19 Mart 2015 Perşembe

SEVABINA BİZE DE BİR ERCEP GÖNDERİN!..




   Bugün İnternet’te dolaşırken, Edirne’de görevi yapan bir meslektaşımın paylaştığı haber dikkatimi çekti... “Gürkan: Geçmişteki hataları düzeltiyoruz!” başlığı altında yapılan haberde, Edirne’de Şükrüpaşa Mahallesi’nde bulunan Prf. Dr. Tayyip Gökbilgin Sokak ile Ali Rıza Efendi Sokak’ın kesiştiği noktadaki yol yapım işindeki olumsuzluğa dikkat çekilmiş ve habere yer verilmesinin ardından, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, ilgili birim sorumlularını yanına alarak incelemede bulunmuş. İncelemesinin ardından ise Gürkan, yolda çalışma yapılacağını ve düzgün bir biçimde tadilatının gerçekleştirileceğini belirterek, “Biz hâlâ geçmiş dönemde yapılan bu ve benzeri hataları düzeltmekle uğraşıyoruz. Sizler gibi duyarlı gazeteciler haber yaparak, vatandaşlar ise bize bilgi vererek bu yanlışları görmemizi sağlıyorlar. Biz de derhal gereğini yaparak bu türdeki yerlerin düzeltilmesini sağlıyoruz.” demiş... Doğrusu çok duygulandım, mutlu oldum ve üzüldüm!.. Sonra da, ‘Allah’ım bize de bir ercep(!)’ diye duaya başladım... Neden mi? Ben anlatayım, siz yorumlayın...
   Şöyle bir hafızalarımızı yoklamaya çalışalım... Bugüne kadar kaç tane bozuk yol, kaç tane bozuk ve yamalı kaldırım, kaç tane belediye eliyle yapılan ancak olumsuzlukla sonuçlanan haberler yer aldı Keşan basınında... Köşe yazısı ise hiç sorma!.. Yılda rahat 300 tane yazı yazdım, 200’ü belediye eliyle yapılan işlerin olumsuzluğu konusunda!.. Muammer Aksoy Caddesi’ndeki parke taşı döşeli yolu bir düşünelim... Denizdeki dalgayı aratmıyor, eğer şoför koltuğunda iseniz çok temkinli olmanız gerekiyor, değilseniz ise başınızın dönmemesi için gözlerinin kapatmanız gerekiyor... Yine böbrek taşı düşürmede ve kürtaja alternatif yol(!) olarak kullanılabiliyor!.. Yine İstiklal Caddesi’nden Büyük Cami Mahallesi’ne geçişte kullanılan Alişah Bayırı Sokak yoluna ne demeli... Yolu sürekli kullanan sürücüler 50 metre mesefeyi 15 dakikada ancak alırken, her türlü temkinlerine karşı yine de araçlarında 6 şiddetinde depremle karşı karşıya kalmış gibi hasar oluşuyor... Yola ilk kez giren ve hızı 30 kilometre ve üzerinde olan sürücüler ise direkt 7.5 şiddetinde depremle yıkılıyor!.. Yollardaki çukurları, köstebek yuvalarını yine ise anlatmama gerek yok sanırım... Şöyle bir evinizin camından uzatın başınızı, çukursuz yol görürseniz şanslı sayın kendinizi!.. Yine kaldırımları anlatmam gerek yok herhalde, bugün yapılıyor, haftasına kendi kendine yıkılıyor!.. Kaldırımlar için depreme de gerek yok çok şükür!.50 kilo üzeri vatandaşımızı taşımıyor!..
   Hadi bunları geçtim de... Düşünsenize, basında yer alan böyle bir haber üzerine Sayın Başkanımız gidecek incelemeye... Hani Gürkan demiş ya, ‘Geçmiş dönemde yapılan bu ve benzeri hataları düzeltmeye uğraşıyoruz’ diye... Sayın Başkanımız ne derdi acaba, böyle bir durum karşısında... Malum, 3 dönemdir işin başında!.. Adama demezler mi; ‘geçmiş de gelecek de sizin eseriniz!’ diye... Hadi bunu da geçelim ve ‘Sevabına bize de bir ercep gönderin!’ diye duaya başlayalım... Çünkü bize gelecek ‘ercep’e geçmişten çok iş düşecek!..


Not: Eskiden bazı büyüklerimiz Recep ismini Ercep olarak telaffuz ederlermiş. Ben de o nedenle ‘ercep’ olarak kullandım. Bilgilerinize... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder