23 Mayıs 2012 Çarşamba

YETKİLİLER, KINAYI(!) YAKACAK…

Baharın gelmesiyle beraber yine coştu bizim Keşanlılar… Çalgılarla, çengilerle kapı önü düğün muhabbetleri başladı… Hastan mı var.. psikolojisi bozuk olan mı var.. psikopat olan mı var.. uyuyan mı var.. bir üzüntüsü ya da kederi olan mı var.. umurunda mı düğün dernek sahiplerinin… Onların eğlencesi, neşesi ve iyi gününe mutlaka ortak olacak taa 5 kilometre ötede bulunan vatandaşım bile… Dibinde ya da 100 metrede ötedeki vatandaşımı hiç düşünemiyorum, hele bir de derdi var ise…
Her yıl benzer şikayetler yapılır ve mahalle düğünlerinden duyulan rahatsızlıklar dile getirilir… Gazetelerde yazılır, çizilir… Saat 00.00 itibarı ile 155 Polis İmdat Hattı’na daha sıkça gelir şikayetler, ‘Falanca yerde düğün var, müzik sesi hâlâ kesilmedi’ diye... Polis ekipleri, düğünlerin sonlandırılması için o mahalleden o mahalleye gezip dururlar… Bu arada yollar da düğün sahibinin tekelindedir… Düğün gecesi yolu kapatmıştır ve düğün bitmeden hiçbir araç seyredemez o sokak yolunda…
Ne olacak, bizdeki anlayış, ‘Kırk yılda bir düğün yapıyor, izin mi vermeyelim’ anlayışı… 3-5 kişiyi mutlu etmek için kaç kişinin rahatsız olduğu ve sinir harbi yaşadığı kimin umurunda ki…
Ahbap-çavuş ilişkisinden dolayı bunca yıl bu ve benzeri olayları yaşamadık mı hep birlikte… Birkaç kişinin işi görülsün diye Keşan halkı benzer sorunları yıllarca yaşamadı mı…
Ama bizde yaşanılanlar çabuk unutuluyor… Günübirlik yaşıyoruz çünkü acıları bile biz… Ağzımız acıdı mı salıyoruz zehri, 3 gün sonra bir şekere(!) tatlandırıyoruz dilimizi…
Düğün sezonu daha yeni başlamışken, hiç olmazsa bu sefer vatandaşımın sesine kulak versin yetkililer… Maazallah bir gün psikopatın biri çıkacak, ‘Başlarım sizin düğününüze’ deyip, ne gelin bırakacak ne damat… Ondan sonra da yetkililer, kınayı(!) yakacak…
Sadece düğün mü sorun… Konvoylar da ayrı bir durum… Trafik akışı zaten en büyük sorunumuz… Bir de konvoy ekleniyor, içinden çıkılmaz bir hal alıyor… Trafiği kilitledikleri yetmiyor, üstüne korna çalıp, vatandaştan ‘hayır dua(!)’ alıyorlar...
Avrupa Birliğine girecekmişiz… Gülerim ben buna… Abe gevur memleketlerde korna sesi duyulmazken… biz günü korna sesiyle açıp, korna sesiyle kapatıyoruz… Bizi değil Avrupa Birliğine almak, A’yı bile koklatmazlar… Avrupa’ya açılan sınır kapısının dibinde bir kent olan Keşan’ımızdaki konvoy manzaralarını bir görseler… Araçların camlarının açılıp, insanların açık pencereye oturması ve gövdesini de çıkararak, korna sesiyle turlamasını… Bu kareler Avrupa Birliğine üye ülkelere postalansa, ‘bunlar ne yapmak istiyor’ diye sanırım aylarca düşünürler…
O nedenle elin gevuru düşünmeden, bizi ele güne güldürmeden, yetkililerin bir an önce tedbir alıp, vatandaşımın derdine çare olması dileğiyle...
Bir de unutmadan… Vatandaşımın biri yolumu kesti geçenlerde… Filanca şehre gitmiş de… caddeler pırıl pırılmış da, belediye her sabah erkenden su döküp, baştan aşağı yıkıyormuş tazyikli suyla kenti…
‘Yapma Allah aşkına, hepimiz din kardeşiyiz’ dedim vatandaşıma… ‘Bize senede bir Allah öyle bir bereketli yağmur verip yolları yıkar ki, ondan da bizim asfaltlar çöker!’ diye ekledim… Yeterince çukurumuz var, her gün yıkayalım da köstebeklere mi bırakalım kentimizi… Kalın sağlıcakla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder