27 Eylül 2014 Cumartesi

ALKOLİK PİŞT PİŞT AMCA!..

   Yaşını sormadım ama 60’ın üzerindeydi... ‘Pişt pişt’ diye seslendi önce... Herhalde eli ayağı dolaştı beni görünce!.. Sonra, ‘Vaktiniz var mı?’ diye sordu, ardından da hayat hikayesini paylaşmak istediğini söyledi... Alkolikti ama aklı yerindeydi ve kurduğu cümlelerden de boş bir insan olmadığı belliydi... ‘Hep erkeklerin alkolü çok tükettiğini yazıyorsun ama onun altında yatan sebepleri araştırmıyorsun...’ diyerek, bana sitem etti...
   ‘Eee anlat bakalım da öğrenelim, varsa bilmediğimiz açığa serelim’ dediğimde ise kendisine, ismini açıklamadan anlatacaklarını paylaşmamı istedi köşemde... Ders olsunmuş bütün kocasını başından defedenlere!.. Şimdi anlatacağım sizlere ben de, dilimin döndüğü, kalemimin yettiğince...
   Evlenene kadar alkolün a’sını bilmezmiş, evlendikten bir süre sonraya kadar da böyle gitmiş... Ancak karısı ev gezmelerine pek düşkün olduğu için, bir iki kere evinin kapısından geri çevrilmiş... Sakın öğle vakti falan sanmayın, ezan okunmuş, yatsı yakınlaşmak üzereymiş! Şöyle de bir durum varmış... Bu adam Keşan’da bir tek çocukluğunu geçirmiş, evlenene kadar da gurbet ellerdeymiş... Uzun yıllar Keşan’dan ayrı kalınca da kendisine bir arkadaş çevresi edinemeden evlenmiş... Karısı pasta-börek günlerinden onu eve sokmayınca, Keşan’ı bir turlamış, iki turlamış, üç turlamış, sokak isimlerine kadar ezberlemiş, hangi mahallede kaç dükkan var bellemiş, bütün kahvehanelerde sohbet etmiş, kendine denk birini bulamamış ve bir gün yolu şimdiki adıyla Uğur Mumcu, o yıllardaki adıyla eski Gelibolu Caddesi’ne düşmüş... Ortalık güllük gülistanlık, keyifler iyi ve akranları da varmış... Hepsi de birbiriyle kırk yıllık dostmuş, çok çabuk ortama kendini uydurmuş... Önce bir kadeh ile başlamış, karısı tarafından her ‘daha erken gelme eve’ dediğinde, kadeh sayısı artmış... O zamanlar meyhanelerde kadın kısmı da yokmuş... Kadınlı muhabbetler dönermiş ama cansız izlerlermiş ekranda!.. Gel zaman git zaman bizim ‘pişt pişt diyen amca’ meyhaneleri pek sevmiş, alkolün a’sını bilmez iken şişe şişe devirmiş!.. Evdeki durum ise hiç değişmemiş... Kocasını alkollü gören eşi pek bi daha rahatlamış... Alkollü koca kapıya dayandığında, ‘defol git seni çekemem, meyhanede içmene devam et’ demiş... Çocuklar biraz ele avuca gelip, sorumlulukları bitince de adamı temelli defetmiş, nikahı atmış...
   Yani bu ‘pişt pişt adamın’ anlattığına göre onu karısı alkolik yapıp, derbeder etmiş... Suç kadındaymış, Allah belasını da verecekmiş...
   Evet, bir adamı vezir de yapan rezil de yapan kadındır ama vezir ya da rezil olmak da azcık senin mayanda!.. Seni daha ilk kapıdan döndürüşünde tavrını koyaydın, sokaklarda gezip meyhanenin yolunu tutturacağına kadar kısadan işi bitireydin... Daha sen meyhanenin yolunu bulmadan, alkole tutulmadan nikahı bozmalı, adam gibi yolunu çizmeliydin... 20 yıl sonra içini dökmüşsün ne fayda, senden bir cacık olmaz bundan sonra!.. Hiç bahanelerin ardına da saklanma... 20 yıl olmuş ayrılalı, alkolden kurtulmak isteseydin çoktan başarırdın bunu... Bir kadın kaderini değiştirebilir ama sen eğer adamsan esir edemez seni... Esaret zincirini kırmak ve adam gibi yaşamak istiyorsan eğer; geçmişine çek bir sünger... Yoksa, daha çok ‘pişt pişt dinlesene hayat hikayemi’ demenle geçer günler... Hikayeleri unutup, gerçek hayata dönmeniz dileğiyle... Saygılar benden size...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder