Vatandaş şikayetçi...
Keşan’daki düzensizlikten yakınıp duruyor sürekli... ‘Yazıyorum’ diyorum, ‘Lütfen
bir daha yazın’ diye karşılık veriyor... Yok canım, yazmaktan
yorulmuyorum... Zaten kalemim Keşan’daki düzensizliğe o kadar alıştı ki,
otomatik olarak düzüyor methiyeleri kendi kendine!.. Bilgisayarı bile
alıştırdım vallahi Keşan’daki düzensizliği eleştirmeye!..
Yollardaki çukurlardan, yolların
bozukluğundan şikayetçi her zaman olduğu gibi hemşehrilerimiz... ‘araçlarımız dökülüyor’ diyor... ‘rotillerden hayır kalmadı, bıktık usandık
artık’ diye feveran ediyor... Ne dese haklılar hemşehrilerimiz... Sadece
araçların olsa iyi, yollarımız o kadar şahane ki(!), insanların bile organları
bile başladı oynamaya yerinden!.. Kalplerimiz solda atarken, yavaş yavaş
kaymaya ve sağa doğru yol almaya başladı desem!.. Yok ki Keşan’da bir düzen...
Vatandaşım geziyor, gezdiği yerleri inceliyor ve Keşan ile mukayese ediyor...
Sonra da sosyal paylaşım sitelerinde paylaşıp, ‘Yerel yönetim halk için çalışmış, imrendim ve özendim. Keşan halkının
neyi eksik?’ diye yazıp, sorguluyor... Keşan halkının tabii ki bir şeyi
eksik değil... Keşan’da yönetim zafiyetinden kaynaklı bir eksiklik var!..
Onlara göre de her şey çok normal... Yani ortada eleştirilecek bir durum ve
yadırganacak bir olay söz konusu değil... Her şey, her yer güllük gülistanlık
anlayacağınız... Ne zaman yolların bakımına başlansa ya hava koşulları izin
vermiyor ya da birkaç çukurun içine malzeme atılarak fotoğraflar çekilip göz
boyamakla bırakılıyor!.. Kaldırımlar yapılıyor, yine fotoğraflar çekiliyor,
birkaç ay geçmiyor ki kaldırımlardan hayır kalmıyor... Yağmur yağmaya görsün,
her yeri seller götürüyor... Trafik deseniz başlı başına bir sorun... Her yıl
defalarca gündeme geliyor, her seferinde ‘az
kaldı sorun çözülecek’ deniliyor ancak bir arpa boyu kadar yol alınmak bir
yere dursun her geçen gün keşmekeş daha da artıyor... Şunun şurasında ne kaldı
yaz sezonunun başlamasına... 4 ay sonra başlayacak sahillerimizde hareketlenme...
Yine vur patlasın çal oynasın eğlence!.. Mısır koçanları ya da bira şişeleri
batacak sahillerde güneşlenirken g.t’müze!.. Kumsallarda oynayan çocuklarımız
kumdan ev yaparken çocuk bezleri ile karşılaşmaması mucize!.. Altyapıyı
hazırlamadan, sosyal tesisler yaratmadan ‘gelin
gelin’ diye çağrıda bulunursanız Saros Körfezimize... Eh sonunda
b.k.’lamadık bir yer kalmadı işte... Para bırakacak yerli ve yabancı turisti
kaçırdınız başka sahillere, Saros’umuza da kaldı mısır koçanları ile bira
şişeleri bırakacak turistler böyle!.. İlgilileri de balık lokantasında
rakılarını yudumlarken, sanırım bu manzaralardan oldukça keyif alıyor!.. Güya
kim sorarsa Erikli Sahili’ndeki işleyişi denetliyorlar... Şişelerin biri gidip
biri geldikçe kendilerini harikalar diyarında hissediyorlar!.. Hadi bakalım
hayırlısı ama ne Keşan’dan hayır kaldı ne de sahillerden... Ya bu düzensizliğe
son vereceğiz ya da böyle gelmiş böyle gidecek deyip üstüne bir bardak soğuk su
içeceğiz... Ya da şişeleri devirip, her yeri toz pembe göreceğiz!..
Saygılarımla...
Not:
Fotoğraflar, Aşağı Zaferiye Mahallesi Kalburcu Bayırı Sokağa ait ve 1 saat önce
çekildi... Hem araç hem de yayaların kullandığı bir yol...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder