17 Nisan 2012 Salı

HER İŞİ TAMAMLADIK, TEK SORUNUMUZ BAŞKAN ADAYI(!)…

Keşan’da bütün işler rayında gidiyor… Her şey dört dörtlük… Herkesin bir eli yağda, diğeri de balda… O kadar mükemmel bir idare var ve her şey güllük gülistanlık ki, tek sorunumuz 2014’te yapılacak yerel seçimlerde ‘başkan’ kimi yapacağız… Kim ve kimlerin ceplerini doldurmak için 1 ay sokaklarda yürüyüp bayrak sallayacağız… Kaç ayakkabı çöpe atacağız… Çoluk-çocuğumuzu, eşimizi, evimizi ihmal edip, sokaklara döküleceğiz… Çevre belde ve köylerden insan kaçakçılığı yapıp, görüntüyü artıracağız(!)…
Gelelim bugünkü köşe yazımın niyetine(!)… Yerel basından takip ettiğiniz üzere, siyasi partilerin kongre süreçlerinin tamamlanmasıyla birlikte gündeme yerel seçimler ve başkan adayları oturdu… Olası belediye başkanı aday adaylarının isimleri birileri tarafından zikredilmeye başlanırken, partiler devre dışı bırakılıp, kişisel oylarda rakamlar bile verilmeye başlandı… Kimileri de ‘Benim işim bitti’ deyip, Keşan’ı ‘Allah’a emanet’ etti…
Sayın Belediye Başkanımız Mehmet Özcan, 8 Nisan 2012 Pazar günü gerçekleştirilen CHP Keşan İlçe Kongresi’nin ardından izne ayrıldı ve bir süre ortada görünmedi… Belediye Meclisi toplantısının yapıldığı gün geldi ancak ertesi gün yine 10 günlük izne ayrıldı… Herhalde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na katılıp, akşamı yine kaybolacak… Bu gidişle 2014’e kadar Keşan, vekaletle idare edilecek…
Sayın Başkanımızın, kongrede yaptığı konuşmasında, “İlk %47 ile seçildim. İkinci seçimimde %56 oy aldım. Eğer benim gitmemi birileri arzu ediyorsa, benim arkamda 17 bin oy var. En yakın rakibime 10 bin oy takmışım.” şeklinde ifadesi vardı. Peki Sayın Başkanımız 17 bin kişiyi yerel seçime kadar yetim mi bırakacak? 2009 yerel seçiminde verilen vaatler ne olacak?
Onu bunu bilmem ama bildiğim tek şey, Keşan’da Tekel Meydanı’na bir kazık dikip, üstüne ceket atsanız ve ‘Ha budur CHP’nin başkan adayı’ deseniz… 15 bin oy alır… 2 bin oy da siyasi partililerin kendi aralarındaki iç çekişmelerinden dolayı topluca işaret edilen partiye destek vermesinden ibarettir…
Gelelim AK Parti’den belediye başkan adayı olacağını açıklayan AK Parti Keşan Kurucu İlçe Başkanı Salih Arslan’ın dünkü yerel basında çıkan beyanatına…
Sayın Arslan açıklamasında, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’ın CHP tarafından aday gösterilmemesi durumunda AK Parti adayının şansının artacağını, yine Özcan’ın partiyi 7 bin 300 oy seviyesinden alıp 17 bin küsurlara çıkardığını, CHP’lilerin bir kısmının Başkan Özcan’a nankörlük yaptığını öne sürdü ve en önemlisi de Mehmet Özcan’ın tek başına bir parti olduğu yönünde ifade kullandı.
Yine Sayın Salih Arslan, AK Parti’den 3 belediye başkanı aday adayı olacağını belirterek, bunların da Muzaffer Güven, Ragıp Taş ve kendisi olduğuna işaret etti.
Ve Arslan, sanırım müneccim ki Güven’in 9 bin, Taş’ın 10 bin, kendisinin de 13 bin oy alacağı tahmininde bulundu… Sayın Salih Arslan, sanırım bu hesabı Muzaffer Güven’in eczanesine gelen müşteri potansiyeli, Ragıp Taş’ın polikliniğine gelen hasta potansiyeli, kendisinin de helvacı dükkânına gelen müşteri potansiyeline göre kurguladı(!)… Ancak Sayın Arslan bir şeyleri atladı… Güven’in eczanesine uzak mesafede oturan kişi sayısını… Taş’ın da sadece genel cerrah olduğunu ve kentte yaşayan insanların birçoğunun farklı hastalıklardan da tedavi olabileceğini… Ve yine Keşanlıların tatlıya bayılıp, helvayı çok yediğini(!)… Bir buçuk - iki yıl gibi zaman zarfında da bu köprülerin altından çok sular akacağını…
Aday adaylarının isimleri zikredilip, yerel seçimler gündeme getirileceğine, Keşan’ın mevcut sorunlarının sıcak tutulması ve ortadan kaldırılması gündemi tutmalı… Bana; Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin lazım değil… AK Parti, CHP, MHP ve diğerleri de lazım değil… Bana; Keşan’ı Meclisi ile yönetecek bir idareci lazım… Keşan’ın sorunlarına radikal kararlar alıp, uygulamaya koyacak yönetim lazım… Kimine analık, kimine babalık yapacak değil, herkesi kucaklayacak bir anlayış lazım…
Keşan’ı ‘ben’ değil, ‘başkası yönetiyor’ anlayışı ile çıplak gözle izleyip, eksiklikleri, kusurları, yanlışları görebilecek göz ve tedavi edecek anlayış lazım… Yoksa… Keşan da Keşanlılar da müneccimlerin eline kalır(!)… Helvalar dağıtılır, bol keseden atılır, koyunlar da güdülür…
Siz sağ, ben selamet, Keşan Allah’a emanet…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder