4 Temmuz 2012 Çarşamba

TEYZE KIZI UÇAK KANADININ ALTINDA TELLEMİŞ SİGARASINI!..

Geçen hafta sonu teyze kızı geldi yaz tatili nedeniyle Keşan’a… İlk durağı bendim… Cumartesi sabahı saat 06.30’da kahvaltı masasına oturduk birlikte… Şubat tatilinden bu yana yüz yüze görüşmemiştik… Epey hasret giderdik teyze kızıyla… Bir de gırgır şamata eklenince sohbete, hafta sonu şen şakrak geçti birlikte… Cem Yılmaz’ın stand up’unu izleseydim bu kadar gülmezdim herhalde…
Teyze kızı benim gibi iyi bir sigara tüketicisi… Ancak kayınvalidelerinin yanında sigara içmediği bir yana, 16 yıllık evli olmasına rağmen hâlâ içtiğini bile bilmiyorlar… Birkaç ay önce hafta sonu için Antalya’ya kayınvalidelerini ziyarete gitmiş çocuklarıyla… 2 gün boyunca sigara içememiş… Ziyaret bitiminde, kayınpederi ve kayınvalidesi havaalanına geçirmeye gelince, bizim akıllı teyze kızı yapmış vedasını, geçmiş uçağın kanadının altına… Siper almış uçağı kendisine, kayınpederi ve kayınvalidesi sigara içtiği görmesin diye… 1 saat daha dayanamayacağını düşünerek, ateşlemiş uçak kanadının altında sigarasını!.. Ne mi olmuş?... Tabii ki havaalanında alarm sistemi devreye girmiş, bütün havaalanı ayağa kalkmış… Teyze kızının sigarasını, pistte bulunan 3 tekerlekli araçla yıldırım hızıyla gelen görevli ağzından almış…
Anlayacağınız teyze kızının sigara sevdasını 16 yıl sonra kayınpederi ve kayınvalidesiyle birlikte Antalya Havaalanı’ndaki herkes öğrenmiş!..
Teyze kızı şok bir vaziyette uçaktaki koltuğunda yerini almış… Yeri cam kenarında ancak 2. sıradaymış… Pencereye yakın olan koltukta yine kendi yaşlarında başka bir bayan oturuyormuş… Havalandıktan 35-40 dakika sonra yanındaki bayan, teyze kızına ‘affedersiniz çok tedirginim sizinle bir şey paylaşmak istiyorum’ demiş. Teyze kızı hâlâ şokta olmasına karşın ‘buyurun’ diye cevap vermiş… Bayan, ‘kalktığımızdan bu yana bir uçak bizi takip ediyor, kimse bunu fark etmedi mi?’ diye teyze kızına dert yanmış… Teyze kızı bir an şaşalamış, içinden ‘mümkün değil’ demiş ama havaalanında kırdığı pottan sonra yanındaki bayanın işaret ettiği noktaya her ihtimale karşı bir göz atmış… Sonra kendinden gayet emin bir şekilde bayanın kulağına eğilip, ‘o bizim uçağın kanadı!’ diye cevap vermiş… İçinden de ‘benim gibi saflar varmış’ diyerek, pek bir rahatlamış!..
Yok yok, bu kadarla kalmamış bizim teyze kızının saflığı… Evine dönmüş, birkaç gün sonra öğretmen arkadaşlarına misafirliğe gideceklermiş topluca… Ve gitmişler… Hava sıcaklığı nedeniyle herkes suya sarılmış içeri girer girmez… Arkadaşının evinde de sebil varmış… Bardağı dayayan sebile, indirmiş soğuk suyu midesine… Teyze kızına sıra geldiğinde ise damacanadaki su tükenmiş bahtına… Ev sahibi arkadaşı ‘hemen değiştiriyorum damacanayı’ demiş… Teyze kızı damacana değiştikten 10 dakika sonra yoklama yapmış!... Damacanayı eliyle yoklamışJ, hâlâ su sıcak… Yanıyor susuzluktan ama illaki soğuk su içecek ya 10 dakika daha geçmiş yine yapmış damacana kontrolünüJ, yine sıcak!.. Üçüncü kez de aynı yoklamayı yapıp, suyun soğumadığını görünce, ‘aman be Fatma… Yok mu dolapta soğuk suyun, bu damacana soğumayacak, arıza yaptı herhalde…’ demiş… Fatma arkadaşı şaşkın bir şekilde ‘neden sebilden içmiyorsun’ diye sormuş… Teyze kızı damacananın sıcak olduğunu söyleyince de, Fatma Hanım damacananın sıcak, ancak sol taraftan akan suyun buz gibi olduğunu açıklamış… Tabii aynı anda bir kahkaha da kopmuş… Bizim teyze kızı dumur olmuş ama misafirliğe sonradan katılanlardan kendisine bir arkadaş arayıp, onun gibi düşünen olup olmadığını test etmiş… Ancak herkes soğuk suyun sol taraftaki çeşmeden aktığını ve damacananın soğuma ihtimali olmadığını bildiği için bizim teyze kızı tek ‘dumur’ ilan edilmiş… Eee.. zor beya… 15 senedir uğraş ilkokul öğrencileriyle, bir de kendin de 2 çocuk üstüne, kafa mı kalır öğretmende!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder