20 Kasım 2012 Salı

MEĞER ZORUMUZ ÇENGİYLEYMİŞ!

Aman sevgili hemşehrilerim... Ben ettim eyledim siz affedin... Derdinizi, tasanızı bilemedim... Boş yere size davette bulunup, milli bayramlarımıza, kurtuluş günlerimize destek vermenizi istedim... Önce falınıza bakıp, içinizi okumam gerektiğini düşünemedim... Hükümet’i de boş yere eleştirdim...
Benim hemşehrilerimin meğer hiç derdi tasası yokmuş... Keşan’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 90. yıl dönümü nedeniyle ‘kısıtlı kutlama’ da olsa törene katılmamalarının çok geçerli sebepleri varmış... Gece balo yapılacak... kostüm, saç, makyaj derken epey zaman alacak... Kuaförde sıra beklenecek, dükkanlar kıyafet seçeneği için didik didik edilecek... Baloda şık görünmek varken, Keşan’ın düşman işgalinden kurtuluş töreni kısıtlanmış kısıtlanmamış ne fark edecek...
Sabah 09.00’da Cumhuriyet Meydanı’nda olmasını hayal ettiğim ve arzuladığım kalabalığı, akşam saatinde Köşk Düğün Salonu’nda görünce doğrusu kendi kendime söylendim... Hani gazetemiz basılmamış olsaydı, ‘çıkarın yazımı, herkes memnun halinden’ diyecektim... Bu mümkün olmayınca da bu günü sabırsızlıkla bekledim... Hemşehrilerimin ‘meğer zoru çalgı çengiymiş’, dik duruş, karşı çıkış, hak arama ne işlerine gelecekmiş...
Eee... Sevgili hemşehrilerim... Ben de akşamki manzaradan sonra türlü türlü hayaller kurdum... Hükümet’in patlattığı her ‘zam’ bombasını davul sesi diye kurgulayıp, hemşehrilerimi oynattım... Yılda yapılan 3-5 kuruşluk zamları da hemşehrime ‘şaba’ diye yapıştırdım... Sonra da Kurtuluş Bayramı’mız kutlu olsun diye liralar bastırıp, banknot banknot dağıttım...
Vatan topraklarımızın düşmandan kurtuluşunun coşkusunu kutlamamızı engelleyenleri kutluyor(!), ‘biz her şeyi hak ediyoruz’ diyorum...










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder