12 Eylül 2012 Çarşamba

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISINA MARATON KARŞILAMA!

5 Eylül 2012 Çarşamba günü başlayan 13. İpsala Çeltik (Pirinç) Kültür ve Sanat Festivali’ne katılmak üzere İpsala’ya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın… Festival öncesinde de yine İpsala’da düzenlenen ilk çeltik hasadı programına götürülen ve çeltik hasadını bindiği biçerdöverin üzerinde sembolik olarak yapan… Beraberinde bölge CHP milletvekilleri Recep Gürkan, Kemal Değirmendereli ile…
Tabi ki köşe yazımın konusu Sayın Günaydın ve milletvekillerimiz değil, bu olmadığı gibi 13. İpsala Çeltik (Pirinç) Kültür ve Sanat Festivali ve çeltik hasadı da değil… Peki ne? Cevap: CHP… Cumhuriyet Halk Partililer…
Ülkenin hali ortada… Açlık, sefalet, işsizlik, yoksulluk derken sıra geldi eğitime… Gençlerimize, çocuklarımıza… Nereye gidiyoruz, çocuklarımızı nasıl bir gelecek bekliyor muamma…
Ancak… Halkın partisi olan, her platformda demokrasiyi ağızlarından düşürmeyen, eşitlikten yana olduklarını söyleyen, işsize, yoksula, emekliye, memura, köylüye, çiftçiye çare olacaklarını belirten CHP’lilerin, önce birbirlerine yakın olması gerekiyor…
CHP Genel Başkanı Sayın Gökhan Günaydın’ı karşılamak için birbirleriyle yarışan, ‘sen mi daha ileri gideceksin yoksa ben mi’ derken maraton yarışına giren CHP’liler, aynı performansı kendi içlerinde değil, İktidar Partisine karşı sergilemeliler…
Kendi içlerinde koordine kuramayanlar, başka güçlerle nasıl mücadele edecekler… 2 gruba bölünmüşler ve birbirlerini çekiştirmekle vakit geçirmekteler… Onlar birbirlerini yerken, İktidar Partisi de ülkeyi yemekte, cila olarak da her seçimde CHP’lileri kendine çekmekte!
Siz kendi partilinize kapıları kapatırken, onlar sizin partilinizi kendi partisine çekiyor, üstüne bir de Bakan yapıyor… ‘Ondan-bundan’ derken çığ gibi çoğalıyor… Her yanına aldığı beraberinde yüzlerce kişiyi de sürüklüyor… Adamlar siyaseti biliyor… Sizin gibi boş işlere bakmıyor, Genel Başkan Yardımcısı için kovalamaca oynamıyor…
Ya bu boş işleri bırakın ya da ‘bizim siyasetimiz bu kadar’ deyin, vatandaş da çareyi nerede arayacağını bilsin… Böyle giderseniz sizden olur ne köy ne de kasaba, maratonda alırsınız ancak bir madalya…
Keşan’a gelecek CHP’li üst düzey bürokratlara da benden bir hatırlatma: Geç kalma sakın gel ama habersiz gel, yoksa sizinkiler karşılamada bahşiş için birbirlerini yiyecekler…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder