Dün yayımladığım, “BREH VEDAT, BAŞKAN ÖZCAN’I NE ÇOK KORKUTMUŞSUN!..” başlıklı köşe
yazımın ardından birçok hemşehrim Facebook hesabıma özelden mesaj göndererek,
yazımla ilgili yorumlarını dile getirdi... İlk 1 saat içinde özelden gelen
mesajlara cevap verdim ama baktım ki yetişemiyorum, en iyisi köşe yazısı ile
toplu cevap vereyim dedim... Bu arada mesajların içeriği, genelde Cumhuriyet
Halk Partililerin birbirlerine karşı olan tutum ve davranışları ile ilgiliydi...
Yine bir hemşehrimiz, yazımın altına
açıkça yorumunu yapmış ve ‘Ben de olsam
gitmezdim Neşe Hanım. Başkanımızın Encümen (Belediye Meclisi) listesini çizen
adamın yanında olmaması gayet normal. Yerel seçimde Vedat Bey, CHP İlçe Başkanı
değil miydi?’ demiş... Yine dünkü köşe yazımı, yazımın içinde de
belirttiğim üzere CHP’li hemşehrilerimizden gelen soruları derleyerek yazdım...
Yani onların duygu ve düşüncelerini dile getirdim... (Facebook sayfamda paylaştığım
yazımın altına yorum yapan hemşehrimiz, zamanında o konu ile ilgili de yazı
yazmış ve ‘Vedat Matrix olmuş!’ başlığı altında yayımlamıştım)
Şimdi gelelim benim duygu ve
düşüncelerime!.. Dün, Cumhuriyet Halk Partisi Keşan İlçe Başkanlığında, CHP
Edirne milletvekilliğine aday adayı olan 5 kişi yerine sadece Vedat Koyuncu adaylık açıklamasını
yapmış ve CHP’li Keşan Belediye Başkanı Mehmet
Özcan da adaylık açıklamasına gitmemiş olsaydı, CHP’liler bu kadar tepki
vermezdi, ben de vermezdim... Çünkü; gelmemesinin bir nedeni olabilir, şehir
dışında bulunabilir, zaten izinli ve bir mazereti vardır diye düşünülür ve
tepki gösterilmesi için somut bir delil olmazdı...
Yine Sayın Özcan, 5 aday adayından son iki tanesinin adaylık açıklamasına
katılsa, ‘herhalde işi vardı ya da şehir
dışındaydı, ancak son iki aday adayının açıklamasına yetişti’ denilip,
gözardı edilebilir ve bu kadar tepki verilmezdi...
Ve yine Sayın Özcan, aday adaylarına aynı mesafede olduğunu belirtmemiş ve ‘ben tarafım, hatta herkesin tarafındayım
ama bir-iki kişinin tarafında değilim, bunların için de -Vedat Koyuncu- da var’
deseydi, yine bu kadar tepki almaz ve ‘zaten
peşin peşin söyledi’ denilirdi... Ama ağzından çıkan ile duruş aynı
istikameti göstermiyorsa, verilen tepki de böyle oluyor işte...
Evet saygıdeğer CHP’liler... Doğrusu beni
ilgilendiren çok daha başka bir yönü var bu konunun... Belki bu dönem
CHP’lilerden medet umuyorum, belki kurtuluşu onların iktidarlığında görüyorum,
belki ülkemin geleceği için onlara muhtacım... Ama görüyorum ki, onlar
birbirine muhtaç değil!.. Görüyorum ki onlar birbirlerine düşman! Görüyorum ki,
onlar ülkede iktidarlığı değil, kişisel iktidarların peşindeler!..
Devam edin, yolunuz açık olsun... Şunu bilin
ki; bu şekilde davranmaya devam ederseniz sittin sene iktidarlığı
göremezsiniz!.. Cumhuriyet Halk Partisine bel bağlayan insanların umutlarını da
çalarsınız...
Ve saygıdeğer Cumhuriyet Halk Partililer...
Siz siz olun, partiye emek veren kişileri bir yerlere getirip destekleyin...
Tepeden inen ve uzaydan gelmiş gibi seçimde karşınıza çıkan kişilere bel
bağlayıp medet ummayın... Sonra böyle sizi beğenmiyorlar, partinizin değil de
kendi iktidarlıklarını yaratıyorlar... Saygılarımla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder