Sağlık
Bakanı Mehmet Müezzinoğlu,
geçtiğimiz hafta sonu geldiği bölgemizde İpsala DSİ 114. Şube Müdürlüğü
Tesisleri’nde 7 Temmuz Pazar günü saat 09.30’da verilen kahvaltıda, basına
yönelik bir serzenişte bulundu... O basın da Önder gazetesi ve Neşe Tosun’du... Çünkü bahse konu haber
sadece Önder gazetesinde ve Neşe Tosun imzası ile yayımlanmıştı... CHP Edirne
Milletvekili Sayın Recep Gürkan,
gazetemize, Kalkınma Bakanlığının 2013 yılı yatırım programı hakkında bilgi
vermiş, Edirne’ye ayrılan yatırım payının 152 milyon 577 bin TL olduğunu
bildirmiş ve yatırım programı içinde de Keşan’a yapılacak yeni devlet hastanesi
projesinin yer almadığını açıklamıştı. Hatta Sayın Gürkan, 2013 Yılı Yatırım Programının illere göre dağılımının tam
listesini de yine gazetemize iletti... Biz de haberi gazetemizin manşetinden
verdik...
Ancak bu
haber bazı AK Partili siyasetçilere dokunmuş ki, kahvaltıya Önder gazetesi ile
gelinmişti! Bu konuda Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu’nun
açıklama yapması beklendi, kamuoyunu rahatlatması, bir de ‘dedikodu’ üretenleri yalanlaması açısından... Sayın Bakanımız
açıklama yapmadan önce ben bizzat yanına gidip, bir cevabı olup olmadığını
sordum kendisine... Devamında da 152 milyon 577 bin TL’lik ödeneğin Edirne için
yeterli olmayacağını ve neden bu kadar düşük pay ayrıldığını cevaplamasını
istedim. Ancak Sayın Bakanımız, ‘biraz
sonra herkese açıklayacağım’ diye yanıtladı sorumu ve yanıtladı da...Müezinoğlu, “Keşan ile ilgili birileri dedikodu yapıyor ama ne yazık ki bölgeyi bir türlü dedikodulardan kurtaramadık. Birileri yalnız olmazları sayıyor, olanları görmüyor. Mahcup olup, geri dönüp de ‘ayıp ettik’ demiyor.” şeklinde başladığı açıklamasını “Basın da muhalefet yapma görevi üstlenmesin lütfen.” diye tamamladı, sorduğum bir soru üzerine... Açıklamasında Keşan’a yapılacak yeni devlet hastanesi ile ilgili bilgi verirken, Edirne’ye ayrılan 152 milyon 577 bin TL’lik yatırım payı hakkında ise tek kelime etmedi Sayın Bakanımız bu arada...
Biraz daha konuşsam ya da soru sorsam, ‘muhalefetten hüküm yerim!’ diye, bıraktım düşüncemi yine köşeme...
Sayın Bakanım şu anda Türkiye’de 2 çeşit basın kaldı; biri ‘yandaş’, diğeri de ‘tarafsız’ bilene... ‘Yandaş’ basın size çalışıyor, ‘tarafsız’ basın ise hem size hem muhalefete hem de halka.... Bugüne kadar kaç yandaş basına, ‘neden muhalefete muhalefet yapıyorsun ve hep bizi tutuyorsun’ diye serzenişte bulundunuz... Yıllardır abonesi olduğumuz bir Anadolu Ajansımız vardı, baskı kurup onu da ‘yandaş’ yaptınız... Şöyle bir aboneliklerini sorgulayın Anadolu Ajansı’nın... Trakya genelinde kaç abonesi varken, kaça düşmüş bir görün... Yıllardır her çeşit habere yer veren, ‘A partili- B partili’ diye ayırım yapmayan Anadolu Ajansı, son 1 yıldır muhalefetten tek haber vermez oldu... Anlayacağınız yılların ‘Anadolu Ajansı’ bile ‘Yandaş Ajansı’na döndü!
Hem biz ‘Keşan’a yeni devlet hastanesi yapılmasın’ diye muhalefet yaptığımız yok... Biz doğru ve yanlışların ortaya çıkması için ilgililerini sorguluyoruz. Yeri geliyor muhalefeti yeri geliyor iktidarı yeri de geliyor halka sorguluyoruz... Verilen cevaplara da gazetemizde yer veriyoruz. Eğer ‘yandaş’ ya da ‘muhalif’ basın olsak, tek taraflı yazar, tek taraflı görüş alır, karşı tarafa yer vermeyiz... Eğer size yer vermeyecek, muhaliflik yapacak olsak, gelip bizzat yanınıza, konuyla ilgili açıklamanızı almak ister miydik? O nedenledir ki Sayın Bakanım biz ‘yandaş’ değil, ‘tarafsız’ basınız... Ne kalemimizi satarız, ne de arkamızı sıvazlayanlara prim veririz... Biz muhalefet yaparsak, olumsuzlukları olumluya çevirmek içindir... Yoksa muhalefetin yanında olduğumuzdan, iktidara karşı durduğumuzdan değil... Çirkinlikleri güzelliğe çevirmek; yanlışları doğruya döndürmek; yavaş giden işleri hızlandırmak için! Saygılarımla Sayın Bakanım, saygılarımla... Allah hayırseverlerin desteğiyle verilen iftarları kabul etsin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder