12 Ocak 2012 Perşembe

AH BE SALİM, NİCE OLACAK HALİN(!) (köşe yazımın tam metni)

CHP’li Eczacı Sevil Güven, partisinden sahte imza ile kaydının silindiğini, askıya çıkarılan listelerde isminin bulunmaması nedeniyle yaptığı sorgulama sonucu öğrendi.
Yılların CHP’lisi Sevil Güven, kendi tabiri ile ‘Bizans oyunları’ ile partisinden istifa ettirilmeye çalışıldığını öne sürdü ve bu şekilde davrananlara pabuç bırakmayacağının da altını çizerek, gerekeni yapacağını belirtti.
Anlayacağınız bu sefer Salim Yatıkçı ve Yönetimi sert kayaya çarptı… Diğer siyasi parti temsilcileri ve karşıtlarından gelen eleştirilere, köşeye sıkıştığında en son ‘Polemiğe girmek istemiyorum’ diye yanıt veren CHP İlçe Başkanı Salim Yatıkçı, partilisinden gelen eleştiriyi ise “Sevil Güven’in istifa dilekçesi ile ilgili Yönetim Kurulu kararını iadeli taahhütlü olarak kendisine gönderdik. Bizim bu süreçte izlediğimiz yol partimizin tüzük ve yönetmeliği doğrultusunda izlediğimiz yoldur.” şeklindeki iki cümle ile kestirdi…
Ancak Salim Yatıkçı, bir noktayı atladı… Karşısındaki bayandı… Hem de öyle böyle değil… Tahsilli, görmüş geçirmiş, mesleğinde başarılı ve çalışkan… Siyasetin de anasını bellemiş biri… Yol yordam bilen, karşıdan gelecek her türlü dalavereye hazırlıklı… Ayakları yere basan… Kimseye eyvallahı olmayan… Anlayacağınız her şeyden önce aklı başında ve tuttuğunu koparan bir bayan… Ve CHP’de Salim Yatıkçı’nın ‘S’si bile yokken, bayrağı da sallayan, direklere de çıkan, meydanlarda nara atan, göğsünü gere gere partisini savunan…
      Sayın Yatıkçı, benim öyle siyasetten falan anladığım yok… Hatta son dönemde erkeklere yönelik yazdığım ve Keşan’ın kadınlar tarafından yönetilmesini önerdiğim yazılarımdan sonra birçok kişi siyasete atılıp, Belediye Başkanlığına aday olacağımı düşünmüşler… Böyle bir düşüncemin olmadığını bu yönde yapılan görüşlere cevap vererek açıklıyorum ama soramayıp kafasında soru işareti olanlara da hazır konu kadınlara gelmişken yanıt vereyim: Evet… Keşan’ın Keşan olması için kadınların yönetmesi şart… Ama ben mesleğime ömrüm yettiği sürece devam edecek ve gözlemlediğim yanlışlıkları kadın-erkek; Kaymakam-Başkan; ağam-paşam demeden eleştirmeye devam edeceğim… Başka da bir düşüncem ve idealim yok…
Evet… Sayın Yatıkçı, yine size ve Güven’e dönersek…
Kadının fendi herkesin bildiği üzere erkekleri yendi… Karşınızdakinin bir bayan olması nedeniyle zaten müsabakaya otomatikman 1-0 mağlup başladınız…
Ve yine erkeklerin işinde ne kadar umursamaz olduğunu bir kez daha kanıtladınız… Partinize gelen sahte imzalı dilekçeyi, bir telefon kadar yakın olan partilinize ulaşma zahmetine katlanmadan dikkate alıp, üyeliğine son verilmesine çanak tuttunuz…
Ve yine rakip partilileriniz sizin üyelerinize göz dikip, kapılarına kadar giderek, partilerine çekmeye çalışırken; siz evinizin içindekileri dışarı atıp, kapıları kapadınız… Demokrasiyi en çok savunan CHP’nin, Keşan’da demokrasiden ne kadar uzak olduğunu gösterdiniz…
Sevil Güven’in kaydının silinmesinin ardından, benzer durumdan kaydı silinen diğer kişilerin de yakında mağduriyetlerini kamuoyu ile paylaşacağının bilgisi tarafıma iletildi.
Bundan sonra ancak size ‘Ah be Salim, nice olacak halin(!)’ demekten ve her önünüze gelen postayı incelemeden dikkate almamanız gerektiği tavsiyesinde bulunmaktan başka bir sözüm kalmıyor…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder