Çok enteresan... Ne zaman
aldatma ile ilgili köşe yazısı yazsam, bayanlardan çok erkeklerin ilgisini
çekiyor ve bana telefonla ulaşıyorlar tebrik etmek adına... Çok iyi halt
ediyorlar ya(!), bir de ‘çok doğru,
tebrik ediyoruz’ demeyi ihmal etmiyorlar... Ayrıca erkeğin her türlü
durumundaki sorumlusunun da kadın olduğu görüşüne katılıyorlar... Anlayacağınız
kendilerini ‘vezir de rezil de edenin’
kadın olduğunun bilincindeler... Bu yönde yeni bir yazı yazmama ise dün
kulağıma fısıldayan bir beyefendi vesile oldu... Usulca bana, ‘Neşe Hanım şu aldatma ve kadınların
erkekler üzerindeki etkisiyle ilgili arayı uzatmadan bir yazı daha karalasanız’
dedi... Ve ‘erkekler bayılıyorlar
okumaya, çok hoşlarına gidiyor’ diye ekledi... Aslında bundan aylar önce
yine bir beyefendi de ‘Neşe Hanım, hep
erkeklerin aldattığını yazıyorsunuz, sanki bayanlar hiç mi aldatmıyor, bunu
niye kaleme almıyorsunuz?’ demişti... Ve yine bu beyefendi, ‘Çok biliyorum internetlerden tanışıp,
adamları yollara döken kadınları, hem de evli olduklarını’ diye
eklemişti...
Bense kadınların aldatmasını
köşemde konu etmeye, ‘akıllı
aldatmaca(!)’ inancım nedeniyle yer vermedim... ‘Akıllı aldatmaca nedir’ mi?...
Tüm kadınların çok zeki olduğu ve işini bildiğidir(!)... Kadın aldatıyorsa
eğer, mutlaka bir sebebi vardır aldatmaya değer... Ancak bu sözümden gerçek
manayı çıkarabilecek erkek bulmak da, deveye hendek atlatmaya benzer... O
nedenle de erkekler boynuzlanmayı hak eder... Ve kadın aldatıyorsa eğer, erkek
gibi yüzüne gözüne bulaştırmadan keser... Ve seçer... Her önüne geleni dost
yapmaz... İnce eler, sık dokur, cüzdanı bol(!), aklı kısa olanını bulur... Ne
servetini döker, ne çoluğuk çocuğunun rızkını keser, ne de yuvasını terk
eder... Adamı söğüşleyip, yolunmuş kaza çevirir, kısa süreli saltanatını
sürer... Yakasından silkip atmak istiyorsa da bıçak gibi keser... Bir ihtimal
aşık olduysa da eğer, mertçe dikilir kocasının karşısına ‘boşanıyoruz’ der...
Ya erkekler... Farkında
olmadan bir kadının gözü dalsa, olta atar, kendini nimetten sayar... T.C’si
pembe ise gerisi önemli değildir... Erkekten dönme olsa vız gelir(!)... İlk
yalanında fire verir... Tadında bırakmayı bilmez, illa ki yüzüne gözüne
bulaştırır... ‘Erkek ya, aldatıyor ya’
davul tutup, cümle aleme anlatır, yaptığının bir halt olduğunu sanır...
Aldattığı mutlaka evdekinden bir kalite aşağıdadır... Maksat para yedirecek ya,
yolunacak ya, sürünecek ya, yuvasını dağıtacak ya, bunun için epey bir
uğraşır... Kürkçü dükkânına geri döneceğini bile bile, hem kendini hem ailesini
maskara yapmayı çok iyi becerir... Şansına güzel mi güzel, cazibeli mi
cazibeli, cilveli mi cilveli bir hatun denk geldi miydi de servetini serer
ayaklarına... Hanlar, hamamlar, yatlar, katlar... derken, kendi bulur b.k
çukurunda...
İşte böyle geçer aldatmacalarda
günler... Kim ‘aldatıyorum’ derse
eğer, esas aldanan ‘kendisidir’ ama
bunu yolun sonunda fark eder...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder