücülük değil, bu insan ayrımı değil, bu ayrımcılık değil… Ama ben… Trakya topraklarında ve Keşan’da Trakya insanının hakim olmasını istiyorum… Bizde ‘kan davası’ yok… Bizde ‘kardeşin kardeşi vurması’ yok… Bizde ‘kuma alma’ yok… Bizde ‘belinde silah taşıyıp dağlarda önüne geleni taramak’ yok… Bizde de ‘doğru olmayan şeyler, yapılan yanlışlar’ var ama bunlar kendinden başka kimsenin canını yakacak, ocak dağıtacak türden değil…
Muhalefet partililer… ‘Keşan bizim, CHP’nin kalesiyiz’ muhabbetlerine güvenip de işi gevşek tutarsanız, bir daha Keşan’ı kulağınızın arkasında dahi göremezsiniz…
Burada görevin büyük çoğunluğu sizlere ve Keşan halkına düşüyor…
Bırakın şu şişeleri, meyhaneleri… Keşan içten içe fethedilmeye çalışılıyor… Bizimkiler alemlere akarken, Keşan başka güçler tarafından fethedilme planlarına maruz kalıyor… Planlı ve projeli çalışmalar var… Gözümüzü açalım ve önlem alalım… 9 yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçer...
Keşan halkı olarak sesimizi çıkaralım… Yeterin artık ‘Yaz, çiz; biz kenarda olalım, aman çocuğum işten çıkarılır, aman kocamın tayiniyle oynanır, aman işsiz kalırız’ muhabbetlerini… Kişisel çıkarları bir kenara bırakıp, toplumsal sorun ve haksızlıklara ses çıkarmayı öğrenelim…
Üç-beş kişiyle hiçbir sonuca ulaşamayız… Bir kere de birlik olmayı becerelim… Keşan için, çocuklarımızın geleceği için şirin ilçemizin başkalarının eline geçmesine izin vermeyelim… TOKİ Konutlarını falan unutun… Hiçbir umuda kapılmayın… Onun bunun kapısını aşındırmayın… Yazıktır hepimize…
Bu arada Sayın Kaymakamımız… Yine istemeyerek de olsa(!) bir kulak misafirliği daha yaptım… Bizim polislerden 15’inin daha tayinini çıkarmayı planlıyormuşsunuz… (Ne zamandan beri polislerin tayini de kaymakamlığın uhdesine gerçiyse!) Allah aşkına yapmayın… Bir hafta şöyle Keşan’da yaşanan olayları ve polis memurlarının oradan oraya koşuşturmasını takip edin… Tayin çıkarma planı yapacağınıza, takviye planları yaparsınız…
Bu arada konudan konuya atlıyorum çünkü Keşan’ın sorunları o kadar çok ki, herkesi duyarlı olmaya davet etmeyi boynuma borç biliyorum…
Anne ve babalar, özellikle de kız çocukları ergenlik çağına gelenler… Çocuklarımız da tehdit altında… Birileri çocuklarımızı kandırıp, yolundan şaşırtmaya çalışıyor… Trakya kızı güzeldir, Trakya kızı alımlıdır, Trakya kızı cazibelidir… Evlatlarımıza sahip çıkalım ve takip edelim… Kurtlar ortalıkta dolaşıyor… Evlatlarımızı kurtlara yem etmeyelim… Her attığı adımın takipçisi olalım… Benden söylemesi… Şu sözü de unutmayalım; ‘Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.’

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder