9 Aralık 2013 Pazartesi

GÖZ ALTIDAN KORKTUM, GELİP-GİDENE KADAR YAĞLADIM!


Mutlaka hepimiz dile getirmişizdir, ‘Allah korkusu bir şeye benzemez’ diye... Ve her Müslüman’ın Allah korkusu vardır içinde... Kimimiz de ‘Allah’tan başka kimseden korkum yoktur’ diye defalarca söyleyip, dile getirmişizdir mutlaka... Ancak... Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 8 Aralık 2013 Pazar günü Keşan’a yaptığı ziyarette anladım ki, en çok Trakyalı korkusu varmış içinde!.. Madem bu kadar korkuyordun da ne diye bu zahmeti yaşattın bize...
Geleceksin diye herkesin paçası tutuştu, geçiş güzergahında onarılmadık yer bırakılmadı, ancak bir gece öncesinden neredeyse ilçede sıkı yönetim ilan edildi... Yollar trafiğe kapatıldı, vatandaş evine gidebilmek için 3 katı fazla yakıt harcadı... Hemen öncesinde akaryakıta yapılan zam da vatandaşa ‘kazık’ olarak yansıdı... Başbakan ilçemizi ziyaret edecek, çevre il ve ilçelerden vatandaşlarımız gelip, piyasamızda da bir hareketlenme olacak beklerken, yapılan sıkı yönetim nedeniyle esnaf sinek avladı, Keşan’ın yerlisi bile bariyerleri aşıp alışverişini yapamadı!
Basının hali ise tam bir curcunaydı... Soktular bizi 2 metre genişliğinde bariyerlerin içine, sahneden başka bir yeri görmek ve çevreyi gözlemlemek için sıkıysa git öteye beriye!
Ya, Sayın Başbakanımızın dile getirdiği bazı ifadelere ne demeli sizce...
Başbakanımız sağlıkta yapılan yatırımların ortada olduğunu söyledi ve “Artık istediğiniz hastaneye gidiyor musunuz? İstediğiniz eczaneden ilacınızı alıyor musunuz?” diye sordu... Miting alanında bir korumanın enseme yapışmasından korktuğum(!) için cevabımı sakladım yine köşeme... Evet Başbakanım, çok şükür istediğimiz özel hastaneye gidiyoruz, eczaneden her ilaç almaya gittiğimizde de ‘şu kadar borcunuz var’ diye bir faturayla karşılaşıyoruz! Devlet hastanelerine ise hiç uğramıyoruz... Uğrasak da doktor bulamıyoruz... Çok şükür hallerinden çok memnunlar, onun için sürü sürü özel hastanelere geçmekteler!
Gelelim Sayın Başbakanımızın AK Parti hükümetinden önceki hükümetlere serzenişine... Başbakanımız dedi ki; “Bankaları bize 46 milyar dolar borçla bıraktılar. Ziraat Bankası %59 faizle benim çiftçi kardeşime kredi veriyordu, şimdi 0-7 aralığında. Nereden nereye. Aradaki o faiz farkı benim çiftçimin, vatandaşımın cebinde kaldı. Onlar faizle sömürdüler, biz ise faizi vatandaşın cebinde bıraktık.” İşi biliyorsunuz be Başbakanım, o nedenle de kuşandınız gani gani, çok şükür devletin kalmadı satılmadık hiçbir şeyi!
Çiftçi kardeşim %59 faiz öderken, cebinde tomarla parayla geziyordu, beyler gibi yaşayıp, ekonomiyi de ayakta tutuyordu... Çok şükür şimdi sürecek tarlası, besleyecek hayvanı kalmadı, bankalardan 0 ile 7 arasında aldığı faizi bile ödeyemediği için varı yoğu icrayla satıldı...
Camiler inşa ettiniz, yollar yaptınız, öğrencilere burslar verdiniz, ücretsiz kitaplar dağıttınız, neler yapmadınız ki, saymakla bitmez vallah! Türk Telekom, TREDAŞ, Tekel <Devamı Önder gazetesinin yarınki (11 Aralık 2013 salı) sayısında...>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder