Zaman zaman köşe
yazılarımdan ötürü birçok hemşehrim benim adıma da telaşlanır, kalemimi biraz
daha yumuşatma tavsiyesinde bulunurdu... ‘Ya topuğundan sıkacaklar’ ya da ‘hapse atacaklar’ diye yorum yapar;
kimisi ziyaretimde getirmek üzere sigara ve çamaşırları istiflediklerini kimisi
de helvamı kavurup fakir fukaraya dağıtacaklarını söylerdi!.. Endişelenmeymişim
yani!.. Başıma bir hâl gelirse, adetlerimizi sonuna kadar yerine
getireceklermiş!.. Birazda hayatı tiye almak lazım değil mi?..
Yalnız nedense bugün bana daha bir cesaret
geldi... Malumunuz bugün benim doğum günüm... Ve en önemli yaş dilimlerimden
birini yaşayacağım bu gün itibarı ile... Resmen 46 oldum!.. 46’lılığımı
tescilledim yani!.. Hani yazılarımdan ötürü ifadem almak istenir veya hakim
karşısına çıkarsam, ‘46’lıyım!’ der,
geçerim!.. Hakim düşünsün gerisini!.. Anlayacağınız
bu yıl boyunca bana ceza kesilemez!.. Azrail falan yoklamaya kalkarsa, ona da ‘aklım başımda değil, aklımı başıma
toplayınca al ki bunca zahmetine değsin!’ derim... Garibim 14 senedir
çekmediği yoklama kalmadı ama bir türlü tongaya düşüremedi beni!..
Neyse, bugünümün şerefine hiç kimseye
dokundurma yapmıyorum ve eleştirmiyorum... Bugünden sonra kalemimin biraz daha
keskin olacağından ötürü, bütün sorumsuzları bugünlük azat ediyorum!.. 1 yıl
boyunca benden çekecekleri var çünkü!..
Bu arada telefon ederek ve sosyal paylaşım
sitesi olan Facebook hesabımın hem duvarında hem de özel mesaj göndererek doğum
günümü kutlayan; tüm akraba, dost ve arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi
iletiyorum... İyi ki varsınız... Saygılarımla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder