19 Kasım 2012 Pazartesi

'COP'TAN MI KORKTUNUZ, 'TAZYİKLİ SU'DAN MI YOKSA 'TAŞLANMAKTAN' MI?

Keşan'ın düşman işgalinden kurtuluş günü olan 19 Kasım'ı bu yıl coşkuyla kutlayamadık. Hükümet tarafından milli bayramlarımızdaki kutlama programlarına getirilen kısıtlama, kurtuluş bayramlarımıza da getirildi.
Keşan'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 90. yıl dönümü coşkusunu yaşamamıza izin verilmedi...
Hayır efendim... Yukarıda yazdığım paragrafın son cümlesine katılmıyorum... 'Yaşamamıza izin verilmedi...' Eğer yaşamak isteseydik, bizi kim engelleyebilirdi... 60 bin nüfuslu Keşan'da 5 bin, 5 bini geçtim 3 bin, 3 bini de geçtim bin kişi Cumhuriyet Meydanı'nı doldursaydı buna kim engel olabilirdi...
Polis copla sizi kovalayacak diye mi korktunuz... Üzerinize tazyikli su sıkılacağından mı çekindiniz... Gökten taş yağacağından mı sakındınız... Keşanlıların kurtuluş coşkusunu yaşamasına engel olan sebep neydi?
Yoksa; geçit töreni yapılmayacağından ve her yıl resmigeçitte 5-10 kuruşluk hediyeler atan araçlar olmayacağından mı gelmediniz!
Yoksa; nasılsa CHP'li milletvekilleri Ankara'dan kalkıp geldi, 'biz sıcak yatağımızdan çıkmayalım, onlar bizim hakkımızı aradıkları gibi bayramda da temsil ederler' diye mi düşündünüz...
Yoksa; 'mazallah iktidar partisi temsilcisi de alandadır, aman kızanım hazır işe yerleşti, hükümetim bayramı yasaklamış, benim gitmek ne haddime, etmeyeyim kızancığımı ekmeğinden' diye mi iç geçirdiniz...
Yoksa; 'bu topraklarda yaşamaz olaydık, gavur olmak varken ne demeye Türk olduk, hükümet hazır satıyor, Keşan'ı da satsın da rahatlayalım' diye mi bekliyorsunuz...
Öncelikle kutlama programının yapılmayacağından haberli ya da habersiz gelerek, tören alanında yer alan sevgili hemşehrilerime şükranlarımı sunuyorum...
Ancak; polisin copundan korkan, tazyikli sudan çekinen ve taştan sakınan hemşehrilerim; eline Türk bayrağı alarak sadece bayram coşkusunu kutlamak için alana gelen hiç kimseye hiç kimse birşey yapmaz...
Ancak; 5-10 kuruşluk hediyeyi size 365 günden herhangi bir gün birileri verebilir ama 365 günde 19 Kasım sadece bir gündür...
Ancak; CHP'li milletvekilleri yediğinde içtiğinde sizin karnınız doyuyor mu, onlar uyuyunca siz uykunuzu alabiliyor musunuz... Tabii ki hepimizin milletvekilleri ve bizleri savunacaklar, hakkımızı arayacaklar ama önce biz hakkımızı kendimiz arayacağız ve temsilcimiz figuran değil kendimiz olacağız... Kişi ancak kendi varlığını ortaya koyarak kendini temsil edebilir... Başkalarının sizi temsil etmesi şekilcilikten öteye geçmez...
Ha... kızancıklarınız için olan kaygınıza gelince... İş'ten geçin de önce yaşadığınız, on binlerce şehit kanıyla sulanmış topraklarımıza sahip çıkmayı öğrenin... Bu gidişle yarınlarda çocuklarınız bırakın işi, 'vatanım' diyebileceği toprak bulamayacak... İş her yerde, her zamanda mümkündür, bulunabilir, kazanılabilir ama bu topraklar elden giderse, kendimize yatacak toprak bile bulamayız...
Bundan sonra gelecek tüm milli bayramlarda ve kurtuluş bayramlarında, Keşan halkını duyarlı olmaya ve milletine ve değerlerine sahip çıkmaya davet ediyorum.
Ne mutlu Türk’üm, Atatürkçüyüm diyene!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder