‘Çok okuyan değil çok gezen bilir’ demiş atalarımız... Çok gezen, aynı zamanda çok bildiği gibi her şeyi de görüyor maalesef...
13 Şubat 2013, saat 23.45 sıraları... Özel Keşan Hastanesinden çıktım, Sanayi Kavşağı’ndan şehir merkezine gitmek üzere yola koyuldum... Hava da yağışlı... Tam kavşağa geldiğim esnada, bir bayan el atarak, işaret çekti bana... Bu arada kızım da yanımda... Aracımın camını aralayıp, bayanla diyaloğa geçecektim ki, ‘ayol!’ ifadesi, ardından telaffuz ettikleri ve kızımın ‘anne bas gaza’ demesiyle, neye uğradığımı şaşırdım... O panikle araba da stop etmez mi... Bereket kapıları kilitledim, birkaç saniye içinde tekrar arabayı çalıştırıp, tam hareket edecektim ki, bayan bu sefer ‘dursana be nereye gidiyon beni almadan’ diye çıkıştı ve arabanın üzerine yürüdü... Yürüyen kişinin travesti olduğuna kesin kanaat getirdiğimde bir bastım ki gaza, arabayı hoplatıp, attım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder