17 Aralık 2014 Çarşamba

'YOLSUZLUK VE RÜŞVET' OPERASYONUNUN YIL DÖNÜMÜ VE İNTİKAMI KUTLU OLSUN!..


   17 Aralık ‘yolsuzluk ve rüşvet’ operasyonu... Bugün itibarı ile üzerinden tam 1 yıl geçti... Para sayma makineleri, para kasaları, bakan çocukları, bürokratlar ve İranlı iş adamı... Peki, bu kadar ses getiren, Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu olarak da dillendirilen bu operasyonun ardından geçen 1 yıllık süreç nasıl işledi? Gelin hep beraber bir anımsayalım...
   Operasyondan 24 saat sonra yani 18 Aralık’ta, aralarında operasyonu gerçekleştirenlerin de bulunduğu beş şube müdürü görevden alındı... 19 Aralık’ta İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın merkez valiliğine atandı... 20 Aralık’ta Emniyet’teki görevden almalar yayıldı ve 6 Ocak’ta Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde gece yarısı büyük çapta görev değişikliği yapıldı... 350 polisin yeri değiştirildi... 8 Ocak’ta bir Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ile 15 ilin emniyet müdürleri görevden alındı... 24 ile de yeni emniyet müdürü atandı... 22 Ocak’ta Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde 470 amir, müdür yardımcısı ve memurun görev yeri değiştirildi... Bu tarihten sonra da görev değişiklikleri devam etti... 17 Aralık’tan sonra yaklaşık 6 bin emniyet mensubunun yeri değiştirildi...
   Yine operasyon adli yargıya da sıçradı! 17 Aralık soruşturması, 29 Ocak 2014′te Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in elinden alındı... Celal Kara, İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesi’ne duruşma savcısı olarak atandı... Kara daha sonra Afyonkarahisar Cumhuriyet Savcılığı’na atandı... Mehmet Yüzgeç, İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ne duruşma savcısı oldu... Yüzgeç, Haziran ayında ise Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcısı olarak atandı...
   ‘Yolsuzluk ve rüşvet’ operasyonunun şüphelileri ayağında ise gelişmeler şöyle oldu: O dönemdeki İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, iş adamları Ali Ağaoğlu, Rıza Sarraf ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in de aralarında yer aldığı 89 kişi gözaltına alındı... Bakan çocukları Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan, iş adamı Rıza Sarraf ve Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da aralarında bulunduğu 26 kişi tutuklandı... Bakan Bayraktar’ın oğlu, iş adamı Ali Ağaoğlu ve Fatih Belediye Başkanı Demir’in de aralarında olduğu diğer şüpheliler ise ayrı ayrı dönemlerde serbest bırakıldı... Rıza Sarraf, Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan 28 Şubat’ta salıverildi...
   Ve... İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yaklaşık 11 ay süren incelemenin ardından, 17 Ekim 2014′te dosyayla ilgili takipsizlik kararı verdi... 17 Aralık soruşturmasına yönelik takipsizlik kararına yapılan itiraz iki gün önce yani 15 Aralık 2014′te reddedildi... Böylelikle Cumhuriyet tarihinin en büyük ‘operasyonu’ bir yılı doldurmasına 48 saat kala resmen sona erdirildi...
                                                           ***
   Tüh ya... Zavallı 89 şüphelinin günahına girildi!.. Gözaltına alındılar, hatta kimileri bir süre tutuklu kaldı!.. Bak gördünüz mü, adalet yerini buldu ve 17 Aralık soruşturması fos çıktı!.. Vallahi gördüğümüz o ayakkabı kutuları, içindeki dövizler, para sayma makineleri hepsi hayaldi!.. Ne milletiz ya; gözümüzle gördüğümüz, aklımızın erdiği, kafamızın bastığı her şeye inanıyor(!), zavallı masum insanlara iftira atıyoruz!.. Şahsen ben, 17 Aralık operasyonundan bu güne dek yaşanan gelişmeleri an ve an takip ettim... Medyanın bu hayali haberi bu kadar abartmasını ve yankı uyandırtmasını bir türlü anlayamadım!.. Gördüler işte; -adalet yerini buldu!- ve yaptıkları yanlı haberler fos çıktı!.. Eğer gerçeklik payı olsaydı, Cumhuriyet tarihinin en büyük ‘yolsuzluk ve rüşvet operasyonu’ sona erdirilir miydi?! Bakın şimdi adalet yerini buluyor... 17 Aralık operasyonunun perde arkası çözülüyor!.. Yeni bir operasyon ülke gündemine oturdu ve paralelcilere adalet uygulanıyor!.. Eee ne demişler, etme bulma dünyası!.. Yakarsan canımı, alırım intikamımı!..
   Sizlere iyi gözlem, takip ve analizler... Benden bu kadar yeter... Can yakanın peşini bırakmayıp, intikam alıyor bu zalimler!.. Ne bakan kızıyım ne bürokratım ne de iş kadınıyım ne de paralelciyim ama gazeteci ve onlar için en tehlikelisi olan Cumhuriyet kadınıyım... Eğer benden de intikam almaya kalkarlarsa, vallah kodeste soluğu alırım!.. Yine de içimde tutamayacağım; 'yolsuzluk ve rüşvet' operasyonunun yıl dönümü ve intikamı hayırlı olsun!.. Saygılarımla...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder