Hani ilişmeyeyim, uğraşmayayım, ne halleri
varsa görsünler diyorum ama mesaisini dolu dolu çalışarak geçirip aylardır
maaşını alamayan Belediye işçileri aklıma geldikçe de kalemime hakim
olamıyorum...
Ne zamandır yazıp Belediye yetkililerine bir
selam vereyim(!) diyordum ancak, mesai saatleri içinde başka işlerle meşgul
olduklarını gördüğüm halde fotoğraflamaya utandığım için de -elimde delil olmadığından- ötürü
vazgeçiyordum... Ancak ben boşuna utanıyormuşum!.. Meğer onlar çok rahatmış ve
mesai saatleri içinde siyaset yaparken poz verip, sosyal paylaşım sitelerinde paylaşacak
cesareti kendilerinde bulmuşlar!.. Boşuna dememişim; ‘Belediyenin Çiftliği!’ diye... 3 bin küsur maaş alacaksın, canın
istediği zaman mesai yapacak, canın istediğin zamanda siyasetle uğraşacaksın,
bir de üstüne üstlük bunu belgeleyip, sosyal paylaşım sitelerinde
paylaşılmasına göz yumacaksın!.. Böyle bir iş türü varsa bana da Belediyeden
bir koltuk ayarlayıverin be ağalar!.. Bir de parmak meselesi vardı
Belediyemizin... Hani Belediye işçilerinin giriş ve çıkış saatlerini kontrol
altına almak için parmak bastıkları bir alet... Hayırdır, mesai saatlerinin giriş
ve çıkış saatlerini geçiren işçiler, yedek parmak yaptırıp aletin yanına mı
bırakırlar!.. Şimdi düşünüyorsunuzdur; kim bu delikanlılar!.. Onlar delikanlı
ise bizimde az biraz var -deli-kan- lılığımız!..
Onlar bizim gözümüzün içine baka baka mesai saatlerinde siyaset yapacaklar, ilgilileri
buna göz yumacaklar, biz de sesimizi çıkarmayacağız... Yok öyle yağma!..
Mutlaka birçoğunuz duymuşsunuzdur... Edirne
Valiliği, kamu kurumunda çalışan memurların mesai saatleri dışındaki
zamanlarına bile kısıtlama getirip, yurt dışına izinsiz çıkışını yasakladı... Bu
durumu tabii ki hoş karşılamıyor ve tasvip etmiyorum... Mesai saatleri içinde
denetletsin, yanlışı varsa gereğini yapsın ancak mesaisi bittikten sonraki
hayatına müdahale etmesin... Yine mesaisi dışında bir yanlışına şahit olduğu
memurunu karşısına alıp uyarsın, nasihatini etsin ama birkaç densiz yüzünden
bunu tüm memurlara mâl etmesin...
Gördüğünüz üzere 657’ye tabi memurların uygunsuz
bir davranışının ilgililere ulaşması halinde, mesai saatleri dışındaki
zamanlarına bile müdahale edilebiliyor... Peki, Keşan Belediyesinde çalışan
işçilere, eğer mesai saatlerini görevlerinden farklı bir amaçta harcıyorlarsa
kimsenin umurunda olmuyor mu? Nihayetinde bu işçiler bedava çalışmıyor... Babalarının
hayrına da çalışmıyor... O halde neyin hayrına(!) çalışıyorlar da mesai
saatleri içinde başka işlerle uğraşmalarına müsaade ediliyor? Keşanlı bir
vatandaş olarak bunu merak ediyor ve ilgililere soruyorum: 15 Nisan 2015
Çarşamba günü öğleden sonra Sultaniçe, Gülçavuş ve Küçükevren köylerini
siyasilerle ziyaret etmek üzere Belediye işçileri Hasan Çıkıkçı, Recep Er
ve Turgay Dere’yi siz mi gönderdiniz
ya da görevlendirdiniz? Görevlendirdi iseniz bu kanun ve kurallara etik mi?
Görevlendirmediyseniz haklarında herhangi bir işlem yaptınız mı? Yine siz Keşan
Belediye Meclisi’nin çok değerli üyeleri... Yazımda da yayımladığım ve bizzat
araştırıp mesai saatleri içinde çekilmiş bir görüntü olduğunu öğrendiğim bu
fotoğrafı kazara(!) hiçbiriniz görmediniz mi? Eğer gördü iseniz de normal mi
karşıladınız!.. Size tamam gelen bize tastamam gelir de, asgari ücrete talim
edip, bütün mesaisini dolu dolu Belediye hizmetlerine harcayan ve karşılığında
da aylarca maaşını alamayan işçilerin vebalini taşıyabilecek misiniz? Saygılarımla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder