6 Şubat 2015 Cuma

KAFAN PATLADIĞI İLE KALIR BİRADER! (Geçmişten bir yazı)


   2013-2014 eğitim öğretim yılı başlamasıyla birlikte, okulların etkinlikleri de tam gaz devam ediyor... Güya parasız eğitim var ama veliler tatlı tatlı ütülüyor!
   Pilav günü, yiyecek günü, püsül günü derken, velilere usulcuk usulcuk yük bindiriliyor...
   Birçok veli bu yükü kaldıramayacakken, sırf evlatları mahcup olmasın diye mecburen katkıda bulunuyor... Karşı taraftan mecburiyet şartı konmuyor ama ‘mahcubiyet’ baskın gelince, mecburen katkı yapılıyor!..
   Aslında çocukların birçoğu da ailesinin maddi durumunu biliyor ve ailesinin bu şartsız mecburiyetin altına girmesinden üzüntü duyuyor...
   Herkes üzüntülü, hoşnutsuz, mutsuz... Ama gelenek haline geldi bu okul etkinlikleri... Hem de neredeyse yılda 4 kere... Çocuğunu güya parasız okutan veliler, dolaylı yönden yılda 4 kez okula katkı vermek mecburiyetine itilmekte...
   Ve bu katkıyı da müzik eşliğinde vermekte! Bakın görün biz hoşnutuz, çocuklarımız da mutlu hesabı...
   Ancak bu uyumsuz tabloyu kapatmak için kermeslerde yankılanan müzik sesi, mahalleliyi yıldırmış besbelli...
   Önceki gün bir okulda yapılan kermes nedeniyle aradı beni birkaç mahalleli... ‘Saat 10.00’da açtılar müziğin sesini, saat 14.00 oldu hâlâ kısılmadı gitti’ diye kükredi! Kafaları davul olmuş, evde aile bireyleri ile iletişim kopmuş!.. Her şeyin bir haddi varmış, onlar haddini aşmış!.. Doğrusu müziğin sesinden zor duydum, serzenişleri...
   Ne diyelim, saygıdeğer mahalle sakinleri... Okula 100 metre mesafede bulunan iş yerlerine her türlü kısıtlama getiriliyor, o bölgede konutların bulunduğu, birçok insanın yaşadığı göz önüne alınmıyor ama okullarda yapılan gürültüye bütün mahallelinin katlanması reva görülüyor... Biz de adalet böyle işliyor... Yetkililer, canı istediği şeye gözünü dört açıyor, canı istemezse önünden geçse görmüyor... Biz de işler gönül işiyle yürüyor... Kafanda davul patlatılsa eğer, ilgilisinin ‘canı mı istemiyor’ kafan patladığı ile kalır birader!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder