22 Şubat 2015 Pazar

4 ADAY ADAYINI, UÇAKTA ŞEYTAN DÜRTTÜ! (Geçmişten bir yazı)

   
    Hayal kurma sırası bende!.. Affına sığınarak, bir kerecik olsun kendimi CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerine koyuyorum...    Ve şimdi sizler için hazırladığım hikayemi aktarıyorum:
   Keşan Belediyesinin CHP’li 4 aday adayı, beraberlerinde il ve ilçe başkanları ile havayoluyla Ankara’ya uçuyor... Bir ara şeytan bunları dürtüyor!.. Ve, ‘Hepiniz bir aradasınız ama aday adaylarından birini Keşan’da unuttunuz, size bir kıyak çekeyim mi?!’ diyor... Bizim aday adaylarının yüreği ağzına geliyor ve hafif bir silkelenerek, ‘Daha hazır değiliz, Ankara’daki havayı da koklayalım(!)’ diye yakarış başlıyor... Şeytan bu ya, ‘Amma da ödlekmişsiniz, sadece espri yapmıştım!’ deyip, bizim aday adaylarını azat ediyor...
   Sağ salim, ama heyecanlı ve esprili geçen uçak yolculuklarının ardından, bizim aday adayları Genel Başkanlarının karşısına çıkıyor...
4’ü bir yerde olan aday adaylarını karşısında gören Kılıçdaroğlu, oldukça hoşnut ve mutlu... Ve bu hoşnutluğunu da aday adaylarına dile getiriyor... Aday adaylarımız da Kılıçdaroğlu’na birlik mesajı verip, ‘Hangimiz aday gösterilirsek, onun arkasındayız, bizde ayrı gayri yok’ diyor...
   Sonra Kılıçdaroğlu bana sesleniyor ve ‘Otur şu koltuğuma da yerime bir değerlendirme yap, senin aynadan durum ne görülüyor’ diyor...
Aynaya bakıyor ve bir aday adayının eksik olduğunu görüyorum... ‘Hay Allah, bu Özcan da ne adammış’ diye iç geçiriyorum... ‘Acaba partilileri bu kadar yıldırttı mı yoksa karşısına tek porsiyonda çıkacak aday adayı yok mu?!’ diye düşünüyor ve Sayın Kılıçdaroğlu’na da içimden geçen bu düşüncemi iletiyorum...
   Sonra CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, CHP Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil’le bir araya geliyoruz... Aday adaylarının hepsi heyecanlı... Heyecan var ama seçimi dahi kazanmış, Belediye Başkanlığı koltuğuna çoktan oturmuşuz havasındayız!.. Ha ismim anıldı, ha adım sayıldı derken, Genel Merkezin üst düzey yönetiminden kara haber geliyor: “Sizin için henüz süreç tamamlanmadı, 15 Aralık’ı bekleyeceksiniz... Sandık falan da yok, anket sonuçları dikkate alınacak...”
   Bu arada, üst düzey yöneticileri bana dönüyor ve ‘nasıl ama karar, isabetli değil mi, önemli olan kamuoyu yoklaması, Keşanlının isteği’ diyor... Ben de alaysı bir şekilde, ‘hangi anketten bahsediyorsunuz?’ diye karşılık veriyorum... Bu sefer onlar benimle dalga geçiyor... ‘Amma da gazeteciymişsin ha, ayakta uyuyorsun, kaçıncıya anket yaptırıyoruz’ diyorlar... “Ha şu meşhur anketleriniz...” diye karşılık veriyorum: “Karakola kadar yansıyan, anketörlerin önü kesilen, ara ara anketörlerden gözyaşı düşen, aday adaylarını anketörlerin peşinde deli tavuk gibi döndüren(!)”
   Üst düzey yöneticiler bu ifadelerim üzerine irkiliyor... Ancak ben konuşmama devam ediyor ve şu cümleyle sonlandırıyorum: “Kararınız bu anket sonuçlarına bağlıysa, helvayı başlayalım kavurmaya!.. Bu anketörler bana da uğradı birkaç defa... Hatta ben önlerini kestim, birkaç kere sahte isimle görüş bildirdim... Bu sehtakarlığa gönlüm razı olmayınca da, itiraf edip, vicdanımı rahatlattım!...” Saygılarımla...










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder