Hunharca katledildi 20
yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan
Aslan...
Bindiği minibüste kendisine tecavüz etmek
isteyen bir caniye teslim olmamak adına canından oldu...
Boğazından ve vücudunun çeşitli yerlerinden
bıçak darbeleri aldı...
Yine sert cisimlerle kafası ve vücudu olmak
üzere darp edildi...
Sonra elleri kesildi...
Benzinle yakıldı...
Boş bir araziye de cesedi atıldı...
Cinayet olayının kamuoyunda duyulmasının
ardından halk ayaklandı...
Sokaklara döküldü Özgecan kızımız için...
Eylemler yapıldı...
Kadına şiddet, cinsel istismar konuları
gündeme geldi yine her kadın cinayetinin ardından olduğu gibi...
Lanetlendi kadına şiddet uygulayanlar...
Kimisi, ‘idam
edilsinler’ dedi, kimisi, ‘idam
kurtuluş olur, aynı acıyı yaşayarak ölsünler’ fikrini savundu...
4-5 gün yas tuttuk ülkemizin her
köşesinde...
Erkekler mini etekle sokaklara döküldü,
gençler ellerinde pankartlarla yürüdü, sokağa dökülen herkes Özgecan ve Özgecanların katillerini lanetledi...
Ateş düştüğü yeri yakar... Özgecan’ın evinde hâlâ ateş yanıyor...
Ve bu ateş aile bireyleri sağ olduğu sürece sönmeyecek...
Biz mi Özgecan...
Biz vazifemizi yaptık!.. Sokaklara döküldük... Katilini lanetledik... Aklımıza
eseni eleştirdik... Bizim görevimiz bu kadardı!.. Bir daha ki Özgecan’ın katledilişine kadar uykuya
yattık!.. Sen de rahat uyu Özgecan
kızımız!.. Çünkü; bu günübirlik haykırışlarla ne Özgecanların katillerini engelleyebiliriz ne de -adaleti- sağlayabiliriz... Adalet ve
özgürlüğümüz; 7 Haziran 2015 Pazar günü önümüze konulacak... Özgecanların ve kendi kaderimizi, biz belirleyeceğiz... Ya bu düzene ‘dur’ diyeceğiz ya da ‘vurun!’ diyeceğiz... Özgürlük,
demokrasi, eşitlik, adalet, hukuk ve insan gibi yaşamak isteyenler; kaderimiz,
7 Haziran’da yeniden yazılacak!.. Özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukuk ve adalet
kaderimizi, -biz- yazacağız... Saygılarımla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder