15 Haziran 2012 Cuma

GİZLİ OPERASYONDA BİR DAVUL-ZURNA EKSİKTİ!..

14 Haziran 2012 Perşembe günü, Edirne Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) ile Keşan İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince ortaklaşa uyuşturucu operasyonu düzenlendi.
Bu operasyon da Yenimescit Mahallesi, Mustafa Kemal Paşa Mahallesi ve Yeni Mahalle’de ikamet eden ve yaklaşık 6 aydır takip altında olan kişilere yönelikti…
Buraya kadar her şey normaldi… Ancak ya bundan sonrası… Başkalarına ve operasyonu yürütenlere yine normal gelebilir ama bana anormal geldi… En başta da gayet aşikar olan operasyonun gizli operasyon olarak nitelendirilmesi!..
Operasyon sabahı saat 05.00 itibarı ile telefonum çalmaya başladı… ‘Neşe Hanım, hayır olsun bir olay mı var? Emniyet’in önü polisten geçilmiyor’ denildi… Yine başka bir vatandaşım da ‘Abla, ne oldu be? Emniyet polis kaynıyor’ diye beni haberdar etti… Ve yine bir vatandaşım; ‘Neşe Hanım, Emniyet’te düğün mü var yoksa Emniyet mi yanıyor?’ dedi… Art arda gelen telefonlar nedeniyle de ben, yatağımdan kalkıp, soluğu Emniyet’in önünde aldım… Emniyet’in önüne vardığımda saat 05.30’du… Evimden Emniyet’e kadar olan mesafede ne kadar kahvehane varsa doluydu ve çayını yudumlayan vatandaşım aynı zamanda gazetesini okuyordu… Caddelerde 5-10 kişi olsa da hareketlilik başlamıştı… Pazarcı esnafı yolunu almış, bazı dükkan sahipleri güne başlamanın hazırlığındaydı… Anlayacağınız ‘gizli operasyonu!’ rahat rahat gözlemleyecek birçok kişi sokaklardaydı…
Ve benim gibi diğer gazeteci arkadaşlara da bilgi ulaştırılmıştı ki; saat 06.10’da düğmeye basılan operasyon adım adım takip edildi… Operasyon başlangıcından bitimine kadar hiç kimse gelip de ‘bu gizli bir operasyon, görüntü alamazsınız’ demedi… Zaten görüntüyü aldığımız yerler, gazetede yer vermesek de açık ve görüntü almada sakınca olmayan alanlardı… Yine görüntü aldığımız alanlar ‘koruma altına alınmayan ve serbest’ alanlardı…
Ancak operasyon bitti, diğer benzer olaylarda olduğu gibi bilgi almak üzere kimin kapısını çaldıysak, ‘gizli operasyon, bilgi veremeyiz!’ denildi… İşte burada film koptu… Denilseydi ki; ‘operasyon yaptık ama fiyasko çıktı, haberlik bir durum yok!’ anlardım… Denilseydi ki; ‘kenevirler daha hasat edilmemiş, birkaç ay sonra yapsaydık sonuca ulaşırdık!’ anlardım… Yine denilseydi ki; ‘arkadaşlar operasyonda istediğimiz amaca ulaşamadık, basına yansıtılacak bir konu mevzubahis değil’ çok daha iyi anlayıp, uykumuzdan çaldığımız 4 saati feda edip, ‘kısmet değilmiş, bize buradan ekmek çıkmadı’ deyip, bahtımıza küserdik…
Ancak durum böyle olunca da bana yine söyleyecek birkaç kelime çıktı: Gizli operasyonu, yaz mevsimi ve sabahın saat 05.00’inde Emniyet’in önüne 100 tane polisi yığarak yaparsanız, bu operasyonu sağır sultan bile duyar… Her şeyiniz tamdı, eksik olan sadece davul-zurnaydı!..
Bundan sonra yapılacak gizli operasyonlarda ‘gizliliğin’ ön plana alınmasını tavsiye eder; eğer ülkemdeki bütün gizli operasyonlar böyle yürütülüyorsa da vay ülkemin haline derim…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder