1 Aralık 2014 Pazartesi

SEÇİM GEÇER, ROMAN VATANDAŞLARIN DA İŞİ BİTER!..

   Geçtiğimiz günlerde bir Roman vatandaşımız tarafından yaşanılan bir durum hakkında serzenişte bulunularak, Roman vatandaşlara yapılan ayrımcılığa işaret edildi.
   Bu Roman vatandaşımız bana; Keşanlı bir esnafın, işyerine eleman ihtiyacı olmasından dolayı gazeteye ilan verdiğini, bu ilan üzerine bir Roman vatandaşın iş başvurusunda bulunduğunu ancak işveren tarafından eleman ihtiyacının karşılandığını belirtmesine rağmen ilanın sonraki günlerde yayımlanmasının sürdüğünü ve test etme amaçlı Roman olmayan bir vatandaşı bu işyerine yönlendirdiklerinde ise işverenin bu kişiye form doldurttuğunu ve Roman vatandaşa söylediğinin aksine ihtiyacın karşılandığının belirtilmediğini bildirdi.
   Ve yine Roman vatandaşımız, bu durumu çok içerlediklerini, Roman vatandaşlara yapılan ayrımcılığın da bir kez daha kanıtlandığını söyledi.
   Ne diyeyim; gözünüz aydın!.. Şimdiye kadar anlamadınız da şimdi mi farkına vardınız... Her ne kadar ilçemizde Roman vatandaşlara ayrımcılık yapılmadığı ve toplum içine kazandırılmaya çalışıldığı teraneleri anlatılmaya çalışılsa da, bunun göz boyama ve şirin görünmekten öte bir şey olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz... Maalesef ki, Roman vatandaşlara ilgi seçim süreçlerinde artar, siyasiler Roman vatandaşlarla birlikte yatıp Roman vatandaşlarla birlikte kalkarlar, üç-beş kuruş ellerine sıkıştırıp, erzak paketleri hediye ederler, seçim bitti mi de iş biter!.. Özellikle son 10 yılda ilçemizde Roman vatandaşlarının nüfusunun hızla artması, seçimlerde hatırı sayılır bir oy potansiyeline sahip olmaları, siyasiler tarafından cazibe haline getirmiştir Roman vatandaşları... İş vaatlerinde de bulunurlar ve 100 vatandaşın içinde 1 tane de Roman vatandaşı işe yerleştirirler...
   Şimdi gelelim bu konuyu iki boyuttan ele almaya... Öncelikle esnafımızın yaptığı davranışın etik olmadığının altını çizerim... Ama bunda haksız olduğu kadar haklılık payı da var bana göre... Hırsızlık, uyuşturucu ticareti ve fuhuş olaylarının yoğunluklu yaşandığı yerler ve bu olayların faillerinin büyük çoğunluğu kimler; Roman mahalleleri ve Roman vatandaşları... Tabii ki bütün Roman vatandaşlarını aynı kategoriye koyamayız... Çünkü Roman vatandaşlarımızın içinde de; işinde başarılı, doğru, dürüst, ilkeli ve çalışkan birçok kişi var... Ancak, Roman vatandaşlarının yaşadığı kesimlerde ve içlerinde olumsuzlukların da büyük oranda olması, yaşın yanında kurunun da yanmasına vesile oluyor... Bunda biraz suçu kendilerinde de aramaları lazım... Bizzat ben, Roman mahallelerinde yaşanan olayları haber yapmak üzere gittiğim de, suçluları bildikleri halde konuşmadıklarına, konuşsalar da isimsiz olarak beyanat vermelerine ve emniyete gidip bilgi vermekten imtina ettiklerine şahit oldum... Ne kadar dil döktümse olmadı... Suçluların onlara da zarar vereceğinden, ihbar etmeleri durumunda tehdit altına gireceklerinden çekindiklerini söylediler... Hatta, ‘polisin işi ne, onlar suçluları biliyor, gelsinler alsınlar’ diye de direttiler... İyi de, birçok olayda suçu gizleyip, emniyet ve adaleti yanılttıklarına da şahit olan biriyim... Peki, kime kötülük yapıyorsunuz bu şekilde davranmakla? Tabii ki kendinize... Bırakın, aranızdaki çürükler temizlensin ki, başka çürükler yaratmasınlar... Korkmakla, suçluları gizlemekle, onlara arka çıkmakla kendiniz kaybeder ve gelecek nesillerinizin de sağlıklı bireyler olmamasına fırsat verirsiniz... Konuyu siyasi boyuttan ele alacak olursak da kendinizi; kullandırmayın!.. Seçimden seçime sizin sırtınızı sıvazlayanlara; prim vermeyin... Seçim zamanı elinize birkaç lira sıkıştıranların parasını; yüzlerine çarpın, verdikleri erzakları; önlerine atın!.. Günübirlik hayattan vazgeçin; geleceğinizi düşünerek hareket edin... Ve her ne pahasına olursa olsun, çocuklarınızı eğitime zorlayın...
   Ve bütün bunlardan öte, esas idarecilere çok büyük görev düşmekte... Daha önce de dile getirdiğim bir konudur ki, esas ayrımcılık daha ilkokul çağlarında çocuklarınıza işlenmekte... Çocuklarınızın okullarını ayırdılar, Roman çocuklarını belli okullarda topladılar, diğer çocuklarla kaynaşmalarına mani oldular ve siz buna tepki vermediniz... Belediye kapısından para dilenirken ortalığı ayağa kaldırırsınız, kavga gürültü oldu mu mahalleyi birbirine katarsınız ama esas ayrımcılığın baş faktörü olan bu duruma tepki vermediniz... Yavaş yavaş başlayan ayrıştırma iyice büyüdü ve bugün Roman okullarında bir tane Roman olmayan çocuk göremezsiniz... Kolayını bulsalar, bu çocuklara Roman öğretmen de atayacaklar ama bulamadıkları için bunu yapamıyorlar... Ben 45 yaşındayım... Bizim zamanımızda her okulun her sınıfında birkaç Roman arkadaşımız olurdu... Ancak çok bizim içimize giremeseler bizimle kaynaşamasalar bile, bizim hal ve davranışlarımızı imrenerek izlerler ve yanlış bir davranışta da bulunmazlardı... Birçoğu da okudu, iş sahibi oldu ve topluma iyi bireyler olarak kazandırıldı... Ve yine o dönemlerde Roman mahallelerinde günümüzdeki gibi olaylar yaşanmazdı ve hemen hemen bütün esnafın işyerinde bir Roman kardeşimiz çalışır, evine katkıda bulunurdu... Eğer her gün artarak devam eden bir ayrımcılık hissediyorsanız, bunu Keşan’ı yönetenlere soracaksınız... Tabii bu sefer, devlet ayağına... Okullardaki bu ayrımcılığı en kısa sürede ortadan kaldırmaları ve gelecek neslin bu ayrımcılığa maruz kalmamalarını sağlamaları gerek... Yerel ayağında ise siz kendinize sahip çıkacaksınız ve siyasilere maşa olmayacaksınız...

   Evet sevgili Roman vatandaşım, benim söyleyebileceklerim ve dile getireceklerim bu kadar... Bundan sonrası size ve idarecilere kalmış... Umarım herkes üzerine düşen görevi yapar ve bu ayrımcılık da biter... Saygılarımla... 

1 yorum: