Yer: Keşan
Konu: uyuşturucu,
cinsellik, taciz, şantaj, tehdit, yalan, mağduriyet...
Olay kahramanları: 14-25
yaş arasındaki kız ve erkek çocukları ile gençler...
Bu hikayeyi okurken
kimileriniz çok meraklanacak, kahramanların kimler olduğu üzerinde
odaklaşacaksınız... Ancak bu hikayeyi konu etmemin sebebi; meraklanmanız ve
kahramanlar üzerinde odaklaşmanız değil, bu tür olayların kahramanlarının sizin
hanenizden, yakınınızdan, canınızdan olan çocuk ve gençlerin de olabileceği
ihtimali üzerine ders çıkarıp, tedbir almanız içindir... Çok sansür
koymayacağım ifadelerime, çünkü başka türlü olayı tam olarak anlatabilmem
mümkün değil... Bu olay Keşan’ımızda yaşanmış bir gerçektir ve bu gerçek
olayların benzeri hâlâ da yaşanıyor olabilir... Yine olayı anlatabilmem için
kişilerin isimlerinde rumuz kullanacağımı bilmenizi isterim... Bir dizi halinde
sizlere sunacağım bu hikayeyi de tekrar tekrar okumanızı ve Keşan’da yaşanan bu
gerçeklerden hareketle, çocuklarınıza ve gençlere sahip çıkmanızı,
kötülüklerden, yanlışlardan uzaklaştırmanızı dilerim...
* * *
Ayşe henüz 16 yaşında... Bir gün
uzaktan da akrabaları olan Simge’nin
daveti ile Ahmet’lerin evine gider.
Davetli olarak gittiği evde Ayşe, Ahmet’le birlikte ilk kez gördüğü 2
kişi (erkek) ile daha tanışır. İlk kez tanışmalarına vesile olan o evde, sadece
sohbet edip, müzik dinlemiştir bu çocuk ve gençler. Birbirlerinin telefon
bilgilerini almayı da ihmal etmemişlerdir tabii ki. Bu birliktelikten bir süre
sonra Ayşe, Keşan’da bar türü bir
eğlence yerine gider. Burada bir parti verilecektir. Parti çıkışında kız
arkadaşı ile birlikte olan Ayşe’nin
yanına gelen daha önce tanıştıkları bu gençler, yine ilk bir araya geldikleri
eve gitmeyi teklif eder. Ve birlikte bu eve giderler. Gençlerden biri cep
telefonu ile bir başka arkadaşını arayarak, kendisini almasını ve uyuşturucu
madde satın almaya gideceklerini söyler. Ve gelen otomobille birlikte evden
ayrılan bu gençler, bonzai maddesi ile geri dönerler. Plastik şişelerden kova
düzeneği oluşturularak, evde bulunan çocuk ve gençlerin hepsi bonzai maddesi
kullanır. Ve Ayşe, ilk kez aldığı bu
bonzai maddesinin verdiği sarhoşlukla birlikte, yanında 2 erkek olduğu halde
evin yatak odasında bulunan kanepeye uzanırlar. Ayşe, bu kanepenin üzerinde erkeklerden biriyle cinsel ilişkiye
girer ve diğer erkek ise bunları izlemektedir. Ayşe, sabaha kadar kaldığı bu evden, cinsel ilişkiye girdiği
erkekle birlikte, evine gitmek üzere ayrılır. Evine geldiğinde ise Ayşe, ailesine geceyi bir kız
arkadaşında geçirdiğini söyler. Birkaç gün aradan sonra Ayşe, yine aynı eve gider ve bu arkadaş grubu yine bonzai maddesi
kullanır. Ayşe ve diğer iki kişi,
bonzainin ardından bali de çeker. Ayşe,
bonzai ve balinin etkisiyle kendini aşırı yorgun hissetmiş ve yine bir yatağa
uzanmıştır. O sırada evdeki kişilerden biri Ayşe’nin üzerindeki kıyafetleri çıkarıp, çırılçıplak soyarak cinsel
ilişkiye girmiştir. Ayşe, kullandığı
uyuşturucu maddelerin etkisiyle karşı koyamamıştır. Yine Ayşe, cinsel ilişkinin ardından çıktığı odada, cinsel ilişkiye
girdiği erkeğin kız arkadaşı ile aynı evde karşılaşmıştır. Bu olaylar
yaşanırken ise Ayşe, Ahmet’le birkaç kez ilişkiye girmiş ve
birlikte yaptıkları sohbetlerde de Ahmet
tarafından Ayşe’ye para
sıkıntısından söz edilmiştir. Ayşe’ye
para sıkıntısından söz eden Ahmet,
aynı zamanda iğrenç planlarından da bahseder. Hatta Ahmet, kız arkadaşı ile yaptıkları planlar sonucu, bu yolla
kazandıkları paraları ve planlarını da rahatlıkla anlatır. Ahmet, Ayşe’ye de aynı
yolla para kazanma planlarını harekete geçirmelerini teklif eder. 16 yaşında
olan Ayşe, kendisinden birkaç yaş
büyük olan Ahmet’in teklifine sıcak
bakar ve para kazanmak için hazır olduğunu söyler. Ahmet’in geniş çevresi ve daha önceki benzer deneyimi sayesinde
kurban seçilmiştir. Kerli ferli, parası bol, birazda kadın düşkünü ama aynı
zamanda evli olan bir kurban seçilir. Her şey tamamdır ama sadece Ayşe’nin ailesini kandırması ve bir kız
arkadaşını bahane ederek, kurbanla geçireceği gecenin engellerinin ortadan
kaldırılmasına gelmiştir. Ailesi ayarlanan gece için Ayşe’ye arkadaşının evinde kalmasına izin vermemiş ancak birkaç
gece sonrası için izin alabilmiştir. En büyük sorun olan aile faktörünü halleden
Ayşe’nin önünde sadece yaşını biraz
daha büyük göstermek adına küçük püf noktaları kalmıştır. Seksi iç çamaşırı
giymesi, yaşını daha büyük göstermesini sağlayacak makyaj vs. gibi şeyler. Bu
konuda da hiç zorlanılmamıştır, çünkü planı hazırlayanların bu konuda daha önce
tecrübeleri vardır.
16 yaşındaki Ayşe’ye dantelli jartiyer alınır ve iç çamaşırı olarak bunu giyer.
Tabii, üzerine de pantolonunu giyer. Makyaj malzemeleri ile de en az 3-4 yaş
daha büyük gösterilen Ayşe, kurtlar
sofrasına hazırlanmıştır. Sırada çıtırlardan hoşlanan kurbanla bir araya gelme
kalmıştır. Bir de plan gereği kurbanın dikkati şişe çevirmece oyunu ile
çekilecektir. Birkaç kişi bir arada ve çevrilen şişe kime denk gelirse
başlayacak striptiz yapmaya! Ve çırılçıplak kalacak olan Ayşe, çıtır sevdalısı olan kurbanı seksi görüntüsü ile çıldırtacaktı.
Nihayet bir başka evde bir araya gelindi. Ortada bir şişe, Ayşe, kurban ve birkaç kişi daha bu şişenin etrafındaydı. Şişe
çevrildi ve Ayşe’ye denk geldi. Oyun
bu ya(!), Ayşe hemen üzerindeki
pantolonunu çıkardı. Şişe çevirmece oyunu, şişenin etrafındakilerden Ayşe’nin
iç çamaşırları ile kalıncaya, diğerlerinin ise bazı kıyafetlerini çıkarıncaya
kadar devam etti. Bu arada şişe çevirmece oyunu sırasında alkol alınıyor, hatta
bir ara kurbanın alkolüne konması düşünülen uyuşturucu haptan ise ters etki
yapmasından dolayı korkulup vazgeçildi. Öpüşmeyle başlayan erotik sahnelerde
niyet; kurbanı tahrik etmek ve yatağa çekmekti. İstenilen sonuca ulaşıldı,
aktörlerden birinin Ayşe’ye sıkı
sıkı tembihi ise parayı almadan yatağa girmemesi oldu. Ayşe, kurbana yaklaşık 2 bin TL paraya ihtiyacı olduğunu söyledi.
Ancak kurbanın üzerinde bu para yoktu. Bir miktarını peşin verip (yatağa
girmeden önce), geriye kalanı için de ertesi gün için söz verdi. Sözü alan Ayşe ile kurban, cinsel ilişkiye
girerek, birlikte oldu. Bu arada en can alıcı nokta ise cinsel ilişkiye
girildiği anda odanın bir köşesine yerleştirilen görüntülü kayıt cihazıydı. Yine
cinsel ilişki sırasında odanın ışığı kapatılmayacak ve cinsel birliktelik
görüntülü kayıt cihazına net olarak yansıyacaktı. Öyle de oldu. Gecenin bir
vaktine kadar devam eden bu cinsel birliktelik sonrası, kurban ve planın birkaç
aktörü evden ayrılırken, aktörler bir süre sonra bonzai ve uyuşturucu haplarla
eve geri döndüler. Ayşe ve aktör
önce uyuşturucu hap kullandı, gecenin devamında da birlikte bonzai içtiler.
Sonra da Ayşe ile kurban arasında
yaşanan cinsel birlikteliğin görüntülerini hep birlikte seyrettiler. Hem kurban
hem de Ayşe çok net belli oluyordu
görüntülerde. Sabaha karşı ise sıra baliye gelmişti ve hep birlikte bali
çektiler. Ayşe bu gecenin sabahında
ikinci cinsel birlikteliğini yaşadı aktörlerden birisi ile. Aldığı uyuşturucu
maddelerle karşı koyması mümkün olmadığı gibi karşı koyacak bir davranışta da bulunmadı.
Her şey olup bittikten sonra ise tehdit edildi Ayşe, olan biteni kimseye söylememesi için. Çünkü ilişkinin
kaydında Ayşe de görünüyordu ve yanarlarsa hep birlikte yanacaklardı!
Bu arada Ayşe’nin bir sevgilisi vardı ve bütün
olan bitenlerden haberdardı. Sevgilisinin Ayşe’ye
uyarısı ise plan hazırladıkları kişilerin kurnaz olduğu ve parasını
yedirtmemesi tavsiyesi oldu. Ayşe’nin
çevresinde olan kişilerin (erkek) büyük çoğunluğu bonzai kullanıyordu. Farklı
ortamlarda yaşadıkları buluşmalarda Ayşe’ye
bonzai veriyorlar, hatta Ayşe’nin
bir kız arkadaşı da ilk bınzai deneyimini bu grupla birlikte yaşamıştı.
Yine Ayşe’nin
cep telefonuna bir gün mesaj geldi, ne yaptığı sorulan masumane bir mesaj. Ayşe önce mesajın kimden geldiğini
anlayamadı ama sonra bu kişinin aracına atlayıp Keşan’ın meşhur Radyolink
Yolu’na gitti. Burada kendisine yapılan teklif oldukça can alıcıydı! Yaptıkları
bütün planlardan haberdar olduğunu Ayşe’ye
söyleyen bu kişi, plan ortaklarını terk edip, kendisiyle birlikte hareket
etmesini söyledi. Kendisinin tecrübeli olduğunu ifade eden bu kişi Ayşe’ye, ‘seni ben büyüteyim!’ ifadesini kullandı. Ayşe’yi öpmeye de yeltenen bu kişi, Ayşe’nin itirazı üzerine geri çekilip, üstelemedi. Ve bu görüşmenin
ardından Ayşe’yi okuluna bıraktı. Bu
görüşme sabah saatlerinde olurken, Ayşe’ye
aynı kişiden yine mesaj geldi. Mesaja cevap olarak okulda olduğunu belirten Ayşe’ye bu kez gelen mesajda ise
kendisinin evde olduğunu ve oraya gelmesini istedi. Dersi olduğunu belirten Ayşe’ye bu kez gelen cevap, ‘başkaları için okulu astın bir kez de benim
için as!’ oldu. Ayşe ısrarla
okul çıkışı uğrayabileceğini belirtti ve aldığı cevap ‘okul çıkışı ev kalabalık olur’ şeklindeydi. Ayşe ve o kişi aralarında geçen mesajlaşmalar bu şekilde devam
ederken, okul çıkışı yine o evde aldı soluğu Ayşe. Evin kalabalık olmasında ötürü de diğer kişilerin haberi
olmadan bir odaya geçirilen Ayşe’nin
eline bir sigara ve bir bira da verildi. Ayşe
sigarasını dumanlar ve birasını yudumlarken, sık sık ziyaret de edildi bu kişi
tarafından yalnız kaldığı odada. Sonra bu kişi Ayşe’ye cinsel gücü artırıcı hap aldığını ve bir tane daha olan bu
haptan kendisinin de yutmasını söyledi. Ayşe
gerek olmadığını söylemesi üzerine, ortadan kırıp yarı yarıya kullanmasını
teklif etti bu kişi Ayşe’ye. Bu teklifi
geri çevirmedi ve cinsel gücü artırıcı hapın yarısını attı ağzına Ayşe. Hapı içmesinden kısa süre sonra
sersemleyen ve mayışan Ayşe, uzandı.
Emeline ulaşan diğer kişi ise Ayşe ile
cinsel birliktelik yaşamak için can atıyordu. Ayşe hapın etkisiyle istemekle istememek arasında kalmıştı. Ne
karşı koyacak gücü vardı, ne de karşı koymaya çalıştı. Ayşe’nin üzerindeki kıyafetleri çıkaran ve tamamen soyan bu kişi, Ayşe ile cinsel birlikteliğe girdi
ancak orgazm olamadı.
Ayşe bu kişiyle mesajlaşırken aralarında cinsel
birliktelik geçeceğine karşı bir düşüncesi yoktu. O ilk kurbandan gelecek olan
paranın akıbetini merak etmişti. Bir de Ayşe,
kurbanla yaşadığı cinsel ilişki sonrası kullandığı bir başka uyuşturucu hap
nedeniyle de halüsinasyonlar görmeye başlamıştı.
Ayşe, o gün yaşadığı ilişki sonrası evde bulunan bir
kız arkadaşı ve cinsel ilişkiye girdiği kişiyle ve kurulan planın kahramanı
olan kişiyle evden ayrıldı ve araçla kız arkadaşı gideceği yere, kendisi ise
evinin yakınlarında bir yerde bırakıldı. Bu olaydan sonra Ayşe, birkaç gün evden sadece okuluna gitmek üzere çıktı. Yine bir
süre sonra Ayşe, kurbandan gelecek
paranın devamı için plan kahramanına mesaj atıp, her şeyin yolunda olup
olmadığını sordu. Ayşe’ye kurban
tarafından bekledikleri cevabı verildi.
16 yaşındaki Ayşe’nin bütün bu yaşadıklarından 2 yıl önce yani 14 yaşında iken
ilk cinsel deneyimi olmuştu. Bakireliğini 14 yaşında kaybeden Ayşe’nin kendisinden 13 yaş büyük bir
erkekle olmuştu ilk cinsel birlikteliği. Bir arkadaş ortamında tanıştıkları be erkekle
5-6 ay süreyle cafe ve araçta başlayan buluşmaları ve bu buluşmalar sırasındaki
yakınlaşmaları, ev ortamındaki ikinci buluşmalarında güven tazeleyen bu kişi Ayşe’yi ikna etmişti. Resmen evli olan
ancak eşiyle aynı evi paylaşmayan bu kişi ve Ayşe’den 13 yaş büyük olan bu kişi, Ayşe’nin bekaretini almıştı. Tabii ilk ilişki sırasında kan
gelmemesi nedeniyle de Ayşe’yi bakir
olmamakla suçlayan bu kişi, Ayşe’ye
kendisini kandırdığını bile söyledi. Ancak Ayşe
ilişki sonrası eve gittiğinde iç çamaşırında kan görmüş ve bakire olduğu
konusunda bu kişiyi ikna etmişti. Henüz ilköğretim öğrencisi olan Ayşe’nin kendisinden 13 yaş büyük olan
bu erkekle buluşmalarında zaman zaman tartışmalar yaşanıyor ve Ayşe’nin sinir krizi geçirdiği de
oluyordu. Hatta kendisinden 13 yaş olan sevgilisi tarafından hastanede tedaviye
bile götürüldüğü oluyordu Ayşe’nin.
Yaklaşık 2 yıl kadar kendisinden 13 yaş büyük olan sevgilisiyle ilişkisi devam
eden Ayşe, bekar evinde, araçta, başka bir arkadaşlarının evinde olmak üzere
birçok kez cinsel birliktelik yaşadı bu kişiyle, hem de hiç korunmadan. Bir
günde 8 kez cinsel birliktelik dahi yaşamıştı bu kişiyle Ayşe!
Sadece Ayşe
mi? Tabii ki hayır. Ayşe’nin
gözlemlediği kadarıyla çevresinde bulunan birçok arkadaşı da cinsel birliktelik
yaşıyordu erkek arkadaşlarıyla. İlişkilere birebir tanık olmamıştı ancak
buluştukları ev ortamlarında kız ve erkeklerin ayrı odalara kapanıp, saatlerce
kalmalarına şahit olmuştu. Ayşe’nin
ya da diğer çocuk ve gençlerin aileleri ise bu durumdan haberdar değildi.
Kızlar aralarında anlaşıp ailelerini kız kıza birlikte olacakları konusunda
hatta bir birlikteliklerinde de ders çalışacakları konusunda ikna ediyordu.
Okullarında da dikkat çekecek devamsızlıklar yapmayan bu öğrencilerin aileleri
olan bitenlerden habersizdi. Ne de olsa, bu kız çocuklarına akıl hocalığı
yapan, tecrübeleri ile yardımcı olan ağabeyleri vardı karşılarında! Aileler bu
cinsel birlikteliklerden haberdar olmadığı gibi, çocuklarının uyuşturucu
kullandıklarını da fark edememişlerdi. Çünkü evde değil, bulundukları
ortamlarda alınan bu uyuşturucuların etkisi evlerine gidene kadar geçiyordu. Ayşe, defalarca cinsel ilişki yaşadığı
ve bekaretini aldığı bu kişiden tamamen ayrılmış, bir daha da görüşmemiş. Ancak
Ayşe’nin etrafındaki kişiler, onu
rahat bırakmıyor ve cinsel ilişkiye girmeleri konusunda ikna edebiliyorlardı.
Gece ya da gündüz farketmiyordu, hatta genelde gün ışığında gerçekleşiyordu bu
cinsel birliktelikler. Güpegündüz bir cafenin arka tarafına bile cinsel
ilişkiye girmişti Ayşe bir erkekle.
Hem de birlikte olduğu erkeklerin hemen hemen hepsi Ayşe’nin 15 yaşından küçük olduğunu da biliyorlardı. Bir mekanda
yaşanan ilk tanışmaların ardından telefon numaraları alınıyor, ikinci
birliktelik gerçekleşiyordu. Ayşe ile
cinsel birliktelik yaşayan erkeklerin büyük bir kısmı dışarı boşalırken, bir
kısmı da prezervatif kullanıyordu. Ayşe
ile cinsel birliktelik yaşayan erkekler, daha da ileri gidip samimi kız
arkadaşlarını da sorgulamaya, bir dahaki buluşmalarında daha kalabalık olmaları
tavsiyesinde de bulunuyorlardı. Çünkü ballandıra ballandıra cinsel ilişkilerini
anlattıkları erkek arkadaşları vardı ve onlar da bu tür beraberlikler yaşamak
arzusundaydılar. Bu gerçekleşti de. Ayşe,
artık bazı kız arkadaşları ile birlikte mekanlara giderken, Ayşe’nin cinsel birliktelik yaşadığı
kişiler de yanlarına arkadaşlarını getirdiler. Kalabalık bir cinsel ilişkiye
girme arzusu olan çete oluşmuştu! Kızlar ve erkekler, ailelerini ikna ettikleri
her fırsatta geceleri bir evde buluşuyor, ikna edemedikleri günün ertesinde ise
ya okuldan kaytarıyor ya da okul çıkışı bir yerlerde buluşup cinsel birliktelik
yaşıyorlardı. Sadece cinsel birliktelik değildi yaşadıkları. İşin içine
alkolden sonra uyuşturucu da girmişti. Extacy ya da bonzai gibi uyuşturucu
maddeler ilk sırada yer alıyordu.
Ayşe, bütün bu gelişmeleri yaşarken, bazı görüntüler
ise cep telefonu ile kameraya alınıyordu Kameraya alınan görüntülerin sadece
birinden haberi olurken Ayşe’nin,
işin içinde başka tuzaklar olduğunun farkında değildi ya da farkındaydı ama işin
nereye sürüklenebileceğini kestiremiyordu. Ayşe’nin
etrafında 19-25 yaş arası erkeklerden oluşan bu çete, Ayşe’yi kullanarak zengin olmak hayalindeydi! Aynen filmlerde
olduğu gibi... Ayşe’nin ise yaşadığı
cinsel birlikteliklerin sadece birinden para eline geçmişti, onun
dışındakilerden haberdar değildi. 16 yaşına gelen ve yaklaşık 3 yıl önce ilk
cinsellik birlikteliğini yaşayan Ayşe’nin
bu trajik hikayesinin ilk bölümü de etrafındaki çetenin sınırları zorlayıp,
şantaj ve tehdit içerikli davranışlarıyla son buldu.
***
Ya Fatma...
Fatma da henüz 15 yaşında. Annesi ve
babası yıllar önce ayrılan Fatma’yı
dedesi büyütmüş. İlk ve ortaöğrenimini tamamlayan Fatma, ortaöğretimin son yılında dedesine maddi katkıda bulunmak
amacıyla, bir yandan da çalışmaya başlamış. Bu arada Fatma’nın dedesi de borç batağına saplanmış. Kendi imkanları
yetersiz kalan ve Fatma’nın elindeki
tüm parayı da alan dedesi, Fatma’dan
daha çok para getirmesini istemiş. Bir yandan okula giden, okuldan kalan boş
vakitlerinin tamamını çalışarak geçiren Fatma,
elinde ne var ne yoksa dedesine veriyormuş. Ancak her seferinde dedesinden azar
işitip, daha çok para getirmesi söyleniyormuş. 15 yaşındaki Fatma’nın daha çok para getirebilme şansı
ise yokmuş. Çalışma saatleri ve şartları belli. Part-time çalışan Fatma’nın eline en fazla geçen para,
asgari ücretin yarısı imiş. İşleri bozulan ve maaşına da banka tarafından el
konulan dedeye, Fatma’nın getirdiği
para yetmiyormuş. Dedesinden dayak dahi yiyen Fatma’nın bu durumunu farkeden etrafındaki atmacalar yakınlık
göstererek derdini sormuş! Fatma da
bu kişilere, yaşadığı durumu anlatmış. Güya Fatma’ya destek olacak bu kişiler, çok para kazanmanın yolunun
yataktan geçtiğini ima etmiş. Zaten dedesi de zaman zaman Fatma’ya, ‘git birinin
koynuna gir ama paralı olsun!’ şeklinde sözler sarfediyormuş. Dedesinin
sürekli para istemesinden bunalan ve huzursuzluk yaşayan Fatma, çevresindeki kişilerin de bu yönde teklifte bulunmasıyla
kendini, kendinden yaş olarak oldukça büyük bir adamın koynunda bulmuş. Fatma, yaşına göre gösterişli biriymiş
de. Fatma, yaşadığı bu
birliktelikten aldığı bedeli dedesine teslim etmiş, çalıştığının karşılığı
olarak. Dedesi ise part-time çalışarak kazanmanın mümkün olmadığı bu parayı
nasıl elde ettiğini bile sormamış torunu Fatma’ya...
Onun için para ne kadar çok ise, o kadar mutluymuş. Fatma, yaşadığı birlikteliklerin karşılığında aldığı parayı
dedesine teslim ettikçe dırdırdan kurtuluyormuş ama iç dünyası da
karmakarışıkmış. 15 yaşındaki Fatma’nın
aslında geleceğe dair çok farklı hayalleri varmış. Tahsilini tamamlayıp, eline
ekmeğini almayı planlayan Fatma,
kendi ayakları üzerinde duracağı günlerin hayalini kuruyormuş. Onun
hayallerinde birkaç kez gördüğü erkeklerle para karşılığında cinsel ilişki
yaşamak yokmuş. Filmlerde bile görmediği seks fantazilerine maruz kalacağı hiç
aklına gelmemiş Fatma’nın. Anne ve
babasının ayrılması nedeniyle çocukluğunu hatırlamayan Fatma’nın sığındığı dedesinden yediği darbe ile gençliğini hatırlayamayacağı
ise hiç aklına gelmemiş. Fatma’nın
bütün bu yaşadıkları hayallerini söndürmüş ve geleceğe dair hiçbir beklentisi
kalmamış. Onun için artık yaşamak, borç batağında olan dedesini bu durumdan
kurtarmak olmuş. Gece eve gelmemiş, okulunu ve derslerini aksatmış, dedesinin
umurunda bile değilmiş. Fatma para
getiriyorsa nerede olduğu, ne yaptığı önemli bile değilmiş dedesi için. Fatma, yaşadığı bu kötü günlerin
bunalımı ile yavaş yavaş uyuşturucunun da tadını almaya başlamış. Uyuşturucu
madde kullanmak Fatma’nın hoşuna
gitmese de, bir an olsun yaşamaktan keyif almak adına yapıyormuş bunu. Zaman
zaman ‘bu durumdan kurtulmam mümkün
olabilir mi?’ diye de düşündüğü oluyormuş.
***
Hiçbir zaman aile birlikteliği yaşayamayan Fatma’nın, acaba günü birinde bir
ailesi olacak mıydı? Fatma’nın bir
yuva ve çocuk sahibi olması mümkün müydü? Fatma,
istemeyerek yaşadığı bu kiri üzerinden atabilecek ya da unutabilecek miydi?
***
Evet sevgili okurlarım. Ayşe ve Fatma, daha
14-15 yaşında kendilerini birçok erkeğin kollarında bulup, uyuşturucu
maddelerle tanıştılar. Ayşe ve Fatma, sadece Keşanlı çocuk ve
gençlerimizden 2 tanesi. Biz kız çocuğu ailesinin bilgisi dışında etrafındaki
kötü niyetli insanlar tarafından, diğeri ise aile büyüğünün iteklemesi ile
hayatları daha gencecik yaşta karardı. Ayşe
ve Fatma, hepimizin çocuğu
olabilirdi, belki bizim de çocuklarımız tehdit altında. Ayşe’yi, Fatma’yı ve Ayşe’nin ailesini kınamayalım, aksine
destek verelim. Fatma’nın dedesi
için ise aynı şeyi düşünmüyorum.
Bu yaşanmış hayat hikayesinden hepimiz birer
ders çıkarmalı ve hiç tanımadığımız bir gencin; tutum, hâl ve hareketinden
şüphelendiğimiz takdirde ihbarda bulunalım. Belki, daha yolun başındayken onun
bir batağa sürüklenmesine engel olacağız, belki de sürüklendiği bir bataktan
kurtaracağız.
Maalesef ki, uyuşturucu madde kullanımı
Türkiye genelinde arttığı gibi Keşan’ımızda da artış gösterdi. Kullanım yaşı
ortalaması da oldukça düştü.
Ben; tüm ailelerden çocuklarına sahip
çıkmalarını ve takibe almalarını öneriyorum. Keşan’da uyuşturucu madde temin
etmek, bakkaldan ekmek almak kadar kolay! Üzgünüm ama maalesef durum böyle.
Daha önce alenen yapılan ve ‘suç’
kapsamına bile girmeyen uyuşturucu madde kullanımı, yeni çıkan yasayla birlikte
değişti ve artık içiciler de cezalandırılıyor. O nedenle bundan böyle
uyuşturucu kullanımı alenen yapılmayacak ama müptela olanlar bir şekilde
ulaşmaya çalışacaktır.
Keşan’ımızda bir daha bu tür olayların
yaşanmaması ve başka Ayşe ile Fatma’ların hayatlarının karartılmaması
dileğiyle, saygılar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder