Bugün İnternet’te
dolaşırken, Edirne’de görevi yapan bir meslektaşımın paylaştığı
haber dikkatimi çekti... “Gürkan:
Geçmişteki hataları düzeltiyoruz!” başlığı altında yapılan haberde, Edirne’de
Şükrüpaşa Mahallesi’nde bulunan Prf. Dr. Tayyip Gökbilgin Sokak ile Ali Rıza
Efendi Sokak’ın kesiştiği noktadaki yol yapım işindeki olumsuzluğa dikkat
çekilmiş ve habere yer verilmesinin ardından, Edirne Belediye Başkanı Recep
Gürkan, ilgili birim sorumlularını yanına alarak incelemede bulunmuş. İncelemesinin
ardından ise Gürkan, yolda çalışma
yapılacağını ve düzgün bir biçimde tadilatının gerçekleştirileceğini
belirterek, “Biz hâlâ geçmiş dönemde
yapılan bu ve benzeri hataları düzeltmekle uğraşıyoruz. Sizler gibi duyarlı
gazeteciler haber yaparak, vatandaşlar ise bize bilgi vererek bu yanlışları
görmemizi sağlıyorlar. Biz de derhal gereğini yaparak bu türdeki yerlerin
düzeltilmesini sağlıyoruz.” demiş... Doğrusu çok duygulandım, mutlu oldum
ve üzüldüm!.. Sonra da, ‘Allah’ım bize
de bir ercep(!)’ diye duaya başladım... Neden mi? Ben anlatayım, siz
yorumlayın...
Şöyle bir hafızalarımızı yoklamaya
çalışalım... Bugüne kadar kaç tane bozuk yol, kaç tane bozuk ve yamalı kaldırım, kaç tane
belediye eliyle yapılan ancak olumsuzlukla sonuçlanan haberler yer aldı Keşan
basınında... Köşe yazısı ise hiç sorma!.. Yılda rahat 300 tane yazı yazdım,
200’ü belediye eliyle yapılan işlerin olumsuzluğu konusunda!.. Muammer Aksoy
Caddesi’ndeki parke taşı döşeli yolu bir düşünelim... Denizdeki dalgayı
aratmıyor, eğer şoför koltuğunda iseniz çok temkinli olmanız gerekiyor,
değilseniz ise başınızın dönmemesi için gözlerinin kapatmanız gerekiyor... Yine
böbrek taşı düşürmede ve kürtaja alternatif yol(!) olarak kullanılabiliyor!..
Yine İstiklal Caddesi’nden Büyük Cami Mahallesi’ne geçişte kullanılan Alişah
Bayırı Sokak yoluna ne demeli... Yolu sürekli kullanan sürücüler 50 metre mesefeyi 15 dakikada ancak alırken, her türlü temkinlerine karşı yine de araçlarında 6
şiddetinde depremle karşı karşıya kalmış gibi hasar oluşuyor... Yola ilk kez
giren ve hızı 30
kilometre ve üzerinde olan sürücüler ise direkt 7.5
şiddetinde depremle yıkılıyor!.. Yollardaki çukurları, köstebek yuvalarını yine
ise anlatmama gerek yok sanırım... Şöyle bir evinizin camından uzatın başınızı,
çukursuz yol görürseniz şanslı sayın kendinizi!.. Yine kaldırımları anlatmam
gerek yok herhalde, bugün yapılıyor, haftasına kendi kendine yıkılıyor!..
Kaldırımlar için depreme de gerek yok çok şükür!.50 kilo üzeri vatandaşımızı
taşımıyor!..
Hadi bunları geçtim de... Düşünsenize,
basında yer alan böyle bir haber üzerine Sayın Başkanımız gidecek incelemeye...
Hani Gürkan demiş ya, ‘Geçmiş dönemde
yapılan bu ve benzeri hataları düzeltmeye uğraşıyoruz’ diye... Sayın
Başkanımız ne derdi acaba, böyle bir durum karşısında... Malum, 3 dönemdir işin
başında!.. Adama demezler mi; ‘geçmiş de
gelecek de sizin eseriniz!’ diye... Hadi bunu da geçelim ve ‘Sevabına bize de bir ercep gönderin!’
diye duaya başlayalım... Çünkü bize gelecek ‘ercep’e geçmişten çok iş düşecek!..
Not: Eskiden bazı
büyüklerimiz Recep ismini Ercep olarak telaffuz ederlermiş. Ben de o nedenle ‘ercep’
olarak kullandım. Bilgilerinize...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder