Saat 23.00 (23 Ekim 2014
Perşembe akşamı)... Evet, tam bu saatte başladım köşemi yazmaya... Ne zaman
içimden geldiği gibi yazmak istesem, kelimeler dökülür satırlara... Mutlaka
eleştirenler hatta suçlayanlar olacaktır, belki ileri gidip Atatürk düşmanı
ilan edenler de olabilir!.. Ama umurumda değil... Ben kendimi biliyorum, Ulu
Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de şu
an başka bir dünyada olsa bile benim hissettiklerimi anlayacağından şüphem
yok...
Artık eskisi gibi
sokaklarda değilim, daha çok evde geçiyor vaktim... Doğal olarak da televizyon izleme
ve İnternet’te sosyal paylaşım ve haber sitelerini ziyaretlerim oldukça
arttı... Tabii ki bu yazımı sadece televizyon ve İnternet’e bağlı olarak
yorumlamayacağım... Daha önceki izlenimlerimi de pekiştireceğim yazarken...
Türbanı başımıza kim
musallat etti: AKP’liler... Cumhurbaşkanı’ndan Başbakanı’na bakanlarından
milletvekillerinin eşlerine kadar neredeyse hepsi türbanlı... Gözümüz aydın!.. Artık
11 yaşındaki bir çocuk dahi türban takıp okuluna gidebilecek... Yobaz AKP’liler!..
Eşlerinin, bir yudum çocukların başlarını bile türbanladılar, bir de
demokratlıktan, özgürlükten bahsederler!.. Kadın-erkek eşitliğini bitiren kim:
AKP’liler... Hem kadınları ikinci sınıf sayarlar, başlarını türbanlarlar ama
her yere de peşlerinden taşırlar... Hem de el ele kol kola... Erkek erkeğe
görmek nadirdir onları, özellikle de halkın karşısında... Breh Allahsız,
kitapsızlar... Bir yandan yobazlığı içten içe işlerken, halkın karşısına ise sıcacık
çıkarlar...
Ya CHP’liler... O kadar
çok türbanı anlattılar ki halka, AKP’nin sevdiremediği türbanı zorla
sevdirttiler bize!.. ‘Kadın-erkek
eşittir’ dediler ve AKP’nin kadına ikinci sınıf muamelesi yaptığını öne
sürdüler... Ama CHP’li siyasiler, siyasi havaya öyle bir girdiler ki, hep erkek
erkeğe boy gösterdiler... Gerçek düşüncelerini fotoğrafa yansıtamadılar, halka
gösteremediler... Evet, basın açıklamaları hep kadınlı erkekli yapılır... Bu
CHP için de AKP için de böyledir... AKP’li kadınların çoğunun başı örtülüdür,
öyle saçlarını güneş gözlükleri ile şekillendirmezler(!), sigara tüttürmeye
vakit harcamazlar, çok eğlence ve cümbüşler yapmazlar ama, hep gezerler... Evlere
giderler, yaşlılara giderler, ihtiyaç sahiplerini arayıp bulurlar ve bir
şekilde gönlünü alırlar... CHP’li kadınlar yapmıyor mu? Tabii ki onlar da
yapıyor ama gözlemlediğim o ki, AKP’li kadınlar 3-1 öndeler... Geçenler de bir
etkinlik vardı ve o etkiliğe hem CHPliler hem de AKP’liler katılmıştı... (Sosyal
paylaşım sitelerinden takip ettim) AKP’liler kadınlı-erkekli fotoğraf karesinde
yer almış, CHP’lilerden karelere girenler ise ayrı ayrı gruplar ve
erkeklerdi... Kadınlar da gitmiş besbelli ama haremlik-selâmlık olmuşlar
herhalde!..
Ben bir vatandaşım... Yeni
Türkiye’yi izliyorum ve içim acıyor... Ancak şöyle derin düşündüğümde ve
özeleştiri yapıp, AKP ve CHP siyasetini değerlendirdiğimde; CHP’lilerin modern,
çağdaş, eşitlikçi, özgürlükten yana, hak ve adaletin peşinde olduğundan emin
olsam da, bu tabloyu halka AKP’lilerin gösterdiğine inanıyorum... CHP
düşünüyor, icraat AKP’de diyorum!.. Halk, sadece duymak değil, görmek ve bunu
yaşamak istiyor... Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkma çabasında olan CHP’liler,
ben derim ki; susun, sadece gösterin ve yaşatın! Saygılarımla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder