21 Haziran 2012 Perşembe

ÇOK FENA DUMUR OLDUM…

Bu sefer yine bir değişiklik yapıp, yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşacağım… Doğrusu olay da denilmez… İşin öz Türkçesi ‘dumur olmak’ ya da ‘salaklık!’… Başka bir ifade bulamıyorum yaşadığım gerçeğe… Hem öyle çok uzun bir zaman da geçmedi, taş çatlasın 1 hafta - 10 gün önce…
O sahneyi izlemenizi isterdim ya da kelimelerle değil hareketlerle ifade edebilmeyi… Ancak mecburum bu sahneyi sadece kelimelere dökmeye…
Gazeteden çıktım, 15-20 metre gittim gitmedim… Bir otomobil durdu ve camı açılarak, içerisindeki bayan selam verdi… Gözlerinde de oldukça geniş, yani yüzünün neredeyse yarısını kaplayacak güneş gözlüğü vardı… O kadar samimi tebessümü ve hareketleri vardı ki, mesafemiz 2 metre olmasına rağmen hem trafikteki gürültüden onu tanıyamadığımı ifade ediyor, bir taraftan da el kol hareketlerine cevap veriyordum… Bu arada tebessümlerimi de eksik etmedim! Yaklaşık 5 dakika, tanımaya çalıştığım ancak bir türlü gözündeki güneş gözlüklerinden kim olduğunu çıkaramadığım bu bayanla el kol hareketiyle konuşmaya çalıştım…
Tam içimden geçiriyordum; ‘bu kadar samimi konuşuyor, otomobilin yanına gidip, kendisini çıkaramadığımı söyleyeyim’ demeyi, el hareketimi o kadar geniş kullanmışım ki, arkamda yani yanı başımda duran bir beyin varlığını hissettim… Bir de bakayım ki, hemen yanı başımda duran bu bey, benim 5 dakikadır el-kol hareketi yapıp arada da tebessüm ettiğim bayanla aynı şeyleri yapıyor!.. Şöyle bir etrafıma baktım… Gördüm ki, bizi izleyen bayağı kalabalık bir topluluk var… Hiç bozuntuya vermeden yoluma devam ettim… O gün sıcaklık 38 dereceyi gösteriyordu… Sanırım güneş başıma geçti… Gölgeli günler dileğiyle, esen kalın ama benim gibi güneşli havada çok gezip, salaklıklar yapmayın ve dumur olmayın!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder