Yazıma nereden ve nasıl
başlayacağım konusunda ilk defa bu kadar kararsızlık yaşadım... Türkiye’nin
hali ortada... Yolsuzluklar almış başını gidiyor, işsizlik had safhada, çiftçinin
hali perişan, yandaşlar beğendiği yerden götürüyor, ayakkabı kutularından çıkan
paraların faizleri ödeniyor(!)... Peki bütün bunlara karşın Keşan’da muhalefet
tarafından nasıl bir rüzgar esiyor... Vallah rüzgar çok kuvvetli!.. CHP’li
kadınlar birbirlerini yiyor, ülkeyi kimlerin yediği umurlarında görünmüyor!..
Bizim gibi onlardan medet umanlar da bütün bu ortalıkta dolaşan dedikodular
yüzünden hayal kırıklığına uğruyor, umutsuzluğa kapılıyor...
15 Aralık 2014 Pazartesi günü CHP Kadın
Kolları Marmara Sorumlusu MYK Üyesi Gülay Tülüş’ün de katılımı ile CHP Keşan
İlçe Başkanlığı Toplantı Salonu’nda bir araya gelindi hatırlarsanız... Bu
toplantının bir basına açık bir de basına kapalı kısmı vardı... Basına açık
olan kısmını zaten yerel basından takip ettiniz... Ya basına kapalı kısmında
neler oldu dersiniz? Keşan’da cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşattı CHP’li
kadınlar... İki kadın birbirine girdi, parti binasına ambulans geldi, bir
partili kadın hastaneye götürüldü... Neden? Sen çalışmıyorsun, ben
çalışıyorum... Peki Allah aşkına, sizler kim ve ne için çalışıyorsunuz? Parti
için mi birliktesiniz, yoksa kişisel çıkarlarınız için mi bir araya
geliyorsunuz? CHP Kadın Kolları İlçe Başkanlığına atanan Sayın Ürfet Ürkmez
Hanımın çalışmadığını iddia edip, yerine kimi getirmeye çalışıyorsunuz? Ürfet
Hanıma bu kadar yüklenmenizin altında yatan sebep ne? Hepiniz aynı partili
değil misiniz? Hedefleriniz ortak değil mi? Siz kendi içinizde çekişirken,
bizler size nasıl güveneceğiz ve sizin arkanızdan yürüyeceğiz? Çok güzel
giyiniyorsunuz, hava atmaya gelince etrafta toz bırakmıyorsunuz, fotoğraflarda
çok objektif görünüyorsunuz ama birbirinizi yerken de sizi uzaktan izleyip
aranızdan kopanları göremiyorsunuz... Sizler bu kafayla gider ve First Lady saltanatını
sürdürmeye devam ederseniz, sizden ne köy olur ne de kasaba bilesiniz...
Gelelim, CHP’li Meclis üyelerinin yakınlarını
Keşan Belediyesi’nin kadrosuna alma girişimlerine... Yahu ne çabuk unutuldu
verilen sözler... Düne kadar ‘çevremden
ve çocuklarımdan hiç kimseyi Belediyede çalıştırmayacağım’ diyen meclis
üyeleri, ne oldu da bu fikrinden vazgeçti... Hem Keşan Belediyesi, meclis
üyelerinin çiftliği mi? Biz sizleri Keşan’a faydalı olasınız diye mi göreve
seçtik yoksa yakınlarınızı işe yerleştirin diye mi?
Sizler; AKP’lileri yandaşlarına kıyak geçiyor
diye eleştirenler değil misiniz? Peki; bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...
Sizlerin yaptığı da onların yaptığının bir başka versiyonu... Keşan Belediyesi
mevcut işçilerinin maaşlarını ödeyemezken, belediye meclisi üyesinin yakınını
işe yerleştirmeye çalışmak Allah’tan revamı... Yanlış üstüne yanlış yapmak
sizlere yakışır mı?..
Keşan’da Cumhuriyet Halk Partililer kaça
bölündü belli değil... Bunun sorumlusu
da kişisel menfaatlerini ön plana çıkaran partililerdir... Bugün ülke menfaatini
düşünen partililerinizin de sizden ümidi kesme noktasına gelmiştir... Ya uyanın
ya da bu davadan vazgeçip, koltuklarınızı ve siyaseti ülke menfaatine çalışacak
partililerinize bırakın... Kişisel siyasete devam ettiğiniz sürece, sizler
iktidar olmayı kulağınız arkasında bile göremezsiniz bunu da unutmayın!.. Saygılarımla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder