8 Mart 2015 Pazar

CEHALETİN EN BÜYÜK KORKUSU KADINDIR... ÇÜNKÜ KADIN ÖĞRENİRSE ÇOCUKLARINA DA ÖĞRETİR..!


Bu yazıyı hazırlayan arkadaşım Uzman Psikoterapist Ayşe Ümet. Evli ve 25 yaşında bir erkek evlat sahibi olan bu arkadaşım, 1969 doğumlu. 35 yaşında üniversite eğitimibe başlayan ve yüksek lisans eğitiminin ardından İstanbul’da psikoterapist ve uzman psikoloji danışmanı olarak görev yapan Ayşe Ümet arkadaşımı azmi ve başarısından dolayı kutluyor; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yazdığı bu yazıyı sizlerle paylaşıyorum...


   Dünya emekçi kadınlar gününde; insanın ruhsal yapılanmasında, annenin önemine dikkatinizi çekmek adına bir yazı hazırladım.
   Anne-bebek ilişkisinde en önemli ve kritik dönem 0-3 yaştır. Bebeğin bu dönemde dil becerisi gelişmediği için annesiyle ya da bakım veren kişi ile kurduğu özel-bağ bakışlara ve duygulara yöneliktir.
   İnsan yavrusu yaşadığı dünyanın güvenli bir yer olduğu, kendisinin değerli, sevilen, istenilen bir varlık olup-olmadığının kararını nasıl verecek? ANNESİNİN GÖZÜNE BAKARAK, KENDİ BENLİĞİ İLE İLGİLİ BİR TAKIM TASARIMLARA VARACAK; anne, bebeğinin dünyaya açılan aynası olacak.
   Örnek vermek gerekirse; annenin bebeğinin ateşinden, maddi kaygılardan, eşi ile olan problemlerinden vs. kaynaklanan tutumlarını içselleştirerek annenin gözlerine bakarak yaşadığı ortamın nasıl bir yer olduğuna karar verecek. Ve endişeli, güvensiz bir ruhsal iskelet gelişecektir.
   Bebek bakımı ile ilgili anneye yük gelen ve bebeğine yansıttığı her durum, bebek tarafından içselleştirilecek, ileride sessiz ve kimseyi rahatsız etmemek adına bir kişilik geliştirecektir.
   Anne bebeğini büyütürken kaygısız, neşeli, tutarlı, sevecen, huzur veren tutumları bebeğine aktara biliyorsa bebek, DÜNYANIN YAŞAMAYA DEĞER, GÜVENLİ BİR YER OLDUĞUNU İÇSELLEŞTİRİP, ONA GÖRE BİR RUHSAL AYGIT GELİŞECEKTİR.
   Özetle, insan yavrusu ilk yaşantılarında; kendi benliğinde ve dünyaya dair tüm bilinmezlikleri anneyi referans alarak içselleştirir, öğrenir, yorumlar ve anlamlandırır...
   Anne kendi annesinden öğrendiği tüm kaygıları, korkuları, güvensizlikleri, değersizlikleri, belleğindeki tüm duygu durumlarını bebeğine, aktaracak ve yaşam boyu sürecek yapılanmayı oluşturmuş olacaktır. Bu açıdan değerlendirmek gerekirse; KADININ GELECEK NESİLLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ TARTIŞILMAZDIR.
   Kadının eğitimi, ruhsal ve düşünsel gelişimi, kendini fark edebilmesi çok önemlidir.
   Gelişmiş toplumlarda kadınlar hayatı sorgulayabildiğinden, bireyler yetiştirebilmektedirler. ERKEK EGEMENLİĞİNİN BASKIN OLDUĞU, DİNİ İNANÇLARIN BASKISI ALTINDAKİ gelişmemiş toplumlarda, KADININ KİMLİĞİNİN VE BENLİĞİNİN NASIL YOK EDİLDİĞİNİ HEP BİRLİKTE GÖZLEMLİYORUZ...
   Bazı sinsi politikaların, egemen güçleri bizi nereye sürüklediğini farkedelim, ÖZGECANların ve hiç bir CAN’ın yanmaması için kimselerin kuklası olmayalım... Tüm kadınların gününü kutluyorum...
  



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder