23 Eylül 2014 Salı

ÇEŞİTLİ KAZALARDA ÖLENLERE ‘ŞEHİT’ DENİLEBİLİYORSA, KEŞAN BELEDİYESİ İŞÇİLERİ DE ‘GAZİ’DİR!..

    Köşe yazıma başlamadan önce ‘şehit’ ve ‘gazi’ kelimelerinin sözlük anlamlarını paylaşacağım sizlere... Bilmediğinizi düşündüğümden falan değil, benimkisi bir hatırlatma sadece...
    Şehit: Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse.
   Gazi: Savaştan sağ olarak dönen kimse.
   Anımsarsanız, 6 Eylül 2014 Cumartesi günü saat 19.45 sıralarında Mecidiyeköy Büyükdere Caddesi’ndeki rezidans inşaatında çalışan işçilerin bulunduğu asansör 32. kattan zemine düşmüş ve 10 işçi hayatını kaybetmişti... Kaza haberinin duyurulduğu andan itibaren gelişmeleri ve yorumları hem yaygın hem de görsel medyadan takip ettim... İhmalkârlığın kurbanı olan 10 işçi, birbirlerine muhalefet yapmak adına kullanılmıştı bazı siyasiler tarafından ve çok ileri giden birkaç kendini bilmez ‘şehit’ mertebesi bile vermişti bu hayatını kaybeden işçilerimize... Bu sadece son günlerde yaşanan bir örnek... Daha önceleri de kazalarda, göçük vb. olaylarda hayatını kaybedenlere ‘şehit’ ifadesinin kullanıldığını çok iyi hatırlıyorum bazı siyasilerce... Öncelikle bilinmesini isterim ki; hem 10 işçimizin hem de daha önce çeşitli kazalarda hayatını kaybedenlerin acısı derindir... Allah hepsinin mekânını cennet eylesin, geride bıraktıklarına da sabır versin... Yok olan her canın acısını ancak geride bıraktıkları aileleri, sevenleri anlayabilir... Hepimiz bir yakınımızı uğurlamışızdır o veya bu şekilde ahirete... Allah’ın takdiridir ve bir gün hepimiz kavuşacağız ahiretteki yerimize... Ancak; kendi amaç, çıkar, geçim derdi vb. şeyler sebebiyle çalışırlar ya da seyahat ederler iken hayatını kaybeden insanlara ‘şehit’ denilmesi doğru mu sizce? Bu vatan için binlerce şehit verdik, memleketimizin her köşesi şehitlerimizin kanlarıyla sulandı... Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Aziz Şehitlerimiz; kendi menfaatleri için değil, ulusumuzun bağımsızlığı için döktüler kanlarını, özgürlüğümüz için... Tek amaçları buydu canlarını feda ederken... Karşılık beklemeden siper ettiler düşmana canlarını... Bizim, sizin, onların, gelecek kuşaklarımızın; vatanımızda özgürce, bağımsızca yaşamaları için... Çeşitli kazalarda hayatını kaybeden işçilere ‘şehit’ ifadesi kullanmakla, aziz şehitlerimize haksızlık etmiyor muyuz? Ben, kişisel fikrim olarak; hem aziz şehitlerimize hem de şehit ailelerine haksızlık edildiğini düşünüyorum... Katılan olur, katılmayan olur saygı duyarım...
    Ancak... Keşanlı bir hemşehrimin; sadece kendi gelecekleri için mücadele ederken çeşitli kazalarda hayatlarını kaybetmelerinden dolayı bu kişilere -şehit- ifadesi kullanılmasının bir sakıncası olmadığını düşünüyorlarsa, o zaman ben de Keşan Belediyesi’nde çalıştığı halde aylardır maaşlarını alamayan işçilere -gazi- denmesinin bir sakıncası olmadığını düşünüyorum!.. Çünkü; onlar her gün yaralanıyorlar, ailelerine karşı yaralılar, çocuklarına karşı yaralılar, evlerine ekmek götüremedikleri zamanlar olduğu için yaralılar...   Yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle Keşan Belediyesi’nde çalışan gazi işçilerimizin(!), geçmiş Gaziler Günü de dikkate alınarak ödüllendirilmelerini ve maaşlarını alarak, aileleriyle birlikte mutlu bir bayram geçirmelerini diliyorum...
   Ve yazımı tamamlarken; Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve Aziz Şehitlerimiz ile Gazilerimizi minnetle anıyorum...
   Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersem, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağım vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceğim! -Şehit- kelimesi kullanılırken, ince ve derinden düşünülmesi dileğiyle, saygılar...


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder