Kötü
bir alışkanlık sigara içmek… Ben içiyorum ancak hiç kimseye de tavsiye
etmiyorum içmesini… Hatta iradesine haklim olanlara da bırakmalarını
öneriyorum. Ancak… Benim şu kapı önü sigara fasıllarımın da keyfi bir başka
oluyor… Neredeyse her sigara molamda bir hikayeye tanık oluyorum ve bir senaryo
canlanıyor gözümde… Başrollerde de ya kapının önünden geçenler, ya da ayaküstü
muhabbet yaptıklarım oluyor…
Geçtiğimiz
günlerde de akşam saatlerine yakın bir vakitte yine sigara molasındayken, 18-20
yaşlarında bir genç kız ve bir metre gerisinde yine aynı yaşlarda delikanlı
süratle kaldırımda ilerliyordu.
Ancak
genç kız öfkeliydi ki, öfkesinden sesinin caddede yankılandığından ve birçok
kişi tarafından duyulduğundan haberdar bile değildi.
Genç
kız, ‘Bende salaklık(!) Gördün, duydun,
söylediler… Hâlâ ne bırakmazsın… Kafasız kafam(!)’ diye ver yansın
ediyordu… Bu kelimeleri de bir metre gerisinde yürüyen ve belli ki erkek
arkadaşı olan delikanlıya söylüyordu. Delikanlı ise karşılık vermeden genç kızı
koşar adımlarla sadece takip ediyordu. Kafasından da ‘Sakin bir yerde gönlünü
nasıl olsa alırım’ düşüncesi geçiyor gibiydi… Çünkü bu delikanlı daha önce de
genç kızı defalarca aldatmış, genç kız da göz göre göre katlanmış ve
görmemezlikten gelmişti…
Bunları
da genç kız söyledi yoldan geçerken… Ben, onun yalancısıyım…
Ama
genç kız bu sefer kararlı gibiydi affetmemekte… Özellikle ‘Kafasız kafam, artık akıllanma zamanı geldi’ derken…
Ah
be kızım… Biraz geç kalmışsın ama yine de zararın neresinden dönersen kârdır…
Erkek milleti değil mi... Onlar ne anlar sevgiden, aşktan, saygıdan,
dürüstlükten… Yüz tanesini bir araya toplasan valla bir adam etmez… Güzel,
çirkin, iyi, kötü, yaşlı, genç diye de ayırmazlar… Bir anlık macera için
yaşanmış ne varsa bir kalemde çizerler…
Sonra
mı… Sonrası ‘gramofon’ derler bizim
köyde!
Biri
aldatır ama yüzü de aldanır… Eskiden erkekler aldatır, kadınlar ağlar, sızlar,
sanki başka adam yokmuş gibi aldatıldığını bile bile kul köle olurlardı…
Şimdilerde
mi… Şimdilerde ise var işte üj-bej tane senin gibi sonradan akıllananlar… Ama
geneli akıllı… Hem de saf ayaklarına yatan akıllılar… Nasıl da oynatıyorlar
erkekleri parmaklarında… Helal olsun valla…
Bir
de erkeklerde bu aralar moda oldu kendinden 10-15 yaş küçük sevgili bulma…
Yerli dizileri seyrede seyrede moda yaptılar küçük sevgili hikâyelerini
kendilerine…
Hele
hele küçük sevgiliyi yanına alıp, kendini de adam yerine koyanlar yok mu… Ah be
birader, siz adam olsanız zaten denginizi bilirdiniz… Ne demiş atalarımız;
davul bile dengi dengine çalar…
Gerçi
bir adamın yoksa dünyada dengi, o zaman her önüne geleni yapar sevgili(!)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder