KEŞAN’IMIZDA ASAYİŞ BERKEMAL, GEL DE ONU SEN KÜLAHIMA ANLAT!..

  

    Bu hafta başında bir geceydi sanırım... Gazetede çalışıyorum, hafiften karnım acıktı... Bir şeyler almak üzere dışarı çıktım... O arada yolda devriye gezen bir polis memurunun telsizinden gelen sese hemen kulağımı verdim... Bir evde Bonzai ile düzenek ele geçirilmişti... Bunun bilgisi verildi sanırım amire ve amir hemen başladı methiyeler düzmeye... Bonzai ile düzeneği ele geçiren ekibin gözlerinden öptü, tebrikler yağdırdı!..

   Bu konuşmayı duyar duymaz havalara uçtum!.. ‘Allah’ım Bonzai ile bir düzenek için bu methiyeler düzüldüyse, geliyor bana külçe külçe madalyalar!’ dedim... Niye mi? Durun anlatayım...

   Düzenek denilen şey; plastik pet şişe, folyo, içeceğin uyuşturucu madde, çakmak ve borudan oluşan ıvırtı zıvırtı... Hani herhangi bir metruk binaya girseniz karşınıza çıkabilecek ya da kenar kuytu bir köşede her an bitebilecek bir Keşan modası!.. Yolda yürürken bile ayağınıza takılabilecek kadar çok anlayacağınız!.. Bonzai ve benzeri uyuşturucu maddeleri ise hiç sormayın... Haplanmak isteyenler hiç zorlanmıyor, elinin altındaymış gibi hemen ulaşıyor...

İşte o nedenledir ki, ben toplamaya başladım ne kadar kenarda köşede varsa bu düzenekleri, yakında emniyete teslim edip, alacağım madalyayı!

   Bu arada, Keşanlıların bir korkulu rüyası daha başladı... Gecenin bir vakti insanlar yataklarında uyurken, birden bir gümbürtü kopuyor, çıkıp dışarı bakıyor, aracının camı patlatılıyor ya da lastikleri kesiliyor... Gün geçmiyor ki bir vukuat yaşanmasın... Peki durup dururken park halindeki bir aracın camını kim patlatır, birden fazla aracın lastiğini kim keser... Ya aklından zoru olması ya da ağzına hap atması lazım!..

   Diğer yandan hırsızlık olaylarının ardı arkası kesilmiyor, artık hane içleri bitti, kapı önlerindeki ayakkabılara göz dikildi... Maazallah misafir falan gelirse sakın dışarıda bırakmayın pabuçlarını yoksa evlerine geri dönemezler ve misafir ağırlamaktan yersiniz pabuçlarınızı!.. Neyse canım, kim sorarsa Keşan’ımızda asayiş berkemal, gel de onu sen külahıma anlat!..