Hayırlı günler diliyorum
saygıdeğer hemşehrilerim... Keşanlı bayanlara da ayrıca sevgilerimi
yolluyorum... Keşan’ı Keşan yapmak için ancak kadın eli değmesinin gerektiğini
onlar da benim gibi anlamaya başlamışlar...
O nedenle de şimdi sizlerle, 2 bayan
okurumun dikkatini çeken olumsuzlukları kendi yorumumla paylaşmaya
çalışacağım...
***
Yazım hem yerele hem de devlete yönelik olacak...
Bugün itibarı ile yerel seçime 787 gün
kaldı... Vatandaşa göre çok ama siyasilere göre az bir süre... 787 gün dediğin
nedir ki, bu süre zarfında kaç yatırım yapılabilir ya da kaç yanlış
düzeltilebilir... Hele hele işin başında erkekler varsa(!)... Kadınlar olsa,
pratiklikleri ve el çabuklukları ile kısa sürede işleri yoluna koyarlar ama
erkekler marifetiyle yapılan yatırımları hep birlikte izliyoruz... Yazışmaları
sürüyor zaten 2 yıl(!)...
Gelelim şu bizim mevcut kullanılabilir
halde iken söküp yenilediğimiz ama gerekli olan yere de hiç yapmadığımız
kaldırımlara... Bir de en genişinden yapıp, araçların kullanımına
açtıklarımıza(!)
Tepe Mezarlık’ın Sanayi Yolu çıkışında,
yani Abdül Şavur İlköğretim Okulunun arka tarafında kalan kısım; yayaların çok
kullandığı bir yol olmasına karşın kaldırımdan yoksun... Hem bu yayaların
yaşları da dikkat seviyeleri de yetişkinler gibi değil... Daha çok öğrenciler
olmak üzere vatandaşımın da kullandığı yol, yıllardır kaldırım yapılmasını
bekleyip duruyor... Ama bizde öyle can almadan, önemli bir vaka ile
karşılaşılmadan tedbir almak var mı? İlla ki kazayı bekleyeceğiz, göreceğiz,
birilerinin canını yakacağız sonra Hıdırağa Sokak’ın Muhtar Ali Çevikel
Caddesi’ne kesişiminden Karaağaç Camisi’ne kadar olan kesime kaldırım
yapacağız...
Allah korusun biz kaza
yaşanırsa da suçlu yaya mı, yerel yönetim mi, yoksa araç sürücüsü mü olacak?
Hıdırağa Sokak’ın diğer kesimlerine
gelince... Kesme taşlarla döşenmiş... Hem öyle böyle değil... Yayalar çok rahat
yürüyebilir... Ama nerde... Araçlardan yayalara yer kalıyor mu sanıyorsunuz?
İstediğiniz saatte geçip kontrol edebilirsiniz, kaldırımlar rengarenk araçlarla
süslenmiş... Bedava otopark(!)
***
Gelelim devlet ayağına... Vatandaşım
şikayetçi... Artık devlet dairelerinde anneanneleri, babaanneleri, dedeleri
değil; gençleri görmek istiyor... ‘Eğer onlar emekliye ayrılmazlarsa, gençlerin işsizliği devam edecek’
diyor...
Gençlerin bilgisayar
kullanımda pratikliği, ileri yaştaki memurumun da klavyedeki harflerin yerini
bulmakta zorlanmaları(!), otomatikman 1 saatlik işin yaklaşık 1 hafta
gerilemesine sebebiyet veriyor... Anlayacağınız işlerin aksamasına -2 derece
soğuk değil, klavye yeteneğinin dışında, hangi spor salonuna gidip, kimin
gününde ne giyeceğinin hesabını yapmaları ve muhabbet yarıda bölünmesin hesabı
vatandaşımı Ahmet’ten Mehmet’e, Ali’den Veli’ye
yollamaları sebep oluyor... Kaban ve şal görünümü ise hal bu durumda iken
vatandaşımda ‘modadan kaynaklı’
izlenimini bırakıyor(!)
***
Bu arada 13 Ocak 2012 tarihinde İşçi
Partisi tarafından Tekel Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı... Açıklamayı
yapan partilileri fotoğraflarken, birden tam arkalarında duran Atatürk’ün heykeli dikkatimi çekti ve
yine Atatürk’ün eliyle işaret ederek
söylediği ‘Ordular ilk hedefiniz
Akdeniz’ sözü aklıma geldi... Ancak bizim Keşan’da Atatürk’ün işaret ettiği yere bakarak
göz kararı yaptığım hesapta... Sanki ‘Keşanlılar,
ilk hedefiniz Cazibe(!)’ der gibiydi... Vallahi bendeki göz yanılması
olabilir ama bir kez sizlerin de gözlemlemesini isterim... Atatürk’ün büyük adam olduğuna ve geleceği gördüğüne inancım tamdı
ama Keşan için bu isabetli işareti görünce inancımın ne kadar yerinde olduğunu
bir kez daha anlamış oldum...
Ancak Keşan’ı kadınlar ele
geçirirse, o zaman Atatürk’ün işaret
ettiği noktada yine gençlerin ya da vatandaşların kullanımına açık çok daha
faydalı bir alan oluşturulacağına da inancım tam... Saygılarımla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder