Dün sabah
elimi yüzümü yıkamak için girdiğim evimizin banyosunun kapısından zılgıtla güne
başladım!.. Baba zılgıtı da hiçbir şeye benzemiyor haa!.. Elinde gazete ve ‘günaydın’dan önce ilk cümlesi babamın ‘Koskoca Emniyet Teşkilatı ile nasıl baş
edeceksin?’ oldu bana... Bu kadarla da kalmadı tabii ki, arkadan vira
saydırdı gitti... Yıkadı, yağladı anlayacağınız... Böylece dün günüme yıkama
yağlama ile başladım!.. Polisi yağlamayıp, yıkadığım için; ben de babam
tarafından hem yıkandım hem de yağlandım!.. 78
yaşındaki babam bana öyle fırçalar kaydı ki, yazdığıma yazacağıma pişman
oldum!..
Şimdi
babamın gönlünü almam lazım...
Evet
babacığım... Koskoca Emniyet Teşkilatı ile kızın, kocaman yüreği ve keskin kalemi
ile başa çıkacak merak etme... Abdestinden şüphesi olmayan bir kızın varken,
sen niye dert edersin kendine... Varsın üstüme gelsinler, adım adım izlesinler,
isterlerse tuttukları yerde enselesinler... Adalete güvendiğimi falan
zannetme... Benim güvencem sadece Rabbime... Eğer
haksızsam benim başıma verir bela, haklıysam ve tarafıma bir iftira atmaya
kalkarlarsa da onların başına... Azrail beni almak isteseydi yanına,
muradına ererdi daha 2001 yılında... 13 yıldır yoklama çok çekti ama yukarıdaki
adalet oldu benim yanımda!.. Hiç telaşlanma, korkma, çekinme... Susa susa bu
milleti çevirdiler koyuna... Sen kızının da bu sürüye katılmasını mı istiyorsun
yoksa?! Haklılığımı bilenlerin, doğru yazdığıma inananların duası yeter bana...
Gerisi hikaye... Bizler, bizden öncekiler ve sonrakiler gençliğinde huzur
içinde yaşadı ise, şimdiki ailelerin de çocuklarını huzur ve güvence içinde
yaşatmaları gerek bence... Öncelik verilmeli, çocuklarımızı zehirlemek
isteyenlerle mücadeleye... Polis yakalayacak, adalet gereğini yapacak...
Etrafımıza zehir saçanlardan bizi arındıracak... Boş duruyorlar, çaba
göstermiyorlar demiyorum ama yeterli olmadığını savunuyorum... Ve aklımın
erdiği, kalemimin yettiği sürece de bu konunun üstüne gideceğime yemin
ediyorum... Ve babacığım sana hâlâ güveniyorum.... Her şeyin üstüne kar
yağdırırım ama sana kıyamam biliyorsun... Deliyim, öfkeliyim ama seni her
şeyden çok severim... Yanımda olduğunu bileyim, senin için öleyim... Duanı
esirgeme, kalemime ve yüreğime güven bence...
Ve yine
köşe yazımı Keşan’da temeli atılan adalet sarayı binasına atfen noktalıyorum:
Neyleyim sarayı, neyleyim köşkü, içinde salınan ‘hak ve adalet’ olmayınca!... Saygılarımla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder