Ülkemiz zor hem de çok zor
bir dönemden geçiyor... Şu anda pek çok vatandaşın umudu Cumhuriyet Halk
Partisi... Demokrat, halkçı, halkın yanında, halktan yana olan PARTİ... Özellikle
de Keşan’ımız CHP’nin kalesi... Şu anda ‘ustalık
dönemim’ diye lanse ettiği CHP’li bir Belediye Başkanı ve Meclisi
tarafından yönetiliyor Keşan... 11 yıldır Keşan’da iktidarlar... Cumhuriyet
halk partililer, halkın yanında, halktan yana olan partililer...
Evet sevgili Keşanlı hemşehrilerimiz, bu
kısa tanıtımdan(!) sonra konumuza dönelim ve Keşan’da halkçı bir partinin
yönetimine dikkat çekelim...
Keşan’ın CHP’li eski
belediye başkanlarından merhum Mehmet
Gemici tarafından Keşan’a, Keşan halkına kazandırılan Mehmet Gemici Cennet
Bahçesi... Işıklar içinde yatsın merhum Mehmet
Gemici... O kadar çok dua aldı ki bu parkı Keşan’a kazandırdığı için... Fakir,
fukaranın nefes alacağı yer oldu... Arabası olmayan kır, dağ, deniz kenarı
yerine bu parkta aldı soluğu... Çoluk çocuğuna kır havası yaşattırdı bu
parkta... Zengini de orta hallisi de fakiri de yararlandı dileğini gibi bu
parktan, gönlünce, bütçesine göre...
Peki ya şimdi... Cennet Bahçesi içindeki
kameriyalara ‘dışarıdan içecek getirmek
yasaktır’ diye birer tabela asılmış... Elde kalan tek halk parkımız da
gitti anlayacağınız!.. Şehir merkezinde işletmecisinin ne zaman keyfi gelecek
ve köpeklere emanet ettiği(!) parkın kapılarını açarsa halkın yararlanacağı ve
yine soluklanmak için oturduğunda ‘ne
içersiniz’ diye başınıza dikilen garsonlu parklardan sonra, Cennet Parkımız
da karantina altına(!) alındı... Kapıya güvenlik koyup arama mı yapacaklar ya
da kameriyalara oturup çantamızdan çıkardığımız bir şişe suyumuzu görünce ‘kaçak su sokulma(!)’ cezasına mı
çarptıracaklar henüz bilmiyoruz!.. Tabela asılmış, halkın rahatça görebileceği
şekilde gözüne gözüne sokulmuş!..
Şimdi sorarım size bu nasıl zihniyet!..
Şimdi yorumda bulunabilirler, ‘yan
tarafta banklar var, orada isteyen istediğini yesin içsin’ diye... Üzerinde
kameriyası olmayan, güneşin tepende kavrulacağı bankların olduğu bölümde!..
Paran yoksa, yiyecek içeceğini evden getirip, ailecek piknik yapmak istiyorsan
al sana kameriyasız park!.. Parası olanlar da kameriyadan faydalanacak... Hey
gibi halkçı zihniyet hey!.. Paralıya hizmet, parasıza köstek!.. Parası olan
zaten atlıyor arabasına, en kralından ediyor kahvaltısını restaurantında,
cafesinde, pikniğini de yapıyor denizin dibinde... İmkanları kısıtlı olan
vatandaşlarımız ise, çoluk çocuğuna kır havası aldırmak için sabahın köründe
kimi yaya kimi minibüsle, Allah ne verdiyse evinden alıp yapıyor pikniğini
Cennet Bahçesi’nde... Sen şimdi bu vatandaşlarımıza kameriya altında geçireceği
birkaç saatlik huzuruna yasak mı koyuyorsun!.. Senin boyun kameriya altına kısa
kalır, sen güneş altında yan mı diyorsun!.. Sen ikinci sınıf vatandaşsın sana
kameriya altı haram mı diyorsun!.. Bunun Türkçesi nedir, yanlışsam söyleyin
bana... Eğer burası halk parkı ise, eğer bütün vatandaşlar eşit ölçüde
yararlanma hakkına sahipse, bu uygulama da neyin nesi... Zaten fotoğraflardan
da göreceğiniz üzere her yer su seli... Spor aktivitelerinin olduğu bölüme
geçmek için deniz kıyafeti giyip, yüzerek geçilir!.. Bakım yok, temizlik yok
ama vatandaşım yararlanmak istediğinde sınır koymak mübah!.. Yazıktır, ayıptır,
günahtır ve halkçı bir zihniyetin bu tavrı hoş karşılanacak gibi değildir... Sayın
Belediye Başkanımız ve Sayın Meclis üyelerimiz... Aklınıza başınıza
devşiriniz!.. Köpekli ve paralı parklarımızdan sonra elimizde kalan tek halk
parkımızdan da vatandaşımızı mahrum etmeyiniz... Bırakın herkes istediğini
yesin, içsin... İster evinden getirsin, ister oradaki işletmeciden edinsin...
Ama buna siz sınır koymayın, herkes dilediği gibi hareket etsin... Halkçı bir
belediyeye, halka kazık atmak yakışmaz!.. Saygılarımla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder