Korkuyorum hem de çok... Kendi adıma, sizin
adınıza, hepimizin adına, ülkem adına korkuyorum... Cumhuriyet Halk Partililer
bu korkumu daha da arttırıyor, beni endişelendiriyor... Ama sadece beni ve
birkaç kişiyi, ya da 100 kişiyi veya 500 kişiyi hadi bilemediniz 2000 kişiyi...
Keşan’ın nüfusu 60 bin küsur... Şu anda acaba kaç kişi benim kadar endişe
duyuyor...
Evet, bu girişten sonra şimdi sizlere
endişemin nedenini paylaşacağım...
Dün, Keşan’daki bazı ilk ve ortaokulların
elektrik borcu nedeniyle TREDAŞ tarafından enerjisi kesildi... Çok şükür ki bu
borç, eğitim öğretim dönemi içine rast gelmedi... Ancak kayıt dönemi başladı,
dün bu okullarda öğrenci kaydı yapılamadı...
Öte yandan Keşan’da seçim atmosferi
başladı... İktidar Partililer, seçimi alıp, Keşan’a yatırım getirecekler,
Keşan’ı ihya edecekler, Keşan’a medeniyet getirecekler... Onlar bunu
yapacaklar... Devletin elektriğini satanlar Keşan’ı ihya edecekler... Ülkemizde
vatandaşlığımız(!) hariç neredeyse her şeyi özelleştirenler, Keşan’ı yatırıma
boğacaklar... Yaz döneminde, okullarda neredeyse hiç kullanılmayan, çok cüzi
miktarda olan fatura borcunu ödeyemeyenler mi Keşan’a ve ülkeye medeniyet
getirecekler?!
Uyanın Keşanlılar, uyanın CHP’liler...
Karanlık günler sinyal verirken uyanmadınız ama çok yaklaşırken uyanın artık...
Ülkemizi karanlığa mahkum etmek isteyenleri sandığa gömün, yeniden aydınlığa
çıkarın... Okullardaki elektrik faturalarının ödenmesi için bütçe ayıramayan
Milli Eğitim Bakanlığı, eğitime nasıl ışık tutacak? Özelleştirilecek bir şey
kalmadığı için yeni bütçeler de yaratamayacak...
Sayın Ufuk
Kanışkan, Sayın Şenol Yalı,
Sayın Aladdin Öztürk, Sayın Mustafa Bezbaş ve bir süre sonra aday
adaylığını açıklayacak olan Keşan Belediye Başkanı Sayın Mehmet Özcan... Sizler CHP’nin aday adaylarısınız... Şu anda beni
hiçbirinizin ismi ve kim olduğunuz ilgilendirmiyor... Beni ilgilendiren tek
şey, hepinizi bir arada görmek ve kenetlendiğinizi bilmek... Keşan için,
ülkemiz için... Eğer rekabetiniz sizi ayrıştırır ve bölerse, bu da İktidar
Partisine fırsat olarak dönerse, bunun vebali sizden sorulur bileseniz... Eğer
bunun vebalini taşıyabilecek vicdana sahipseniz yolunuz açık olsun, yok
değilseniz, yolunuz bir ve aynı yol olsun... Keşan’ımıza karanlık bulutların çökmesine
izin vermeyin...
İktidar Partisini desteklemeyi düşünen ve
bir takım çıkar peşinde koşanlara gelince... Şu anda karnınız tok mu? Her gün
ağzınızın tadıyla yemeğinizi yiyor musunuz? Yedikten sonra ‘çok şükür Allah’ıma’ diyor musunuz? Gerisini boş verin... Çünkü
kimsenin bir saniye sonrası için garantisi yok ve giderken de yanında birkaç
metre kefenden başka hiçbir şey götürmüyor... O kefeni de, paralılar da
parasızlar da bir şekilde giyiyor... Karanlık günlerin gömülmesi, aydınlık
günlerin çok yakında geri gelmesi dileğiyle, esen kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder