4 Mayıs 2012 Cuma

ALAYLIYIM, ALAYLI…

Gazetemizin dünkü sayısında yer alan “BİR BİLENE DANIŞMAK DA MI AKLINIZA GELMEDİ!..” başlıklı köşe yazımın ardından arayıp görüş belirten, öneride bulunan, fikrini söyleyenlerin yanı sıra, benim bulunmadığım bir ortamda atıp tutan da olmuş… Ya kasten ya da içini rahatlatması(!) olarak algıladım… Ancak bu vesileyle de konuyu bir kez daha gündeme getirme gereği hissettim…
Birçok kişi ‘yine doğru tespiti bulmuşsun’ deyip, teşekkür ederken… Bir vatandaşım da ‘tespit mükemmel ama öneriye de yer verseydin ya’ dedi. Cam yerine ne yapılabilirmiş… Vallahi top oynanan alanın etrafına file, çocukların ilgisini çekecek şık ve kırılmaz bir şeyler olabilirdi… Ancak işin uzmanı değilim… Danışılacak kişi de ben değilim… Zaten yazımda da bana değil, bir bilene danışılması gerektiğini belirtmiştim…
Yine bir vatandaşım, gazetenin önünde sigara molasındayken, caddenin karşısından yüksek sesle ‘Neşe Hanım yazı güzel de, olmamış…’ dedi. Ve ‘Tekel Meydanı’na o camlardan konulursa yine zarar yazar, bu sefer de gece kafayı bulanlar tekmeyle kırar!’ diye ekledi…
Ya kasten ya da içini rahatlatması(!) olarak algıladıklarıma gelince… Hanımefendi, hangi okuldan mezun olup da gazetecilik yaptığımı, gerekli araştırmayı yapıp yapmadığımı, kendisini işinden etmek istediğimi, bunun nasıl tarafsız bir gazetecilik olduğunu, mesleğimin kurallarını bilip bilmediğimi, yapacağı işi bana mı soracağını dile getirmiş, kalabalık bir ortamda…
Saygıdeğer Hanımefendi… Keşan’daki gazetecilerin çoğu gibi ben de alaylı takımındanım… Araştırma yapmasam konuyu zaten kaleme almazdım… Tarafsız gazeteci, eğer sizi kayırsaydım mı olacaktım!.. Yapacağınız işi tabii ki bana sormayacaksınız ama eleştirilere de açık olacaksınız… Sizi işinizden etmek gibi bir niyetim ise asla olamaz. Buna ne gücüm yeter, ne de vicdanım elverir… Takdir edilmek kadar, eleştirilmeyi hazmedemiyorsanız da hata yapmamaya gayret edersiniz...
Köşe yazılarımı daha önce belirttiğiniz üzere siz de yakından takip ediyor ve beğeniyordunuz da taş size düşünce mi alaylı oldum!..
Bu arada gazeteci, haberleri haber olarak yazar, habere yorum katmaz… Gözlemlediği, inandığı, doğru bildiği, yanlış gördüğü şeyler varsa, bunları da köşe yazısında kaleme alır ve kamuoyuyla paylaşır… Bildiği, gördüğü, inandığı doğruları paylaşmazsa işte o zaman ‘taraflı gazeteci’ olur… Saygılarımla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder