3 Mart 2015 Salı

KARİZMANA GÜVENME DOKTOR BEY!..




   Bende sanıyordum ki, Keşan Devlet Hastanesi’nde her şey yolunda... Ara sıra ufak tefek şikayetler oluyordu ama, ‘o kadar kusur kadı kızında da olur’ diye üstünde durmuyordum açıkçası... Lakin bir vatandaşımız paylaştı geçtiğimiz gün hastanede yaşadığı bir sıkıntıyı... Ameliyat olmak için hastaneye yatmış, doğal olarak akşamdan aç bırakılmış... Nihayetinde bıçak altına yatacak ya, gurbette olan yakınları da ameliyat olacağını haber alınca, moral olsun diye yanına koşmuş... Hastaya söylenen ameliyat saati geçince ve sedyeye yatırılıp ameliyathaneye götürüleceği yerde, hemşireler ilaçlarını vermeye gelmiş ve bizim hasta da o gün ameliyata alınmayacağını öğrenmiş!.. Ameliyata alınmama sebebi ise; ilaçlarının verilmesi!.. Yani doktoru tarafından, ‘şu sebeple ya da bu sebeple sizi bugün ameliyata alamıyoruz’ denmemiş... Araya hafta sonu girince de, bir günlüğüne yine evine gönderilmiş ama Pazar akşamı yine hastaneye yatacağı ve gece 12’den sonra hiçbir şey yemeyip, pazartesi sabahı 09.00’da ameliyata alınacağı söylenmiş... Bizim hasta, verilen talimatı yerine getirmiş ve Pazar günü yeniden hastaneye yatış yapmış... Gece 12’den sonra yeme içmeyi kesmiş, sabahın 09.00’unu beklemiş... Tabii hastayla birlikte yakınları da... Saat 9 olmuş, 10 olmuş, 11 olmuş hasta hâlâ ameliyata alınmayı bekliyor... Gelip de bir açıklama falan yapan da yokmuş... Tesadüf hasta yakını ilgili doktorun, koridorda yaptığı bir konuşmaya şahit olmuş... Bizim hastanın ameliyat saatini öğlen 13.00’e çektiğini belirtmiş... Hastaya ya da hasta yakınına değil canım, serviste görevli bir hemşireye söylemiş... Bunu duyan hasta yakınları doktorla iletişime girmek ve sebebini öğrenmek istemiş ama senmisin sebebini öğrenmek isteyen!.. Keyif doktorun değil mi?!.. Canı ister 13.00’te keser, canı ister akşam üzeri 17.00’de keser, daha daha canı ister ertesi güne bırakır hatta birkaç gün kesmeyi erteler bile!.. Çünkü bıçak doktorun elinde!.. Ee alternatifi de yok, tek silahşor şükür hastanede!.. Karizmada yerinde!.. Zamanında iyi de reklamı yapıldı gazetelerde!.. Canım cicim doktorun keyfi ne zaman gelirse, alıp bıçağı kesecek canı istediğinde!..
   Peki, hasta ve hastanın psikolojisini düşünmek diye bir şey yok mu sizin kitabınızda... Ben çok iyi bir gazeteci olabilirim ama elime bir bıçak verip beni ameliyathaneye soksalar, oracıkta düşüp bayılırım... Çünkü anlamam bu işten... Ama beni bir vatandaşım aradığında, şikayetini dinlerim... Hatta bazen gece yarısı aramışlardır şikayet için ama yinede dinlemiş ya da uygun bir dille özetini almış, ertesi güne randevu verip detaylı konuşmayı yapmışımdır... Bu her işte böyledir... Ha hasta psikolojisi ha şikayette bulunmak isteyen bir insanın psikolojisi... Ticarette bile bu böyledir... Müşteri psikolojisi vardır ve işyeri sahibi ürününü pazarlayabilmek için müşterinin nabzına göre şerbet verir... Hele sağlık konusunda, hasta psikolojisi en önce dikkate alınması gereken bir durumdur... Nihayetinde bıçak altına yatacak, bayıltılacak ve eski sağlığına kavuşup kavuşamayacağının heyecanını yaşayacak... Ve rahatsızlığı konusunda çok fazla acı çekiyorsa da doğal olarak bir an önce bıçak altına yatıp, kurtulmaya hayal edecek... E be doktor... 6 yıl okul okursunuz, ondan sonra mastırı bilmem nesi derken, ömrünüzün yarısı okumakla geçer... Bu kadar olursunuz da hiç mi hasta psikolojisi konusunda eğitim almazsınız!.. Ya da alırsınız da, alternatifiniz olmaz, tek tabanca olur ve karizmanız da yerindeyse buna mı güvenirsiniz?!..
   Geçmiş ola... Karizmanız da çizildi sayılır haberiniz ola!.. Sizin hasta çoktan hastaneden kaçtı, üstüne İstanbul’da ameliyat masasına bile yattı... Anlayacağınız sizin bir haftadır salladığınız ve neden ameliyat olmadığı yönünde bir açıklama yapmadığınız hastanız, ameliyatı ile birlikte psikolojisini de düzeltip, size karşı olan şikayetini bile dile getirdi bana!.. Siz mi? Hem karizmayı çizdirdiniz hem de Keşan Devlet Hastanesi’nde kan kaybına sebebiyet verdiniz... Saygılarımla...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder