20 Nisan 2015 Pazartesi

SEYAHAT HALİNDE BONZAİ VAKASI!..






Tarih: 18 Nisan 2015 Cumartesi
Saat: 11.28
Yer: Keşan-İstanbul Karayolu
Olay: Seyahat halindeyken bonzai vakası
Olay Kahramanı: Ailesi İstanbul’da ikamet eden, kendisi de Keşan’da yüksekokul eğitimi gören gencecik bir delikanlı

    Evet sevgili anne, babalar... Keşan’daki mülki amirinden en alt kademesine kadar sorumlu olan ilgililer... Birde evlatlarımızı zehirleyen yere batasıca zehir tacirleri...
   Önce bizzat şahit olduğum olayı sizlere paylaşayım... 18 Nisan 2015 Cumartesi günü saat 10.30’da İstanbul’a gitmek üzere Keşan’dan Öz Keşan Turizm’in aracı ile hareket ettik... Hareket saatinden yaklaşık 10 dakika önce İstanbul’a gitmek üzere yerini ayırtan bir delikanlı (Keşan’da yüksekokulda eğitim gören) çantasını araca bırakıp, 5 dakika içinde döneceğini belirterek Eski Köy Garajı’ndan Paşayiğit Caddesi yönüne gitti ve kısa sürede dönerek araçta yerini aldı... Saati gelen araç hareket etti ve içerisinde ben de dahil 5 yolcusu ile İstanbul yolunu tuttu... Ancak Tekirdağ’a yaklaşık 20 kilometre kala bir mesafede arkada oturan bey yanındaki gencin fenalaştığını söyleyerek şoförü uyardı... Şoför hemen aracı sağa park etti ve şoför ile yolcular fenalaşan bu gence müdahaleye başladı... Gencin ağzından köpükler çıkıyor, gözleri kayıyor ve kendinden geçiyordu... Bu manzarayı daha önce de görmüş ve içimden teşhisi koymuştum!.. Şoföre 112 Acil’i arayacağımı söyledim ve bir taraftan da aradım... Çıkan sağlık görevlisine durumu izah edip yardım istedim... Genç delikanlı tamamen kendini kaybetmişti... Bu sefer genç delikanlının fenalaşması ile ilgili içimden geçirdiğim teşhisini dışarı vurdum ve ‘bonzai vakası’ dedim... Meğer diğer yolcularda aynı teşhisi içlerinden geçirmişler!.. 15 dakika içinde 112 Acil Servis ambulansı geldi, delikanlıyı ambulansa aldı, cep telefonundan ailesine haber verildi ve biz yolumuza devam ettik... Tabii ki bu arada, yine araçta olan bir genç kız da arkadaş çevresinde şahit olduğu olayları anlattı ve bonzai içen arkadaşlarının da benzer durumları yaşadığını anlattı...
   Şimdi gelelim olayın gelişme noktasına... Ailesinin eğitim için İstanbul’dan Keşan’a gönderdiği 20 yaşındaki delikanlının bu zehri temin etmesi yaklaşık 10 dakika sürdü!.. Keşan’da uyuşturucu maddeye ihtiyaç duyanların bunu elde etmesi bu kadar kolay mı? Keşan’a vatani görevini yapmaya gelen erlerden sonra öğrenim için gelen öğrenciler de mi bonzai satıcılarının ağına düştü!.. Bu delikanlı seyahate çıkmadan önce bile bonzai içmeyi ihtiyaç hissediyorsa, hafta içi Keşan’da eğitimine devam ederken hiç mi ihtiyaç hissetmedi ya da içici ama hiç mi öğrenim gördüğü okulun idarecileri durumu fark etmedi, ilgili birimlere bilgi vermedi? Yoksa içicilerin de cezalandırılmasından ötürü artık satıcılar farklı bir strateji uygulayıp, zehri sattıkları evlatlarımıza zehirlenmeleri için mekan da mı ayarlıyorlar? Ancak her ne olursa olsun ki ortada bir gerçek var o da; gençlerimiz, evlatlarımız, yavrularımız zehirleniyor, zehirliyorlar... Ve zehirledikleri kitle de her geçen gün büyüyor... Çarşı iznine çıkan erler çok rahat bonzai temin edebiliyor, öğrenciler çok rahat bonzai temin edebiliyor, Keşanlı gençler çok rahat bonzai temin edebiliyor... Peki ilgililer ne yapıyor? Mutlaka uyuşturucu ile mücadele ediliyor ve gereği yapılıyordur ama görünen o ki, yetersiz kalıyor... Bu konuda farklı bir strateji geliştirilsin ve herkes üzerine düşeni yapıp, Keşan’ımızı ve Keşan’da yaşayan evlatlarımızı bu bataktan kurtarsın... Basın üstüne gitsin, aileler uyarılsın, polis daha etkin rol üstlensin ve Keşan’ın mülki amiri Sayın Kaymakamımız da konuyla ilgili tüm birimleri harekete geçirip zehir tacirlerinin Keşan’da barınmasını engellesin... Yoksa Sayın Kaymakamımız; hayvancılık gelişecek, tarım ilerleyecek, turizm hareketlenecek ama bunları yaşatacak evlatlarımız yaşamayacak!.. Önce evlatlarımızı bu zehir tacirlerinin ellerinden kurtaralım, onları yaşatalım; diğerlerini yaşatmayı da yaşatmayı başaracağımız genç nesillere bırakalım!.. Saygılarımla...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder