14 Ekim 2012 Pazar

SIFIR ALKOL! (Köşe yazımın tam metni)

Geçtiğimiz günlerde AK Parti Keşan İlçe Başkanı Hakan Çevikel’in yerel bir gazetede verdiği beyanat dikkatimi çekti… Okudum, okudum ama bir şey anlamadım… Anlamak için biraz düşünmeye ihtiyacım olduğunu hissettim… Ancak hafta içinin yoğun temposundan dolayı da sakin bir kafayla bir türlü düşünemedim… O nedenle de düşüncemi hafta sonu cumartesi gecesine saklayıp, Pazar günü de döşendim…
Düşünceye olan ihtiyaç sebebim ise; AK Parti Keşan İlçe Başkanı Sayın Hakan Çevikel’in yerel gazetelerden birinde yaptığı açıklamada, Keşan’ın mevcut belediyecilik anlayışı ile sergilediği görüntüyü dile getirmesi, yine Edirne Valisi Sayın Hasan Duruer’in Keşan ile ilgili izlenimlerini kendisiyle paylaşması ve Keşan’ın AK Partili belediyecilikle tanışması halinde erişeceği muhteşem şehircilik anlayışı…
Önce mevcut belediyecilik anlayışımızı analiz ettim ve Keşan’ı hayal ettim… Sıfır alkol… Alkol alsam zaten muhteşem gelirdi hatırlarsınız geçmişte yazdığım bir köşe yazımdanJ Ancak bu sefer alkol almadan cadde cadde sokak sokak mahalle mahalle birey birey hayal ettim Keşan’ımızı… Öyle araçla falan turlama da değil… Cigaramı yaktım, ayağımı uzattım ve hayal ettim sadece… Güzellik aradım… Düzen aradım… Sakinlik aradım… Aradım taradım ama elle tutulur bir şey bulamadım… Trafiği, yolu, çamuru, tozu, dumanı, yapılaşması derken hayal kırıklığına uğradım…
Sonra… AK Partili belediyecilik getirdim Keşan’a… Aman Allah’ım… Hükümet yağdırdı! Belediye ganimet oldu… Bir Keşan’a, üç Başkan ve İmparatorluğuna! Trafik yok, yollar buz gibi, dumansız hava(!), her yer TOKİ… Lakin selamlaşacak bir Allah’ın kulu da yok idi… Çok kişiyi gördü bu gözler fakat tanıyamadı… Hükümet önce ganimeti yağdırdı, ardından kara patiskaları yolladı… Çarşafa sarılanlar caddeleri, sokakları, mahalleleri bastı… Keşan’ımızda kara kara bulutlar dolaşmaya başladı!.. Kepçeyle ganimet verdi, kazanla kara çarşaf yolladı… Cumhuriyet’in kalesine sarıklıları peydahladı… Silkelendim, kendime geldim…
‘Başlarım böyle ganimete de belediyeciliğe de’ dedim… Trafiğimiz ‘vız’, çamurumuz ‘tırız’, çarpık yapılaşma ‘tırt’ geldi bana… ‘Gözünü sevdiğimin hemşehrilerim’ dedim… Yeter ki siz olun memleketimizde… Medeniyet olsun, yüzünüzü göreyim, selamınızı alayım, yeter ki memleketimde aydın insanlar olsun, çamuru da tozu da toprağı da bizimle olsun… Biz birlik olalım ama Keşan’ımıza kara çarşafları sokmayalım, medeniyetten ve aydınlıktan uzaklaşmayalım…
Biz Müslüman’ız ve inancımıza kimseyi karıştırmayız, gösteriş için camilere koşmayız… İbadetin; Allah ile kul arasında olduğuna inanır, din üzerinden siyaset yapmayız… Rakımızı da yudumlar, namazımızı da kılarız ama birilerine yaranmak için değil, içimizden geldiği için yaparız…
Ganimet ve şehircilik anlayışınız sizin; tozlu, çamurlu, trafiği bol Keşan bizim ve bizimle olsun…
Bu arada… Keşan 4. Mknz. P. Tug. K. Kantini ile Rasim Ergene Ortaokulu ve Keşan İlhami Ertem Anadolu Ticaret Meslek ve Ticaret Meslek Lisesi arasındaki, Hazine’ye ait olan ancak Milli Savunma Bakanlığının kullanımına tahsis edilmiş 22 dönümlük arazideki konutların yıkılmasının ardından sıkışık durumda hizmet veren ve hazine yerine umut bağlayan kamu kurum ve kuruluşlarına iki kelime sarf etmek ve boş yere ümitlenmeyin demek isterim… Nedenine gelince? Ne ümitler verildi, bilmem kaça tane kamu kurumu için… Ve yerleri hazırken kılı kıpırdamadı Hükümet’in… O nedenle kamu bina sıkıntısı yaşayan kamu kurum mensupları ümitlenmesin boş yere… Bu 22 dönümlük araziyi kapsa kapsa İmam Hatipler kapar bu zihniyetle… Hadi o da olmadı yaparlar mapushane!.. Onlardan olanlar dışarıda, olmayanlar içeride… Mevkide yakın yerde!..  O nedenle boşa heveslenmesin hiç kimse…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder