2 Aralık 2011 Cuma

AZ DAHA KELLE GİDİYORMUŞ!

Geçenlerde Anadolu’ya yolculuk yapmış bizim kafadar 4-5 muhtar, bir de Arapçası kuvvetli biriyle. Keyifli başlamış yolculukları. Derken, keyfimize biraz daha keyif katalım düşüncesi ile pasaportlar ceplerinde, vize sorunu da yok diye, Suriye tarafına geçmişler.
Geçmesine geçmişler, gezmesine gezmişler, işlerini halletmesine halletmişler amma dönüşleri gidişleri gibi muhteşem olmamış…
Dönüş istikametinde ilerlerken, birkaç kişi dayamış silahı alınlarına… ‘Ne o Keşan’daki dalavereler yetmedi de, burayı da mı karıştırmaya geldiniz?’ diye çıkışmışlar bizimkilere…
Arapçası kuvvetli olanı başlamış yalvar yakara, Rusçası kuvvetli olan da bir taraftan destek vermeye. Diğer gariplerim ne olduğunu, ne konuşulduğunu anlamadan olup biteni izlemekle yetinmişler.
Yalvar yakar azat etmişler bizimkileri ama ikinci bir darbe daha inmiş sınıra 20 kilometre kala ve ilkinden daha kuvvetli. Ne Arapça sökmüş bu sefer, ne Rusça… Ya canlarını alacaklar, ya Şam’a doğru bin 500 kilometre geri gönderecekler…
Bizim kafadarlar arkalarına bakmadan yollanmışlar Şam’a. Benzemez bu Nevzat agama, Hasan agama çıkışmaya, sökmez buradaki havanız Şam’da, yaparlar adamı mumya, dudağınız uçuklamayla atlattınız ya gazanız mübarek ola!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder