25 Mart 2013 Pazartesi

SAYGILARIMLA...- köşe yazımın tam metni..

Yıl: 2013
Ay: Mart
Gün: 23
Saat: 19.15
Olay yeri: Destek Kıtaları Kavşağı
Bilânço: 5 ölü, 5 ağır yaralı!
Evet... 23 Mart 2013 Cumartesi akşamından bu yana, Destek Kıtaları Kavşağı’nda yaşanan kazayı televizyon kanalları verdi, internet sitelerinde paylaşıldı ve bugün yerelde tüm gazetelerin manşetine yerleşti...
3 ailenin ocağına ateş düştü ve yakınlarının da... Bu köşe yazımı yazarken, 5 çocuk da hâlâ yaşam mücadelesi veriyor, hayati tehlikeleri devam ediyordu...
Kaza olayının yaşanmasıyla beraber, gerek yaygın basının gerek çevredeki duyanların üzüntülerinin yanı sıra dillendirdikleri tek olay, “Bir otomobile 10 kişi nasıl biner” oldu... Doğru mu? Yanlış... Trafik kuralına aykırı mı? Aykırı... Bunun doğruluğunu savunma gibi bir düşüncem asla yok ve olamaz da...
Ancak kaza yerine ulaştığımda dikkatimi çeken, hayatını kaybeden sürücü ve önde oturan eşinin emniyet kemerlerinin takılı olmasıydı... Henüz şehir merkezinden çıkan ve köy yoluna girecek olan bu aile, trafik kurallarını biliyor ve uyguluyordu... Bana göre araca 10 kişi binmelerinin nedeni ise sadece o saatte başka ulaşım aracı olmaması ve gerçekleştirecekleri aile büyüğü ziyaretinde birlikte olmak istemeleriydi... Ecel onları bir arada yakaladı ve Allah’ın ilahi takdiriydi...
Şimdi dikkat çekmek istediğim esas konuya geçiyorum...
Otobüs muavini verdiği ifadede yeşil ışıkta geçtiklerini ve bu nedenle de hatalı geçiş yapanın otomobil olduğunu belirtti... Otomobilde yaşanan gelişmeyi anlatabilecek hiç kimse geriye kalmadı... Şu anda 5 çocuk var geriye kalan ve hepsi yoğun bakımda... Kavşak’ta MOBESE kamerası var mı? Yok... Kavşağın trafik ışıkları sağlıklı mı? Değil... Sadece Destek Kıtaları Kavşağı’nın değil, hepsinin ışıkları sağlıksız... Canları isterse yanıyor, istemezse yanmıyor, uyaran olursa kontrol ediliyor, uyarılmazsa kimsenin umurunda bile değil... Bizzat ben şahidim Destek Kıtaları Kavşağı’ndaki trafik ışıklarının arızasına... Hele Enez Kavşağı... 20 gün arızalı kaldı da yaşanan bir kaza sonucu dikkat çekmişti... Sanayi Kavşağı deseniz ona keza... Kâh çalışıyor, kâh çalışmıyor... Ve bu kavşakların hiçbirinde de MOBESE Yok... Tek MOBESE olan kavşak Dört Yol Kavşağı ve bir tek arıza o kavşaktaki trafik ışığında rastlanmıyor... Hani çok ileri gideceğim düşünülmese ‘kasıtlı yapılıyor’ diyeceğim... MOBESE olan arızalanmıyor, olmayanlar sürekli arızalı! Bu BİRİNCİ dikkatimi çeken...
İKİNCİSİNE gelince... Bizim kavşaklarımız çok mu mükemmel... Kavşaklarımızda ‘cep’ denen bir şey var mı? Bu kavşaklar yapılırken, ilgili mühendis kavşak kontrolü yerine başka bir tarafa mı bakmış! Bizim kavşaklar çiçek yetiştirilmek için mi yapılmış? Söyleyin Allah aşkına, şu Gelibolu’dan Keşan ve devamında Edirne ile Tekirdağ’a kadar yapılan kavşakların hangisi ‘kavşak’ niteliğini taşıyor...
Bu planlamayla yapılan ve trafik ışıkları sağlıklı çalışmayan kavşaklarda istediğiniz kadar dikkatli olun ve kurallara uyun, kelleniz hep koltukta!
ÜÇÜNCÜSÜ ve SONUNCUSUNA gelince... Yukarıda tarif ettiğim yoldan Başbakanından Bakanına, milletvekilinden valisine, paşasına, ağasına  kadar bir sürü üst yönetici ve bürokratlar geldi geçti...
‘Hiç birinin de mi dikkatini çekmedi de sana mı kaldı dillendirmek ’ diyenlere... Tabiî ki bana kaldı... Ben geçerken bana eskortluk yapan yok... Ben geçerken bütün polisleri kavşaklara diken yok... Ben geçerken bütün şeritler benim değil... Ben geçerken bütün otomobiller hazır olda bekleyip benim geçmemi beklemiyor...
O nedenle onlar bu kavşaklardan kırk yılda bir değil her gün geçse şahane görürler şahane!
Nasıl onların bir eli balda bir eli yağda iken, tomar tomar da maaş alıp ceplerine koyarlarken açın halinden anlamazlar ise, karadan çok hava yolunu kullandıkları için onlar belki de ‘kavşak’ nedir unuttular bile!
Saygılarımla, saygılarımla ve tekrar tekrar saygılarımla!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder