Hatırlarsanız geçtiğimiz
günlerde yayımladığım “BA Bİ KERE”
başlıklı köşe yazımda CHP’li
yöneticilere yönelik yazdığım yazılar nedeniyle, tarafsız davranmadığım
konusunda eleştiri aldığıma değinmiş ve bu eleştirilere karşılık olarak da cevabımı
vermiştim... Ancak cevabımın bu kadarla sınırlı kalmasının nedeni ise; yazının
uzaması ve okuyucuları sıkmamak nedeniyle idi... Çünkü çabuk sıkılan bir
toplumuz (sözüm meclisten dışarı), ne uzun yazıları okumayı severiz ne de uzun
konuşanı dinlemeyi... O nedenle de tadında bırakıp, bir dahaki sefere dile
getirmek üzere yarıda kesmiştim bende... Şimdi neden eleştirdiğim konusundaki
düşüncelerimi de ikinci bölüm olarak ifade ediyorum sizlere...
Her şeyden önce mesleğimde, -tarafsızlık- ilkesine bağlı olduğumu
ve tarafsız bir gözle yorumda bulunduğumu belirtmek isterim... Benim için A
partisi, B partisi ya da A yöneticisi B yöneticisi yoktur... Olaylar, konular,
yaşanılanlar, doğrular ve yanlışlar vardır... Benim doğrum size, sizin doğrunuz
bana uymayabilir ama eğer demokrasiden bahsedebiliyorsak, düşünce özgürlüğü var
diyebiliyorsak, o zaman herkes düşüncesini ve yorumunu özgürce yapabilmeli
bence... Şimdi gelelim; AKP ile CHP arasındaki farkları incelemeye!
‘BA Bİ KERE’ başlıklı köşe yazımda, ülke ve Keşan’a dair verilen hizmet
anlayışından bahsetmiş ve özellikle de hava muhalefeti nedeniyle ulaşımda
yaşanılan sorunlara değinmiştim... Yeri gelmişken hemen CHP’li belediyeler
arasındaki farka da işaret edeyim... Geçtiğimiz günlerde CHP’li Edirne
Belediyesi tarafından, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve kurmaylarının (meclis üyelerinin) hazır bulunduğu
bir toplantı ile halka hesap verildi... Fotoğraflardan gördüğüm kadarı ile de
katılım fena değildi... Hesabı almak isteyen Edirneli vatandaşlar toplantıya
katılmış ve Edirne Belediyesi’nin bütçesinden yapılan harcamaları ve bu
harcamaların nerelere gerçekleştiğini bizzat birinci ağızdan bilgi edinmişti...
Şimdi sorarım sizlere... Keşan Belediyesi yöneticileri, halkı karşısına alıp
kaç kez hesap verdi? Ben çok net hatırlıyorum Meclis toplantılarında bile Meclis
üyeleri yapılan harcamalar nedeniyle dalaşa girmiş ve hesap istemişti!.. Meclis
üyelerinin bile harcamalardan bihaber olduğu bir yönetim kadrosu, nasıl bir
araya gelip halka hesap verecek desenize... Yıl sonunda gelirle gider tuttu mu tuttu!.. Biz de
yuttuk!.. Minareyi çalan kılıfını hazırlar misali!.. Örneğin; özel kalem
harcamaları falanca tutar... Söyleyin bana harcamanın çeşidini... Çay, kahve,
çiçek vs... Yahu Keşan halkı bütün gün özel kaleme çay ve kahve mi içmeye
geliyor da bu kadar ödenek ayrılıyor diye sorabiliyor mu hiç kimse!.. Sonra
Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan,
sadece basını karşısına alıp, Belediye eliyle yapılan icraatları anlatıyor... Buna
gerek yok ki... Yapılan icraatları vatandaş görüyor!.. Kilitli parke taşları
da, kaldırımları da, yolları da!.. Neyse, CHP’li iki belediye arasındaki farkı
düşünün, biraz kafanızı yorun, bilmecenin cevabını da bulun!.. Biz dönelim
şimdi AKP ile CHP arasındaki farkı bulmaya...
AKP hükümeti eleştiriliyor; yandaşlarına çanak
tutuyor diye... Peki, Keşan Belediyesi’nde yandaşlara çanak tutulmuyor mu? Aradaki
fark; AKP’liler biraz daha geniş bir kesime çanak tuttuğu için gürültü
kopmuyor, CHP’liler dar kesimle bunu becermeye çalıştıkları için birbirlerini
yeyip yaygara koparıyor...
AKP hükümeti eleştiriliyor; kendi
partililerini işe alıyor diye... Peki, Keşan Belediyesi kendi partililerini işe
almıyor mu? Aradaki fark; AKP hükümeti kendi partililerini işe aldığı gibi
sayıyı her geçen gün artırıyor ve işe aldıkları partilileri maaşlarını takır
takır alıyor... CHP’li Keşan Belediyesi ise işe aldığı işçilerini işi bitince
kapı dışarı atıyor, maaşlarını ödeyemiyor ve yenilerini alıyor, bu devran da böyle
devam edip gidiyor!..
AKP hükümeti eleştiriliyor, ihaleleri
yandaşları alıyor kendileri de ortak olup aslan payından peydahlanıyor diye...
CHP’li Keşan Belediyesi’nde neler oluyor? Belediye ile ilgili bir iş olduğunda
hangi görüşten olan kişilere yönlendiriliyor, kimler nemalandırılıyor? Aradaki
fark; AKP’lisi de CHP’lisi de aynı boku yiyor ama kendikini görmüyor!..
AKP hükümeti eleştiriliyor, medya onların
elinde, istedikleri gibi şekillendirip yönetiyorlar ve yandaş medya yarattılar
diye... Peki, Keşan Belediye Başkanı Mehmet
Özcan’ın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ndeki söylemleri neyi
çağrıştırıyor? Aradaki fark; AKP hükümeti gözümüzün içine baka baka yandaş
medya yarattığını ortaya koyuyor, yandaş olmayanları da sıçıp sıvıyor!.. CHP’li
Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan
ne yapıyor? Aba altından sopa gösteriyor!..
Gördüğünüz üzere arada pek fark yok... Aradaki
farkı ancak ideolojileri ve ilkeleri olan insanlar yönetimi ele geçirdiklerinde
kapatabiliriz... Kendi menfaat ve çıkarlarını değil, ülke ve memleket menfaat
ve çıkarlarını düşünen yöneticilere fırsat verildiğinde... Yoksa şimdi; seninki
benden kara, benimki senden kara!.. 'BA Bİ KERE' değil, 'BA İKİ KERE' bile derler adama!.. Kalın sağlıcakla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder