Bu aralar moda mı oldu,
yoksa bu moda hep vardı da benim mi yeni haberim oldu anlamadım gitti.
Vatandaş şikayetçi, memur şikayetçi,
seçilmiş şikayetçi…
Herkes şikayetçi de şikayetlerini itiraf
etmeye nedense iyice bir çekinir oldular.
Devletimin memurunu anlarım, 657’ye tabi,
konuşursa yer sicili…
Seçilmişlerin konuşamaması da bu ara moda
oldu, istem dışı…
Peki vatandaşı susturan kim?
Pazar günleri inşaat gürültüsünden
rahatsızız! ‘yazın’; falanca sokak
aldı başını gidiyor, evler satılığa çıktı, yerel yönetim uyuyor! ‘yazın’; Meydan düzenlemesi başlamış,
ilk güzellik de bankamatiğimiz oldu! ‘yazın’;
Cuma namazları paralıya dönüyor! ‘yazın’;
yollar köstebek yuvası gibi! ‘yazın’;
yağmur yağdı seller aldı! ‘yazın’;
esnaf kaldırımı işgal etmiş, zabıta volta atıyor! ‘yazın’; hastanede vatandaşa işkence çektiriyorlar! ‘yazın’; TREDAŞ kazığı attıkça atıyor! ‘yazın’; PTT dağıtımcıları kendini
gezdireceğine, biraz da gönderileri vaktinde ulaştırsa! ‘yazın’; yazın da yazın…
‘Gel
vatandaş söyle adını, anlat şikayetini, ver kimliğini’ dedik mi de: ‘Aman
eyleme, yanlış anlaşılır, sen yaz bir hele, kimliğimi verme!’
Kırmıyoruz,
yazıyoruz… Yazıyoruz da var mı tınlayan yazdıklarımızın muhataplarında… Bir
sayın bakalım bu ay içinde kaç şikayet olmuş yerel basında…
Susun bakalım, kalın sessiz daha ne kadar
kalmayı düşünüyorsanız. Bir gün şu Tekel Meydanı’nın göbeğine çarmıha gerili
Hz. İsa’yı da yerleştirirlerse, ‘isim
vermeden yazın’ diyeceğinizden korkmuyor da değilim haa…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder