31 Aralık 2012 Pazartesi

‘KEŞKE’SİZ BİR YIL DİLİYORUM!

Acısıyla tatlısıyla, sevinciyle üzüntüsüyle, iyisiyle kötüsüyle bir yılı daha geride bıraktık...
Geride bıraktığımız yılın, Keşan için diğer yıllardan pek bir farkı olmadı...
Her zamanki gibi hep konuştuk... ‘Şöyle olmalı böyle olmalı, şu yapılmalı bu yapılmalı, şu eksik bu eksik, doğru olan bu hayır o değil bu...’ Örnekleri çoğaltmak mümkün... Birileri hep fikirler attı ortaya, tartışıldı, düşünceler aktarıldı ama somut bir karara varılamadı... Her zamanki gibi çok konuşmakla geçti bir yıl daha... Tabii konuşmayanlar da oldu aramızda... Fikir üretmek yerine, icraatlarına devam edenler... Bir tek kârlı onlar kapadı yılı zaten... Onlar konuşmadı, ortaya atılan fikirleri takip etti, suya sabuna bulaşmadı ama işini de sürdürdü... Hem de o ortaya atılan fikirlerin içinden cımbızla çektikleri doğru düşünceleri alarak...
Anlayacağınız dinleyenler kazandı, çok konuşanların çenesi yoruldu!
Bunu zaten en az benim kadar sizler de biliyorsunuz sevgili hemşehrilerim... O nedenle bugün Keşan’dan değil, kendimden bahsedeceğim sizlere...
                                                     ***
Her şeyden önce tüm okurlarıma, verdikleri destek nedeniyle teşekkür ederim... Elimden ve kalemimden geldiğince hem kendimin hem de sizlerin düşüncelerine yer vermeye çalıştım köşemde... Birçok kişinin de köşelerimi kesip, arşiv yaptığına şahit oldum bu sürede... Bir taraftan kitap yazmaya çalışırken, bir taraftan da köşe yazılarımı toplayıp, kitaplaştırdım ben de... Kısa süre içinde köşe yazılarımdan oluşan kitabım, okurlarımıza armağan edilmek üzere hazır olacak... Aynı zamanda 2013 yılında da sizlerden gelen ve kendi gözlemlerimle beraber düşünce ve eleştirilerimi yazmaya devam edeceğim yine...
                                                    ***
2012 yılının son bombası benden size... 35 yıl önce tanıdığım, yaklaşık 10 yıl aynı mahalle, sınıf ve okullarda birlikte olduğum bir arkadaşım çıktı karşıma dün gece... 35 yıldır içinde sakladığı, bir türlü açılamadığı düşüncelerini paylaştı benimle... Defalarca aynı kişiye aşık olmuş ve bunun acısını çekmiş senelerce... Aşık olduğu kişiye de dökememiş içini ‘reddedilme’ korkusu nedeniyle... ‘Eğer itiraf eder de reddedilirsem dostluk da biter, arkadaşlık da ama uzaktan seversem kaybetmem onu’ düşüncesiyle... Ve bu beyefendi hiç evlenmemiş ve aşkını yaşatmış kendi kendine... Ancak bakmış ki, gözleri açık gidecek öteye, ‘birilerine içimi dökeyim de belki ulaştırır yerine’ diye, anlattı teker teker her şeyi ince ince... Yaklaşık 3 saat boyunca sohbet ettik bu beyefendiyle... 2 cümlesinden birisi ‘keşke’ oldu sohbetimizde... Çok detaya girmeyeceğim ama bunu sadece bir ders olması için yazdım sizlere... Hayatınızda ‘keşke’lere yer vermeyin kesinlikle... ‘Keşke’ler geri gelmiyor hiçbir şekilde... Reddedilmek de olsa kaybetmek de olsa üzülmek de olsa sonu hüsranla da bitecek olsa ‘içinizden geçeni ve istediklerinizi’ elde etmek için şansınızı deneyin sonuç her ne şekilde olacaksa da... Yoksa yıllar su gibi akıp geçiyor ve içinizde ‘pişmanlık’ ve ‘keşke’lerden başka bir şey kalmıyor...
2013 yılının; ‘keşke’lere yer verilmediği; sağlık, başarı ve mutluluk dolu bir yıl olması dileğiyle... Mutlu senelere!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder